Bahar güneşinden doğru faydalanmanın yolları nelerdir?

'Güneş girmeyen eve doktor girer' atasözünün doğruluğu gün geçtikçe yeni çalışmalarla destekleniyor. Bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı koruma sağlayan D vitamininin eksikliği birçok hastalığa davetiye çıkarabiliyor.

Memorial Bahçelievler Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Aytaç Karadağ, D vitamini eksikliğinin yol açtığı sorunlar ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.

GÜNEŞTEN DOĞRU FAYDALANIN

Güneşin zararlı ışınlarının çeşitli cilt hastalıklarına sebep olduğu bilinse de güneşten tamamen kaçınmak da birçok sağlık sorununa yol açabilmektedir. Türkiye güneş gören bir iklime sahip olmasına rağmen çalışmalarda özellikle doğu illerinde % 90 oranında D vitamini eksikliği görülmektedir. Vücudun gereksinim duyduğu D vitamininin % 90’ı güneş ışığıyla, % 10’u gıdalarla alınabilmektedir. Bu nedenle sadece uygun beslenmek D vitamini ihtiyacını karşılayamamaktadır. D vitamini oluşturabilecek UV-B ışınları 11.00 - 15.00 saatleri arasında yeryüzüne indiği için, en faydalı zaman dilimi bu aralıktadır. Bu saatlerde koruyucu faktör kullanmadan 30 dakika tüm vücut olarak güneşlenildiğinde 20 bin ünite, sadece yüz, diz altı bacaklar ve eller olarak güneşlenildiğinde ise 3 bin ünite D vitamini alınabilmektedir. D vitamini yağda eriyebilme özelliğine sahip olduğu için vücutta depolanabilmekte ve kış aylarında düzeyi yavaşça azalmaktadır.

Reklam
Reklam

UV-A olarak adlandırılan sabah ve akşamüzeri güneş ışınlarının ise D vitamini üretimine katkısı olmadığı gibi üretilen vitaminin yapısını da bozabilmektedir.

PLAZA HASTALIĞINDAN KORUNUN

Çok katlı, güneş görmeyen ofis ortamında çalışanların sayısı her geçen gün artmaktadır. Ofis çalışanlarında güneş ışınlarını yetersiz almaya bağlı D vitamini eksikliği sık görüldüğü için aynı zamanda “Plaza hastalığı” olarak da isimlendirilen D vitamini eksikliği, yorgunluk hissini artırmaktadır. Özellikle mesai saati bittikten sonra adımları taşıyamayacak kadar bitkin, yapılan eforla uyumsuz bir yorgunluk hissi, mutsuzluk, konsantre olmakta zorluk çekmek, dikkati toparlayamamak, az yenmesine ve düzenli spor yapılmasına rağmen kilo vermekte zorluk yaşamak gibi problemler yaşanıyorsa D vitamini düzeyine baktırılması tavsiye edilmektedir.

D VİTAMİNİ EKSİĞİNİ KAPATMAK İÇİN BU BESİNLERİ BOL BOL TÜKETİN

Güneşten yeterince faydalanamadığımız sonbahar ve kış aylarında somon, sardalya, ton balığı, uskumru, balık yağı, karaciğer, yumurta sarısı, güneş görmüş mantar, süt, peynir, yoğurt, tereyağı, maydanoz, ısırgan otu gibi D vitamininden zengin gıdaların bolca tüketilmesi tavsiye edilmektedir.

Reklam
Reklam

EKSİKLİĞİ BU HASTALIKLARA YOL AÇABİLİYOR

Eskiden sadece kemik erimesi yaptığı bilinir ve halk arasında güneş vitamini ya da kemik vitamini olarak adlandırılırdı. Ancak yeni çalışmalarla 2000 kadar genin bozuk ve eksik çalışmasına neden olduğu saptandı. D vitamini eksikliğinin yol açabileceği hastalıklar şöyle sıralanmaktadır;

  • Unutkanlık, dikkat eksikliği, konsantrasyon zayıflığı, multipl skleroz, Parkinson, yaşlılıkta Alzheimer hastalığı ve çocuklukta otizm yaptığı bilinmektedir.
  • D vitamini eksikliğinde depresyon, bipolar bozukluk gibi psikolojik rahatsızlıklar, kronik yorgunluk, yaygın kas-kemik ağrısı, kemik erimesi, insülin direnci, büyüme gelişme geriliği gözlenebilmektedir.
  • Bağışıklık sisteminin zayıf çalışmasına neden olarak sık tekrarlayan enfeksiyonlar gelişebilmektedir.
  • Astım, kurdeşen gibi alerjik rahatsızlıklara neden olabilmektedir.
  • Şeker hastalığına yakalanma riskini 8 kat artırabilmektedir.
  • Bağırsaklarda kalsiyum ve magnezyum emilimini artırdığı ve böbreklerden atılımını azalttığı için kalsiyum-magnezyum eksikliğine de yol açabildiği görülmektedir.
  • D vitamini eksikliğinde metabolizma yavaşladığı için özellikle bel ve basen bölgesinde yağlanma artışı gözlenebilmektedir.
  • Düzenli spor yapmasına ve diyetine uymasına rağmen kilo veremeyenlerin D vitamini düzeyine baktırması önerilmektedir.
  • En sık meme ve prostat olmak üzere 16 ayrı kanser gelişiminde etkisi olduğu saptanmıştır.
    Hipertansiyon, kalp yetersizliği, kardiyovasküler hastalıklardan korunma açısından da önemlidir.
Reklam
Reklam