Bağış, "Biz ne Sayın Fazıl Say'ın, ne de herhangi bir başka bir vatandaşımızın söyledikleriyle ya da düşündükleriyle yargılanmasından mutlu olmayız. Ama keşke Sayın Say da insanların kutsallarını önemseyip onlara saygı ile yaklaşmış olsaydı da bu dava süreci hiç başlamamış olsaydı" dedi.
[
****](https://www.mynet.com/turkiye-asiri-islama-yoneliyor-110100689681)
**Say, karardan sonra ilk kez konuştu**
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İsveç Yabancı Gazeteciler Derneği Heyeti'ni Ortaköy ofisinde kabul etti. Bir saat süren görüşmenin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorusuna cevap verdi. Piyanist ve besteci Fazıl Say'ın, 10 ay hapis cezasına çarptırılmasıyla ilgili soruya Bağış, "Daha bir kaç gün evvel Türkiye 4. Yargı Reform Paketi'ni kabul etmiş bir ülke. Bir önceki 3. Yargı Paketi sayesinde 33 bin 500 tutuklunun davalarının serbest bırakılarak görülmesi ile neticelenmişti.
4. Yargı Reform Paketi'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye'nin aleyhine açılmış dava sayısını azaltmaya yönelik bir süreçti. Türkiye bütün bu adımları atarken kendi imajıyla ilgili çok önemli mesajları bütün uluslararası kamuoyuna verirken, böyle bir münferit olayla özellikle uluslararası medyada anılmamız tabi ki Türkiye için de hoş değil, sanatçılarımız açısından da hoş değil. Yargımızın dışarıya verdiği mesaj açısından da hoş değil. Ben daha evvelden de söylemiştim; 'Keşke yargımız bu sanatçının attığı adımları saçmalama özgürlüğü çerçevesinde değerlendirseydi' diye bir mesajım da olmuştu. Ama burada Avrupa Birliği'nin de (AB), Avrupa Birliği ülkelerinin de Türkiye'deki demokratikleşme reform adımlarını teşvik edici olması gerekir" dedi.
Bağış sözlerine şöyle devam etti: Bir münferit yargı kararı üzerinden Türkiye'ye yüklenmek, Türkiye'ye ağır eleştiriler getirmek çok doğru olmasa gerek. Biz ne Sayın Fazıl Say'ın, ne de herhangi bir başka bir vatandaşımızın söyledikleriyle ya da düşündükleriyle yargılanmasından mutlu olmayız. Ama keşke Sayın Say da insanların kutsallarını önemseyip onlara saygı ile yaklaşmış olsaydı da bu dava süreci hiç başlamamış olsaydı. Zaten millet vicdanında kendi yargılanmasını yapıyor. Kendi değerlendirmelerini yapıyor. Ama şu anda içinde bulunduğumuz durum ne Türkiye için, ne Sayın Fazıl Say için, ne Türkiye'nin imajı için, ne AB sürecimiz için çok hayırlı olmamıştır. Süreci takip edicez sonuçta alınmış bir yargı kararı var. Bütün demokrasilerde olduğu gibi yargı kararları bağımsızdır. Yasamanın ya da yürütümenin yargı üzerinde tahakkümü söz konusu olmaz. Ama süreci takip edeceğiz. Bu sürecin ileriki aşamaları söz konusudur. Oradaki aşamaları da takip edicez. Ümit ediyorum ki Türkiye bu süreçten de en doğru mesajları vererek çıkacaktır. Ümit ederiz ki bir daha bu davadan alınması gereken mesaj herkesin birbirine saygılı olmayı öğrenmesidir. Kimse kimsenin kutsalına, kimse kimsenin değerlerine hakaret etmesin. Herkes birbirinin kutsalına saygı göstermeyi öğrensin ve Türkiye'de Avrupa Birliği standarlarında bir ülke olma yolunda ilerlemeye devam etsin."
[
****](http://sayyac.mynet.com/tiklama/380?tags=marcamarcahabertextlink&url=http://www.marcamarca.com.tr?ref=mynettxt)