Bağışıklığınızı evde doğru beslenerek güçlendirin

Pandemi olarak kabul edilen koronavirüs, ciddi halk sağlığı sorunu olarak tüm dünyada devam ediyor. Hastalığı birebir önleyen ve iyileştiren bir ilaç veya gıda olmamasına karşın, bağışıklık sistemini güçlendirmenin ve dirençli bir vücuda sahip olmanın bizim için pozitif etki sağlayacağı kesin… Peki tüm bu süreci nasıl yönetebiliriz, bağışıklığımızı güçlü tutmak için nelere dikkat etmeliyiz?

Diyetisyen Berrin Yiğit güçlü bir bağışıklık için tüketmemiz gereken besinleri bizler için sıraladı.

Bağışıklık sisteminin mümkün olduğunca güçlü olması vücudu beslemek, güçlendirmek, iyi bir uykuyla dinlendirmek ve stresten uzak durmakla mümkündür. Sürekli çevresel ajanlarla savaş halinde olan metabolizmanın ne kadar güçlü silahı olursa o kadar dirençli olacaktır. Koronavirüs ile tehdit altında olduğumuz bugünlerde güçlü bir bağışıklığın önemine dikkat çeken Diyetisyen Berrin Yiğit, beslenme önerileri sıraladı.

Reklam
Reklam

GIDALARI 2 HAFTADAN FAZLA STOKLAMAYIN

Öncelikle koruyucu olmalısınız, teması kesmelisiniz, ‘sosyal izolasyon’ kurallarına dikkat etmelisiniz ve zorunda kalmadıkça dışarı çıkmamalısınız. Sağlık oteritelerinin önerdiği gibi evinizde 2 hafta yetecek kadar gıda ve ilaç bulundurmalısınız, daha fazlasını stoklamamalısınız. Bu gıdaların raf ömrünün uzun ve dayanıklı olmasına dikkat etmelisiniz. Kurubaklagiller, kuru yemişler, ton balığı ve güvenilir konserve ürünleri bu konuda en büyük destekçimizdir.

BESLENMENİZDE PROBİYOTİK KAYNAKLARINA YER VERİN

Bağışıklık sistemi hücrelerinin %70’i bağırsaklarda olduğu için, bağırsak sağlığı bu dönemde çok daha kıymetli. Tarhana, kombucha, boza, kefir, yoğurt gibi doğal probiyotik kaynaklarına beslenmede muhakkak yer verin. Böylece hem sindirimi kolaylaştırır hem de bağırsaklarda üretilen vitaminlerin sentezine destek olmuş olursunuz.

PROTEİN AÇISINDAN ZENGİN GIDALAR TÜKETİN

Kaliteli protein kaynaklarını günlük olarak tüketmeye özen gösterin. Yumurta, hindi, balık, et, organik tavuk, kuru baklagiller, kuru yemişler muhakkak hayatınızda olsun. Her gün 1 adet yumurta tüketebilir, haftada 1 kez kırmızı et, haftada 2 kez nohut, kuru fasulye, mercimek yemeğini, çorbasını veya salatasını yapabilir, günde 1 avuç çiğ fındık, badem, ceviz, yer fıstığı gibi yağlı tohumları tüketebilirsiniz.

Reklam
Reklam

HER ÖĞÜNDE SEBZE YEMEYE ÖZEN GÖSTERİN

Her öğününde muhakkak sebzeye yer vermelisiniz. Hücresel hasara yol açabilecek vücutta serbest dolaşan radikallere karşı koruma sağlayacak antioksidanlardan zengin gıdalarla beslenmelisiniz.Tabağınızın yarısı rengarenk pişmiş ya da çiğ sebzelerden oluşmalı. Mor lahana, turp, havuç, kereviz, brokoli, karnabahar, koyu yeşil yapraklılar, lahanagiller, mantar antioksidan içeriği yüksek harika sebzelerdir.

GÜNDE 2 PORSİYON MEYVE TÜKETİN

Meyveler, içeriğinde vitamin, mineral ve antioksidanlar bulunan bağışıklık dostu gıdalardır. Bu dönemde özellikle portakal, nar, greyfurt, kivi, yaban mersini, böğürtlengiller gibi turuncu ve kırmızı meyvelere daha çok dikkat etmelisiniz. Meyve suyu olarak içmektense meyveleri bütün halinde tüketmeye özen göstermelisiniz.

