Bahar alerjilerine dikkat!

Baharın gelmesi bazılarının pek hoşuna gitmiyor... Onlar, sulanan gözler ve akan burunla karşılamak zorundalar güzel havaları çünkü. Peki, yok mu çiçek kokusunu içine çekebilmenin yolları?

Baharın gelmesi bazılarının pek hoşuna gitmiyor... Onlar, sulanan gözler ve akan burunla karşılamak zorundalar güzel havaları çünkü. Peki, yok mu çiçek kokusunu içine çekebilmenin yolları?


İlkbaharın gelişini hepimiz aynı keyifle karşılayamıyoruz ne yazık ki... Bahar ayları bazılarımız için alerjik hastalıkları da beraberinde getiriyor. Bu durumun bir numaralı sorumlusu polenler, yani çiçek tozları. Bahar alerjisi kendisini burun akıntısı, sürekli hapşırık, sulanmış gözler, kaşınan ve kabaran cilt, öksürük, nefes tıkanıklığı ve göğüs hırıltısı olarak belli ediyor.

Reklam
Reklam

İşte bahar alerjileri...


Polen alerjisi Polenler baharda rüzgârla yayılarak oldukça geniş bir çevreyi etkiliyor. Aslında bu çiçek tozları, bitkilerin erkek tohumları. Genellikle, renkli, kokulu çiçeklerin büyük polenleri, bitkilerin cezbedici özellikleri nedeniyle böceklerle taşınıyorlar. Havaya yayılmadıklarından alerjiye neden olmaları çok olası değil. Ama küçük polenler, rüzgârla taşındıklarından, bitkiden kilometrelerce uzaktaki kişide bile alerjiye neden olabiliyorlar.


Ağaç polenleri daha çok şubat-mayıs, ot polenleri mayıs-haziran aylarında, yabani ot polenleriyse yaz ortasından sonbahara dek yakınmalara neden oluyor. Sabah saatlerinde havadaki polen miktarı genellikle daha fazla. Yağmurlu günlerde havada uçuşan polen miktarı azaldığından polen alerjisi olan kişiler rahat ediyor. Sıcak ve rüzgârlı günlerdeyse polen yayılımı artıyor.


Çapraz alerjiye dikkat! Bazı kişilerde polen alerjisi vardı. Bu kişiler hassasiyetleri olan bitkilerle aynı aileden olan bitkilere karşı da reaksiyon gösterebilirler. Buna “çapraz alerji” denir. Örneği; Huş ağacı polenine alerjisi olan kişiler, elma, armut, havuç, kereviz ve domates yediklerinde dudaklarında ve damaklarında kaşıntı olur.

Reklam
Reklam

Saman nezlesi Polenler, saman nezlesi (alerjik nezle) belirtilerini tetikleyebilir. Alerjik nezlesi olan bazı hastalar, mikrobik bir solunum yolu enfeksiyonu geçirdiklerini düşünebilirler. Şikâyetin 1-2 hafta sürmesi durumunda, kişinin mutlaka bir doktora başvurması gerekir.


Saman nezlesinden korunmada ilk adım, hastanın hangi polene karşı alerjisinin olduğunun saptanmasıdır. Bunun için, hızlı ve kolay uygulanan deri testlerinden, kimi zaman da kan testlerinden yararlanılır. Alerji yapan etken saptandığında, kişi bundan olabildiğince uzaklaşmalıdır. Tedavide alerji önleyici ilaçlardan da yararlanılır. Uygun kişilerde aşı tedavisi de belirtilerin giderilmesine yardımcı olabilir.


Baharda astım Astım, akciğerlerimiz içindeki hava yollarının, yani bronşlarımızın, çeşitli uyaranların etkisiyle yaygın olarak daralmasıyla ortaya çıkan kronik bir hastalık. Astımın ortaya çıkmasında hem kalıtsal hem de çevresel faktörlerin rolü var. Astımın pek çok türü var; ancak temel olarak iki önemli çeşidi biliniyor; alerjik astım ve alerjik olmayan astım.

Reklam
Reklam

Nefes darlığı, hava açlığı, öksürük, balgam çıkarma, göğüste tıkanma hissi gibi belirtilerle seyreden astım, fazla alerjenin (ev akarları, evcil hayvanlar, polenler, küfler, gibi) olması. Bu duyarlılık, alerjik deri testleri ya da kanda IgE ölçümü ile gösterilebiliyor. Alerjik astım, genellikle, ilk belirtilerini çocukluk döneminde veriyor. Hastada veya ailesinde; alerjik nezle, egzama, ilaç alerjisi, besin alerjisi ve diğer alerjik hastalıklara çok sık rastlanıyor. Alerjik astım, ilaç ve aşı tedavisine çok iyi cevap veriyor. Bu hastaların tedavilerinde kullanılan uçların, bahar aylarında yeniden düzenlenmesi gerekebilir.


Gül nezlesi diye bilinen hastalığa gül polenleri değil, aynı mevsimde atmosfere salınan ağaç ve çayır polenleri yol açar. Kavak, huş ağacı, kızıl meşe, kızıl ağaç, fındık, servi, kayın, söğüt, ıhlamur, zeytin, kara ağaç, çınar gibi ağaç polenleri ile çayır salkım otu, tatlı ilkbahar otu gibi çayır polenleri; yapışkan otu, akkazayağı ve kuzu kulağı gibi yabani ot polenleri ve arpa, buğday, yulaf, çavdar ve mısır gibi hububat polenleri, alerji yaratma potansiyelleri yüksek polenlerdir.

