Bağış: Türkiye'de bir hükümet ilk kez sahneyi vasiler ile paylaşmayı reddediyor

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 12 Haziran seçimleri öncesinde AK Parti'ye yönelik bazı asılsız...

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 12 Haziran seçimleri öncesinde AK Parti'ye yönelik bazı asılsız eleştirilerin yapıldığını belirtti. Bağış, "Türkiye’nin modern tarihinde ilk defa, demokratik olarak seçilmiş bir hükümet, sahneyi-ülkeyi, kendi kendini yetkilendirmiş anti-demokratik vasiler ile paylaşmayı reddetmektedir, bütün gürültü de bundan kaynaklanmaktadır." dedi.

Bakan Bağış, 12 Haziran seçimleri öncesinde uluslararası medyaya yaptığı açıklamada, "Bu seçim, Türkiye’nin demokratik tarihi ve mensubu olduğum parti için yeni bir gurur kaynağı olacaktır. Seçim sonuçları, Türkiye’nin demokrasiye, özgürlüklere, hukukun üstünlüğüne ve serbest ekonomi ilkelerine olan güçlü bağlılığını bir kez daha teyit edecektir." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"TÜRKİYE'DE DEĞİŞİM VARSA BU DEMOKRASİ YÖNÜNDEDİR"
Türkiye'yi "bölgesinin parlayan yıldızı, dünya için bir ilham kaynağı, Batı dünyasının ilkeli üyesi, Avrupa Birliği ile müzakereleri kararlı biçimde sürdüren bir ülke' olarak nitelendiren Bağış, seçim kampanyasının bazı sorulara, zaman zaman da, mensubu olduğu partiye yönelik asılsız eleştirilere yol açtığını ifade etti. Bağış, şöyle devam etti: "Türkiye’nin Adalet ve Kalkınma Partisi’ni tekrar tercih etmesi, Hükümete yeni ve kararlı bir güvenoyu olacaktır. Son 9 yılda, her iki yılda bir seçmenin karşısına çıktık ve her seferinde yeni yetki aldık - güven tazeledik. Türkiye’de değişim varsa, ki vardır, bu tam demokrasiye ulaşma değişimidir. Türkiye, vesayet rejiminden, AB standartlarında bir demokrasiye geçmektedir.

"BÜTÜN GÜRÜLTÜ, SAHNEYİ ANTİ-DEMOKRATİK VASİLERLE PAYLAŞMAYI REDDETTİĞİMİZ İÇİN ÇIKIYOR"
Türkiye’de değişimin statükonun çıkarları, rehavet, belli kurumların güç mücadeleleri, ve demokratik seçimle işbaşına gelmiş hükümetlere karşı temelden kurulmuş hukuki-kurumsal engeller ağı nedeniyle nispeten yavaş gerçekleştiğine dikkat çeken Bağış, şu ifadeleri kullandı: "Daha üç yıl önce partimiz kapatma davasıyla karşı karşıya kaldı. Aynı zamanda sivil bir cumhurbaşkanı seçeceğimiz için askeri darbe tehdidiyle karşılaştık. Kimileri, bu müdahaleleri, güçler ayrılığı olarak tanımlamaktadır. Türkiye'de tam anlamıyla güçler ayrılığı ilkesinin hakim olduğu gerçek bir demokratik sistem hiçbir zaman etkili olmamıştır. Ancak bu sistem artık AB standartlarıyla uyumlu olarak kurulacaktır. Türkiye’nin modern tarihinde ilk defa, demokratik olarak seçilmiş bir hükümet, sahneyi-ülkeyi, kendi kendini yetkilendirmiş anti-demokratik vasiler ile paylaşmayı reddetmektedir, bütün gürültü de bundan kaynaklanmaktadır."

Reklam
Reklam

"GAZETECİLER DARBE İDDİALARINDAN DOLAYI TUTUKLU"
Türkiye’deki “toplu gözaltı” iddiaları ile ilgili olarak, İtalya’daki Gladyo ve Temiz Eller operasyonlarını, Yunanistan’daki “Cuntacı Albaylar" duruşmalarını ve İspanya'da 1981 darbe girişiminden sonra yapılan Campamento Duruşmasını hatırlanmasını isteyen Bağış, bazı gazetecilerin tutuklanmasını ise şöyle değerlendirdi: "Yaptıkları habercilik faaliyetleri için değil, darbe planlarına katıldıkları yönündeki iddialar nedeniyle tutuklanmışlardır. Anlaşılıyor ki, savcılığın elindeki deliller, tutuklamayı gerektirecek boyuttadır. Ve elbette sanıklar, suçları kanıtlanıncaya-mahkeme kararına kadar suçsuzdur."

"OTOKRAT EĞİLİM İDDİASINI REDDEDİYORUZ"
Açık-kapalı her bir "otokrat eğilim" iddiasını tamamıyla ve kesinlikle reddettiklerini belirten Bağış, "Bu iddialar toptancı iddialardır, taraflıdır ve siyasi maksatlıdır. AK Parti herkesi sever-sayar, herkese hizmet eder. Her bir Türk vatandaşlarının hak ve özgürlüğü hukukun koruması altındadır ve bu koruma, AB’ye katılım süreciyle AB ile daha da uyumlu hale getirilecektir." dedi.

Reklam
Reklam

Seçimlerden sonra, 1980 askeri darbesiyle oluşturulan ve otoriter ruh taşıyan mevcut Anayasa yerine, temiz bir sayfa açılarak yeni bir anayasa gerektiğini kaydeden Bağış, "Demokratik müttefiklerimiz Yunanistan, İspanya ve Portekiz'in de iyi bildiği gibi, aday ülke, askeri anlayışa sahip anayasayla AB üyesi olamaz. Türkiye, Haziran 2011’den sonra, uzlaşmaya dayalı bir anayasa kabul edecektir. Ve böylece Avrupa Birliği’ne katılım sürecinde önemli bir adım atacaktır." ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz