KAYSERİ (İHA) - Bahar aylarında metabolizmada yaşanan değişikliklere karşı önlem alınmazsa, sorunların kronikleşebileceği bildirildi.
Kış aylarının yerini ılık bahar günlerine bırakmasıyla birlikte hastalık olarak tanımlanabilen bahar yorgunluğunun, önlem alınmadığı takdirde kronikleşebildiğini belirten uzmanlar, ısınan havalarla birlikte birçok kişide özellikle halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, uyku isteği gibi ortak şikayetler görülebileceğini belirtti. Şelale Polikliniği Başhekimi Dr. Mete Deniz, hava ve mevsim değişikliğinin insan biyoritmini olumsuz etkilediğine dikkati çekerek, "Bahar mevsiminde, havadaki elektrik yükü artmakta ve bu yük havada bulunan pozitif ve negatif yüklü iyonlar aracılığıyla taşınmaktadır. Bu taşıma dengesi bozuklukları, iklim değişikliği dönemlerinde sıkça karşımıza çıkmakta, insanlarda yorgunluk belirtilerine ve hatta ruhsal sıkıntılara yol açmaktadır. Özellikle gece üşütmeleri sonucu kas ağrıları, omuz, sırt ve boyun ağrıları yine baharın gelişiyle artmakta, yorgunlukla birlikte, konsantrasyon bozukluğu, aşırı sinirlilik, hafıza zayıflaması ve uyku bozuklukları görülebilmektedir. Sonbahar ve ilkbaharda ülser, depresyon, evlenme, boşanma, aşk ve intiharlar artış gösterir. Yanlış beslenme alışkanlıkları, vitamin ve minerallerin besinlerle yeterli miktarda alınmaması, hareketsiz yaşam biçimi, tiroit bezinin çalışma düzensizlikleri bahar yorgunluğunun altında yatan nedenler olabilmektedir. Sebze ve meyveler bahar döneminde artan vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanması açısından oldukça önemlidir. Geceleri ağır ve yağlı yemek yememeye özen gösterilmelidir. Kahve, çay, soğuk içecekler gibi kafeinli içecekler azaltılmalıdır" dedi.
Başhekim Dr. Deniz, tüketilen su miktarının artırılması gerektiğine de dikkat çekerek, düzenli olarak haftada 3 gün 45 dakika süreyle yapılacak tempolu yürüyüşü içeren aktif bir yaşam tarzı benimsenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.