Reklam
Reklam

Alerjik deri testleri Bu testlerle, hastanın duyarlı olduğu alerjenler belirlenebiliyor. Alerjik deri testleri; basit, güvenilir, çabuk sonuç veren, tekrarlanabilirliği yüksek, maliyeti düşük tanı yöntemleridir. Bu testler, bu konuda eğitim görmüş, deneyimli kişiler tarafından yapılmalı ve okunmalıdır. Test yapılmadan önce her hastadan hastalığı hakkında ayrıntılı bilgi alınır.


Hastanın maruz kalabileceği alerjenler, belirtilere neden olan faktörler, mesleği, hobileri, evde beslenen hayvanlar, yaşadığı bölgenin polen özellikleri öğrenilmelidir. Deri testleri, ya sırt derisi ya da ön kolun iç yüzeyindeki deri üzerinde yapılır. Deri testlerinin yapılmasında başlıca iki yöntem vardır:Deri üstü yöntem: Deri üzerine damlatılan alerjen, derinin özel bir iğne ile delinmesi ya da derinin çizilmesiyle deri içine sızdırılır. Deri içi yöntem: Alerjen, ince uçlu bir enjektör aracılığıyla doğrudan deri içme verilir.


Alerji aşısı Aşı tedavisi yani 'immünoterapi', alerjik hastalıklarda kullanılan en temel tedavi yöntemi. Aşı tedavisi, hastanın duyarlı olduğu alerjenlerin, giderek artan dozlarda hastaya verilmesiyle uygulanıyor. Bu yöntemde, herhangi bir ilaç enjeksiyonu söz konusu değil. Bu tedavinin uygulandığı hastaların bağışıklık sisteminde birçok değişiklikler meydana geliyor. Bu sayede, hastanın alerjenlere karşı duyarlılığının azalması yanında, burundaki alerjik iltihap da geriliyor. Bunun sonucunda, nezle belirtileri hafifliyor ve tekrarlaması azalıyor.

Reklam
Reklam

Hastanın ilaç ihtiyacı ortadan kalkıyor. Etkisi, tedavi bittikten sonra da ömür boyu ya da uzun yıllar devam ediyor. Başarı şansı çocuklarda, genç erişkinlerde ve tedaviye erken başlanan hastalarda daha fazla. Enjeksiyonla uygulanabildiği gibi, ağız veya burundan damla şeklinde de vücuda verilebiliyor. 5-50 yaş arası hastalarda iyi sonuç veriyor.Ülkemizde, bölgelere göre farklılıklar olmakla beraber polenlerin atmosferde en çok bulunduğu dönem nisan-haziran ayları. Sıcak iklimlerde, polen, mevsimi 8-9 ay sürebiliyor.


Bahar alerjiniz varsa • Polenlerin atmosferde yoğun olarak bulundukları zamanlarda (sabahın erken saatleri, sıcak, kuru ve fırtınalı havalarda) mümkünse dışarı çıkmayın.


• Polen zamanı, ağaçlık ve çimenlik yerlere seyahat etmeyin. Deniz kenarlarını tercih edin.


• Evdeki ve arabadaki klimaların polen filtrelerini sık sık değiştirin.


• Çamaşırlarınızı dışarıda kurutmayın, mümkünse polen mevsiminde çamaşır kurutma makinesi kullanın.


• Dışarıdan eve gelince giysilerinizi değiştirin. Burun içi ve saçlarınızı iyice yıkayın, banyo yapın.

Reklam
Reklam

• Şapka ve gözlerin yanını da örten güneş gözlüklerinden edinin.


• Polen maskesi kullanın. Polen mevsiminde açık havada spor yapmayın.


• Araba ve evlerin pencerelerini kapalı tutun. Polenler daha çok sabah saat 05.00-10.00 arasında yayıldıklarından, evi öğleden sonra havalandırın.


• Ev içi hava temizleyiciler, eve girmeyi başaran polenlerin ortadan kaldırılmasında faydalı olabilir.


• Evcil hayvanları yatak odasına sokmayın.


Genetik faktörler Alerjiye genetik yatkınlığı olan kişilerin alacağı alerji karşıtı önlemler, alerjik yakınmaların ortaya çıkmasını engeller ya da geciktirir.


Toz, sigara dumanı, boya kokusu, parfüm gibi irritanlardan uzak durmak, polen alerjisi olan kişinin şikâyetlerinin ağırlaşmasını engeller.


Diğer alerjenlere göre polenlerden kaçınmak biraz daha zor. Örneğin sadece kedi tüyüne alerjisi olan hasta, kediden uzak durarak şikâyetlerinden kurtulabilir. Oysa polenler, tüm dış ortamda yaygın olarak bulunduklarından, onlardan uzak durmak kolay değil.


Kişinin alerjisinin olduğu bitkinin yetiştiği bölgeden başka bir yere taşınması da çözüm değil. Çünkü bir polene alerjiniz varsa, zaman içinde yeni polenlere karşı da bünyeniz alerji geliştirebilir.

Reklam
Reklam