Bahattin Şeker: Milletvekilliğimin Düşürülmesinde Bir Kasıt Olduğu Belli

Eski Devlet Bakanı Bahattin Şeker, kendisinin de 28 Şubat mağduru olduğunu belirterek, yıllar önce Burdur’da dövizli askerlik yapmasına rağmen, askerlik yapmadığı gerekçesi ile hakkında açılan dava sürecini anlattı. Askerliği ile ilgili kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmamasına ve Meclis tarafından dokunulmazlığının kaldırılmamasına rağmen, YSK tarafından milletvekilliğinin bir anda düşürüldüğünü anlatan Şeker, “Bir kasıt olduğu belli.” diye konuştu.

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma 28 Şubat Alt Komisyonu, eski Devlet Bakanı Bahattin Şeker’i dinledi.
28 Şubat sürecinde, 'Spordan Sorumlu Devlet Bakanı' olan Şeker, o dönemde kendisinin de mağdur olduğunu söyledi. Şeker, bakanlığı döneminde ataması yapılacak iki müdür hakkında asker ile bazı sıkıntılar yaşadıklarını anlattı.

Fişlemeler yapıldığı, geçmişine yönelik bir takım araştırmalar yapıldığı yönünde duyumlar aldığını söyleyen Şeker, “Sincan’da tanklar geçtiği zaman artık iş kopmaya başlamıştı.” ifadelerini kullandı.

Kendi partisi içinde de sıkıntılar yaşandığını söyleyen Şeker, “O zaman DYP içerisinde istifalara başlamıştı. Birçok arkadaşımız ayrılmıştı.” şeklinde konuştu. Şeker, ayrılan milletvekillerinden, ‘bize katılın’ şeklinde teklifler aldıklarını anlattı. O dönemde askerliği ile ilgili medyada haberler yapılmaya başlandığını söyleyen Şeker, yıllar önce Burdur’da dövizli askerlik yapmasına rağmen, askerlik yapmadığı gerekçesi ile hakkında açılan dava sürecini anlattı. Askerliği ile ilgili askeri mahkemede kesinleşmiş bir yargı hükmü bulunmamasına ve Meclis tarafından dokunulmazlığının kaldırılmamasına rağmen, YSK tarafından milletvekilliğinin bir anda düşürüldüğünü anlatan Şeker, “Bir kasıt olduğu belli.” dedi.

Ağrı Doğubayazıt’a askerliğe gönderildiğini, 10 gün sonra askerlik yapamaz yazısı verildiği için terhis olduğunu, bir süre sonra yeniden muayene için GATA’ya sevk edildiğini, oradan da aynı yönde rapor verildiğini anlattı. Şeker, üç ay geçtikten sonra askeri Yargıtay tarafından konunun zaman aşımına uğradığı ve haklı olduğunun karara bağlandığını anlattı. Şeker, 28 Şubat sürecinde siyasetçilerin de büyük sorumluluğu olduğunu sözlerine ekledi.