ANKARA (A.A) - Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Kıbrıs Rum Kesiminin daha önceden Türkiye'nin AB sürecine karşı çıkan bazı ülkelerin ''Truva atı'' rolünü oynadığını, şimdi ise İsrail ile aynı ilişki içine girdiğini, İsrail tarafından kullanıldığını söyledi.
Bağış, bir televizyon programında yaptığı açıklamada, Rum Kesiminin muhtemel AB Dönem Başkanlığı ile ilgili olarak, Türkiye'nin AB Dönem Başkanlığı ile aynı masaya oturması gibi bir şart bulunmadığını belirtti. Bağış, Kıbrıs Rum Kesiminin AB İlerleme Raporu yayımlanmadan önce her türlü ''numarayı'' çevirdiğini ifade etti.
Rum Kesiminin daha önceden Türkiye'nin AB sürecine karşı çıkan bazı ülkelerin ''Truva atı'' rolünü oynadığını, şimdi ise İsrail ile aynı ilişki içine girdiğini, İsrail tarafından kullanıldığını belirten Bağış, Kıbrıs'ta bir aksiyon olması durumunda Türkiye'nin de buna reaksiyon göstereceğini söyleyerek, ''Aksiyonun durması halinde Türkiye'nin gösterdiği reaksiyon da durur'' dedi.
BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs'ta müzakereler için ortaya takvim koyarak görüşmeleri hızlandırmaya yönelik çalışmalar yürüttüğü esnada bölgede petrol arama çalışmalarının başlamasının ''tamamen bölgede huzuru bozmaya yönelik bir girişim'' olduğunu kaydeden Bağış, şöyle konuştu:
''Biz, Kıbrıs dönem başkanlığında birleşmiş, Türk tarafıyla Rum tarafının siyasi eşitlik ilkesi altında oluşturdukları yeni devletin dönem başkanlığını görmek istiyoruz. Bu olursa hiçbir sorun yok. Biz, AB ile dönem başkanlığı ile de ilişki kurmak isteriz, ama bir birleşme olmazsa o zaman neticesizliğin sorumluluğunu da kimin üstleneceğini görmemiz gerekiyor. Eğer illa Avrupalılar tutturur da adanın tamamını temsil ettiğini iddia eden Rum Kesimine başkanlık verirlerse, biz komisyonla ilişkilerimizi yürütürüz. Avrupa Parlamentosu ile ilişkilerimizi yürütürüz, ama konu dönem başkanlığı ile ilgili bir noktaya geldiğinde kusura bakmayın deriz. Tanımadığımız bir ülkeyle bizim bir ilişkimiz olamaz. Rum Kesimiyle aslında hiçbir ilişkimiz olmadığı için ona donma da denemez. Bu zihniyetle devam ettikleri sürece de olamaz.''