ANKARA (İHA) - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı Kıbrıs müzakerelerine 'köstek' olmakla suçlayan Başbakan Erdoğan'a 'pervasız' yakıştırmasını yaptı.
Bahçeli, Kızılcahamam'da MHP'li Belediye Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti Hükümeti'ni ve Başbakan Erdoğan'ı ihanetle suçladı. Türkiye'nin dış politika alanında tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşadığını savunan Bahçeli, "AK Parti iktidarının izlediği basiretsiz ve ilkesiz siyaset sonucu Türkiye bir uçurumun kenarına sürüklenmiştir. Milli davamız Kıbrıs konusunda sonu hüsran olan çok tehlikeli bir yola girilmiştir" diye konuştu.
31 Mart gecesi İsviçre'de tamamlanan Kıbrıs görüşmelerinde, Kıbrıs Türk'ünün sonu olan Annan Planı'nın Türkiye'nin de onayı ile son şeklini aldığını öne süren Bahçeli, "Milli çıkar ve dava kavramlarına yabancı olan AK Parti iktidarı, bu oyunda kendisine biçilen taşeronluk rolünü başarıyla oynamış ve Kıbrıs Türklüğü sonu karanlık olan bu yolda büyük bir yalnızlığa terk edilerek kaderiyle baş başa bırakılmıştır. İsviçre'de kabul edilen Annan Planı, 24 Nisan günü referanduma sunulacak ve bu formalitenin tamamlanmasından sonra Kıbrıs Türklüğü'nün Rumlar'a teslim edilmesi işlemi hukuken sonuçlanacaktır. 24 Nisan tarihi, bu teslim ve tasfiye sürecinin tescil edileceği gün olacaktır" dedi.
Bahçeli, İsviçre'de ortaya çıkan sonucun, Türk hükümeti için diplomatik zafer olduğu yolunda başlatılan kampanyaların, aynı zamanda Kıbrıs Türkleri'ni baskı altına almak ve yönlendirmek için 'referanduma evet' kampanyasına dönüştürüldüğünü kaydetti. AK Parti yöneticilerinin Kıbrıs'tan önce Türkiye'de 'referanduma evet' kampanyaları başlattığını ileri süren Bahçeli, şunları söyledi: "Başbakan Erdoğan, Annan Planı'na 'hayır' denilmesinin, bu sözde başarıya karşı çıkılarak köstek olunmasının tarihin affetmeyeceği bir hata olacağını söyleyerek, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı hedef alan bir 'pervasızlık' sergilemekte beis görmemektedir. Bu şekilde aba altından sopa gösteren Başbakana destek için yarışa giren basın organları da, 'Türkiye yine bir adım önde' gibi klişe sloganlarla bu kampanyada kendilerine layık gördükleri rolün gereklerini layıkıyla yerine getirmektedirler. Basında bu büyük başarıdan dolayı Başbakan Erdoğan'ı 'Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren köşe yazarları bile çıkmıştır. Hükümetin ve gönüllü destekçisi basının bu tutumu, büyük bir sorumsuzluk ve hafiflik örneğidir"