GÜNDE 2 LİTRE SU TÜKETMEYİ UNUTMAYIN

Vücudun bakteri ve virüslerden arınması, temizlenmesi ve canlanması için suya ihtiyaç duyduğunu unutmamalısınız. Günde 2 litre su içmeye özen göstermelisiniz. Su içmek için susuzluk hissini beklememelisiniz ve suyu gün içinde eşit miktarlarda tüketmelisiniz. Ayrıca içine taze nane, maydanoz, limon-portakal dilimleri, karanfil, taze zencefil ekleyebilirsiniz.

Reklam
Reklam

GÜN İÇİNDE 3 BÜYÜK BARDAK BİTKİ ÇAYI TÜKETİN

Vücut direncini artıran, bağışıklık dostu bitki çayları bu dönemde en büyük destekçimizdir. Beyaz çay, yeşil çay, ıhlamur, kuşburnu, hatmi ve ada çayı gibi bitki çayları günde 3 kupa olacak şekilde tüketilebilirsiniz. Bitki çaylarını karanfil, tarçın ve kakule ile demleyebilirsiniz.
Yemeklerinize bolca baharat eklemeyi ihmal etmeyin. Fesleğen, mercanköşk, zerdeçal, karabiber, pul biber, kekik ve naneyi tüm ana yemeklere, yoğurt, salata, çorbaya muhakkak eklemelisiniz.

Hastalıklara karşı direnç oluşturan soğan ve sarımsağı ihmal etmeyin
Yoğurdunuza sarımsak rendeleyebilir, çorbalarınıza soğan ekleyebilir, soğanlı yumurta yapabilir, et yemeklerini bolca sarımsakla pişirebilir, fırın yemeklerine daha çok soğan, sarımsak doğrayabilirsiniz.

GÜNDE EN AZ 30 DAKİKA EGZERSİZ YAPIN

Diğer insanlarla güvenilir bir mesafede açık hava yürüyüşleri veya koşu yapabilirsiniz. Evdeyseniz egzersiz videoları eşliğinde hareketler yapabilir, dans, yoga, meditasyonlar ile rahatlayabilirsiniz.

Reklam
Reklam

Kendinizi stresli, şaşkın ve korkmuş hissetmeniz çok normal. Duygularınızı tanıdığınız, güvendiğiniz insanlarla paylaşmanız, onlarla konuşmanız hem size hem de karşı tarafa iyi gelecektir. Sosyal izolasyonu duygusal izolasyona çevirmeyin, destek olun, destek isteyin. Bu durumu pozitife çevirmek tamamen sizin elinizde. Yapmak istediğiniz ama vakit bulamadığınız şeyleri düşünmenin tam vakti. Fit tarifler denemek için mutfağa girebilir, hep ertelediğiniz kitabı okuyabilir, gardırobunuzu boşaltabilir, çocuklarınızla kaliteli vakit geçirebilirsiniz.

Bilgileri güvenilir kaynaktan aldığınıza emin olmalısınız. Tüm bilgileri okurken veya izlerken uzmanından aldığınızı teyit etmelisiniz, mantık çerçevesinde düşünmelisiniz ve ondan sonra uygulamalısınız.

BUNLARI YAPMAYIN!

Düşük kalorili diyetlerle beslenmeyin. Yüksek kalorili beslenip, kilo almayın. Şarküteri ve fazla yağlı etleri tüketmeyin. Kızartmalardan uzak durun. Basit şeker, makarna, pirinç, hamur işleri ve şeker içeren içeceklerden kaçının. Cips, çikolata, bisküvi gibi paketli gıdaları tüketmeyin. Alkolde aşırıya kaçmayın. Sigara içmeyin. Ev içinde bile olsanız hareketsiz kalmayın. Uzun süre aynı pozisyonda oturmayın. Günde 6 saatten az ve kalitesiz uyumayın. Endişelendiriyorsa çok fazla haber okumayın.

Reklam
Reklam