"Bahar alerjisinden aşı tedavisiyle kurtulmak mümkün"

İÜ Çapa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çolakoğlu: - "Bahar alerjisi tedavisinde 3 prensip vardır. Alerjenden kaçınma, şikayetleri giderecek ilaçlar kullanma ve alerjiye sebep olan polenin türüne göre 'immünoterapi' denilen aşı tedavisi birlikte uygulanmalıdır. Aşı tedavisi 3 ila 5 yıl süreyle uygulandığı zaman hastalık tamamen yok olur yani hastalığın bozuk olan mekanizması düzelir" - "Alerjik nezlesi varsa ve tedavi olmazsa özellikle aşı tedavisi olmazsa ileride astıma dönme ihtimali çok yüksek. Ama alerjik nezlesi varken bir aşı tedavisi yapılırsa astım oluşumu önlenebilir. İhmal edilmemesi lazım"

İSTANBUL (AA) - ZEYNEP RAKİPOĞLU - İstanbul Üniversitesi (İÜ) Çapa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahaüddin Çolakoğlu, bahar alerjisinin tedavisinde 3 prensip bulunduğunu belirterek, "Alerjenden kaçınma, şikayetleri giderecek ilaçlar kullanma ve alerjiye sebep olan polenin türüne göre 'immünoterapi' denilen aşı tedavisi birlikte uygulanmalıdır. Aşı tedavisi 3 ila 5 yıl süreyle uygulandığı zaman hastalık tamamen yok olur yani hastalığın bozuk olan mekanizması düzelir." dedi.

İmmünoloji ve alerji uzmanı Prof. Dr. Çolakoğlu, halk arasında "saman nezlesi" olarak bilinen "bahar alerjisi" ile ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, baharda açan çiçeklerin havaya saldıkları polenlerin, aşırı duyarlılığı olan bazı insanlarda, alerjik nezleye sebep olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Polen alerjilerinin genellikle mart ve temmuz ayları arasında sıklıkla görüldüğünü belirten Çolakoğlu, "Ocaktan mart ayına kadar genellikle ağaç polenleri, marttan hazirana kadar çimen polenleri, hazirandan sonbahara kadar yabani ot polenleri havada bol miktarda uçuşurlar. Alerjik nezle olanları ellerinde peçetelerle görürsünüz, devamlı hapşırırlar. Burun ve göz kaşıntıları, gözlerin kan çanağına dönmesi ve yaşarması alerjik nezlenin belirtileridir. Damağı, boğazı kaşınır devamlı. Hayat kalitesi çok alt seviyelere iner. Alerjik nezle öldürmez ama süründürür." diye konuştu.

Alerjik astımda ise öksürük, nefes darlığı ve göğüste hırıltı gibi belirtiler olduğuna dikkati çeken Çolakoğlu, alerjik astımı olan kişilerin merdiven ve yokuş çıkmakta zorlandığını, öksürük ve nefes darlığından rahat bir şekilde uyuyamadığını aktardı.

- "Bahar, polen alerjisi olanlar için büyük işkence"

Prof. Dr. Çolakoğlu, bahar alerjilerinin insanları psikolojik açıdan da depresyona sürüklediğinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"Alerjisi olanlar genellikle ağaçların ve yeşilliklerin bol olduğu piknik ortamlarına gitmek istemezler. Çünkü hapşırıktan, tıksırıktan, burun ve göz kaşıntısından, nefes darlığından hayatı zehir olur. Bahar, polen alerjisi olan kişiler için büyük bir işkence. İş yerinde performansı düşer, talebeyse dersleri kötü hale gelir. Arkadaşlarıyla birlikte bir yere gidemez. Toplumdan tecrit olur. Bu da psikolojik olarak onların depresyona girmesine, çökmesine sebep olur. Onun için baharda daha ziyade kapalı ortamlarda, pencereleri de kapatarak dururlar."

- "Bahar alerjisi tedavisinde üç prensip var"

Bahar alerjisinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna ve tedavi için doğru teşhisin gerekliliğine işaret eden Prof. Dr. Çolakoğlu, şunları kaydetti:

"Bunlara alerji ve deri testleri yapıyoruz. Deri testleriyle hangi polene alerjisi olduğunu bulursak, o zaman hedefe yönelik tedavi yaparız. Bahar alerjisi tedavisinde 3 prensip var. İlk önce sebep olan alerjeni bulup ondan mümkünse kaçınmak. Ama polen alerjisinden tamamen kaçınma imkanı yok. Bir bitkiden üretilen polen, rüzgarın etkisiyle 500 kilometre ileriye bile taşınabilir. İkinci olarak, semptomatik yani şikayetlerin yoğun olduğu devrelerde bunları giderici ilaçlar vermek. Üçüncü olarak da o alerjen tespit edilir, polen türüne göre 'immünoterapi' denilen halk arasında 'aşı tedavisi' olarak bilinen bir tedaviyi uygulamak. Yani alerjenden kaçınma, şikayetleri giderecek ilaçlar kullanma ve alerjiye sebep olan polenin türüne göre 'immünoterapi' denilen aşı tedavisi birlikte uygulanmalıdır. Bu aşı tedavisi 3 ila 5 yıl süreyle uygulandığı zaman hastalık tamamen yok olur yani hastalığın bozuk olan mekanizması düzelir."

Reklam
Reklam

Çolakoğlu, bahar alerjilerinin genetik olarak aileden geçtiğini ve bünyesi alerjiye yatkın olan "atopik" yapılı insanlarda görüldüğünü vurguladı.

- "Alerjik nezle tedavi edilmezse astıma dönüşebilir"

Alerjik nezlenin tedavisinin önemine dikkati çeken Çolakoğlu, "Alerjik nezlesi varsa ve tedavi olmazsa özellikle aşı tedavisi olmazsa ileride astıma dönme ihtimali çok yüksek. Ama alerjik nezlesi varken bir aşı tedavisi yapılırsa astım oluşumu önlenebilir. İhmal edilmemesi lazım. Bazı hastalarımız sadece şikayetleri olduğunda ilaçları kullanıp şikayetlerini gidermek istiyor ama bu yeterli değil." ifadelerini kullandı.

"Alerji geçmez, tedavi olmaz" diye yanlış bir kanının olduğunu dile getiren Çolakoğlu, alerji tedavisinde maksadın hastalığı kontrol altına almak olduğunu ve bu şekilde tedavinin sağlandığını belirtti.

Prof. Dr. Çolakoğlu, bahar alerjisi olan kişilere şu önerilerde bulundu:

"Alerjen ortamlardan kaçınmaları lazım. Özellikle bu çiçeklerin açtığı dönemde kapalı ortamlarda ve yeşilliklerin az olduğu açık hava ortamında bulunmaları şikayetlerini azaltacaktır. Bu tür şikayetleri olan kişiler 'Benim hastalığım kendiliğinden geçecek.' diye beklemesin. Şikayetleri olduğu zaman bir alerji uzmanına müracaat ederek hangi ilaçları kullanmaları gerektiğini öğrenip o ilaçları kullanarak rahat bir şekilde hayatlarını devam ettirebilirler. Bu sayede alerjinin kişiye verdiği zarar en aza indirilmiş olur. Sonrasında ise polen kesin olarak tespit edilip onunla ilgili aşı tedavisinin yapılması lazım."

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: