ANKARA(ANKA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gençliğe "3 Mayıs Ruhunu" örnek göstererek Türk milliyetçilerinin küresel angajmanlara göre politika belirleyenlere, yabancıların destek ve dönemsel ilgilerini çekebilmek amacıyla temelsiz adımlar atanlara alet olmadıklarını, omurgalı tutumun ve şahsiyetli tavrın çizgisinden hiç çıkmadıklarını bildirdi. Bahçeli, "Milliyetçiler için çileler ufuk yolunda ekarte edilmesi gereken ara duraklar olarak görülmüştür. Türk milletinin hayat haklarına ambargo koymaya çalışan imtiyazlı zümre değişik tarihlerde iktidar mevkiinde bulunsa da, Türk milliyetçileri bundan dolayı yılmamışlar, kızıl elmanın peşinden en ufak sapma göstermemişlerdir" dedi.
-1944'TE TABUTLUKLARLA SONUÇLANAN OLAYLAR...-
Bahçeli 1944 yılında, sonuçta Türk milliyetçiliğinin lideri Alpaslan Türkeş dahil birçok ismin tabutluklara konulmasıyla sonuçlanan olayların başladığı güne atfen ilan edilen "3 Mayıs Milliyetçiler Günü" dolayısıyla bir mesaj yayımladı. 3 Mayıs Milliyetçiler Günü'nün iç ve dış tehdit kanallarının genişlediği, milli birlik ve beraberlik iradesinin beka düzeyinde tartışmaya açıldığı, millet ve milliyetçiliğin karşı taarruzlarla değersizleştirilmeye çalışıldığı bir dönemde idrak edildiğini belirten Bahçeli, "Türk milletinin üzerinde dolaşan kara bulutların her tarafı sarmaya ve kaplamaya başladığı bir dönemde, milliyetçiliğin bayram gününü idrak etmek elbette önemli ve anlamlıdır" dedi.
-SİLKİNİŞE ŞAHLANIŞA VESİLE OLSUN...-
3 Mayıs 1944 tarihinin 69'uncu yıldönümünün bir toparlanmaya, silkinmeye ve yeniden şahlanışa vesile olmasının en samimi dilek ve duası olduğunu belirten Bahçeli şu görüşlere yer verdi:
"Türk milliyetçileri, yaşadıkları her devirde, bulundukları her zeminde, baskıya, zulme ve haksızlığa boyun eğmemişler, yozlaşma ve yabancılaşmaya teslim olmamışlardır. Bu açıdan her türlü saygı ve takdire müstahak olduklarını mücadele disiplinleriyle, ahlaki tutarlıklarıyla, istikrarlı ve iddialı hayatlarıyla da göstermişlerdir. Biliyoruz ki, Türk milliyetçiliği devletimizi kuran yüksek fikrin ve bağlanışın adıdır. Yine biliyoruz ki, Türk milliyetçiliği milletimizi kurtaran inanmışlığın, geleceğimizi kurgulayan irfanın karar ve kader mihveridir."
-PARÇALANMANIN ÖNÜNDEKİ BARİYER-
Türk milliyetçilerinin dağılmanın ve parçalanmanın karşısındaki emniyet, gerilemenin ve küçülmenin önündeki bariyer olarak hep bir adım önde olduğunu, hep bir umut adası olarak var olageldiğini kaydeden Bahçeli, "Milli menfaatlerin ön planda tutulması, milli tez ve tercihlerin belirleyici olması, millet ve vatan değerlerinin korunması için Türk milliyetçileri üzerlerine ne düşüyorsa yapmışlar ve böylece Türk tarihinin altın sayfalarında parlayan isimler olarak yerlerini almışlardır" dedi.
Bahçeli, bu sebeplerden dolayı, bozuk, saplantılı, çarpık ve milli nitelikten yoksun yönetim anlayışlarının Türk milliyetçiliğine ve aziz mensuplarına zorluk çıkardıklarını, eziyet çektirdiklerini ve boyunduruk altına almak için her yolu denediklerini belirterek şöyle devam etti:
"3 Mayıs 1944 olaylarıyla birlikte fitili ateşlenen gelişmelerin seyrine bakıldığında bu hakikatler berrak şekilde fark edilebilecektir. Hürmetle andığımız Merhum Hüseyin Nihal Atsız Bey'in haklı ve masum olduğu bir konuyla ilgili yargılanması amacıyla Ankara'ya gelişi 3 Mayıs olaylarını başlatmış ve yaşananlar milliyetçilik tarihinin dönüm noktalarından birisi olmuştur. Türk milliyetçileri tek parti döneminin tahammülsüz ve dayatmacı yöntemlerine karşı sivil ve demokratik tepkilerini göstermişler, inançları uğruna her bedeli ödemeye hazır olduklarını ispatlamışlardır. İşkenceler fayda etmemiş, tehditler sonuç vermemiş, cezaevi şantajı hiçbir Türk milliyetçisini yolundan çevirememiştir. Meselenin milli ilke ve ülküler olduğu zaman nelerin göze alınacağını 3 Mayıs'ın sembol ve zirve isimleri kararlılıkla ortaya koymuşlar, destansı mücadeleci vasıflarını bizlere emanet olarak bırakmışlardır."
-MİLLİYETÇİLER İÇİN ÇİLELER UFUK YOLUNDA EKARTE EDİLMESİ GEREKEN ARA DURAKLAR-
Türk milliyetçilerinin küresel angajmanlara göre politika belirleyenlere, yabancıların destek ve dönemsel ilgilerini çekebilmek amacıyla temelsiz adımlar atanlara alet olmadıklarını, omurgalı tutumun ve şahsiyetli tavrın çizgisinden hiç çıkmadıklarını kaydeden Bahçeli, "Çünkü onlar milliyetçiliğin, milletin karakteri olduğunu iyi bilmişler, milli çıkarları her şeyin üstünde görmüşler, bağımsızlığın tesadüflere bırakılmayacağını her zaman akıllarında tutmuşlardır. Türk milletinin maddi ve manevi unsurları arasındaki dengeyi fark eden, milli tarihi ve milli coğrafyanın şuuruna varan; itidalin, itiyatın ve vakarın izinden ayrılmayan milliyetçiler için çileler ufuk yolunda ekarte edilmesi gereken ara duraklar olarak görülmüştür. 3 Mayıs 1944 tarihinde ve sonrasında yaşananlar da aynen böyle değerlendirilmiştir" dedi.
-KIZIL ELMANIN PEŞİNDEN EN UFAK SAPMA GÖSTERİLMEDİ-
Bahçeli mesajına şöyle devam etti:
"Türk milletinin hayat haklarına ambargo koymaya çalışan imtiyazlı zümre değişik tarihlerde iktidar mevkiinde bulunsa da, Türk milliyetçileri bundan dolayı yılmamışlar, kızıl elmanın peşinden en ufak sapma göstermemişlerdir. Bugünkü zaman diliminde 3 Mayıs şuuruna, 3 Mayıs heyecanına her zamankinden daha da fazla ihtiyacımız olduğu açıktır. Türk milliyetçiliğinin ayaklar altına alınmaya cüret edildiği bu karanlık yılların telafisi için mutlaka geçmişin muazzam mücadeleleri emsal teşkil etmelidir. Ancak bu sayede milletten gücünü alan demokratik itirazlar toplu bir şekilde belirsizliklerin ve bilinmezliklerin duvarını yıkacak, önümüze gerilen işbirlikçi perdeyi yırtıp atılacaktır. Bu düşüncelerle, başta Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey başta olmak üzere, 3 Mayıs 1944'ün aramızdan ayrılan tüm kahramanlarını minnetle anıyor, Cenab-ı Allah'tan hepsine rahmet diliyorum. Tüm dava arkadaşlarımın 3 Mayıs Milliyetçiler Günü'nü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum."