MHP lideri Devlet Bahçeli Meclis'te partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Dün Van'da gözaltına alındıktan sonra belediye başkanlığı görevinden de alınan Mehmet Sıddık Akış'la ilgili açıklamalarda bulunan Bahçeli, "PKK'lı sözde Hakkari Belediye Başkanı'nın kirli yakasından nasıl tutulmuşsa, diğer milletvekillerinin de yakalarından öyle tutulacaktır. Türkiye muz devleti değildir." dedi.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şu şekilde;
MHP 31 Mart'ta yapılan Pınarbaşı'ndaki seçimlerde usulsüzlük olduğunu ispat etmiş ve tekrarı sağlanmıştır. CHP Başkanı müfteriliğine yeni bir halka eklendi. Ağzından çıkacak sözler bunlar mı olmalıydı? MHP'nin herhangi bir mensubunu terörle ilişkilendirmek yumuşama pozu veren biz zatın edepsiz beyanıdır. CHP başkanı terör ve terörist görmek hususunda merakta ise yanı başında vazo gibi tuttuğu DEM'li bölücülere bakması en doğal tercih olacak. Bize üslup uyarısı yapan kişinin önce kendi ağzını yıkaması tavsiyemdir. Yalan iddialarda bulunan CHP başkanının yolu yol değildir.
Bir yanağımıza tokat atana diğerini dönemeyiz, Ya aynısı ile karşılık veririz ya da o eli kırar atarız. Dümenciliğin sonu aylaklık ve ayakçılıktır. Taktik üstünlüklerle avunmak yerine Türk milletine karşılıksız sevda ile hizmet etmeyi, kararlılıkla sürdüreceğiz. Bizde geri adım olmaz. Bizde meselelere hesabi yaklaşmak diye bir şey de olamaz. Bizim kalbimizde çarpan vatan ve millet sevgisidir. Yumuşama arayanlar önce bu sevgide uzlaşacak cesareti göstermelidir. Açılan tiyatro perdelerine karnımız toktur.
Onun bunun değirmen taşında öğütülecek ne bir arkadaşımız ne de siyasetimiz vardır. yumuşama diyenler Türk ve Türkiye sevgisinde, Türk milletinin ortak paydasında buluşmaya tamam diyorlarsa haydi buyursunlar bize her yer Türkiye'dir.
Bir belediye başkanı düşününüz, PKK yapılanmasının üst düzey yönetimi olarak görev alsın... Mehmet'lerimize, koruyucularımıza karşı şehre inen hainleri evde barındırsın. Hakkari Belediye başkanı hamdolsun görevden alınarak gözaltına alınmıştır. İçişleri Bakanlığı'mız hukuk sınırlarında devreye girmiştir. Bakanımızı ve görev arkadaşlarımızı kutluyorum. Bir PKK'lının seçimlere katılması skandaldır.
PKK'lı sözde başkanın kirli yakasından nasıl tutulduysa diğer kanun kaçkını sözde başkanların ve vekillerin de yakalarından öyle tutulacaktır. Türkiye muz cumhuriyeti ya da işgal ülkesi değildir. Türk milletinin kudretini göreceklerdir. Türkiye'nin bölünmesini planlayanlar unutmasınlar ki Türk milletinde kahramanlar bitmez. Terörist başkan, vekil istemiyoruz. Kayyum edebiyatı bakanlar PKK'ya nasıl baktıklarını DEM'e nasıl baktıklarını netliğe kavuştursunlar. Beşinci kol faaliyeti içinde nasıl zehir döktüklerini açıkça göreceksiniz. Yumuşama sözlerini tedavüle sokan CHP'ye sorarım hangi konuda yumuşamamızı bekliyorsunuz. Yumuşayarak hangi karara varacaksınız? Terörist Demirtaş ve DEM'e övgüler yağdıranlar, maksadınız hangisi, hangisinde yumuşayalım, hangisine seyirci kalalım. Size aldandık diyelim, aziz ecdadımıza ne anlatacağız? Eğer bildiğiniz bir şey varsa itiraf ediniz.
Yargıya intikal etmiş bir cinayet davasında partimizin ve Ülkü Ocaklarının suçlanması, hatta dahilde ve hariçte Ülkü Ocakları’na suç örgütü gölgesi düşürmek için kolları sıvayan ajanların sırtının sıvazlanması tesadüf değildir. Hepsini biliyoruz. Verilmeyecek bir hesabımızın olmadığını cümle aleme paylaşıyoruz. Dostumuzu da düşmanımızı da tefrik edecek karakter bizde vardır.
Hesaplaşmaya açığız. Hesaplaşmadan kaçmayız. Başkaları için küçük bizim için önemli bir ayrıntıda şudur; Hesaplaşacağız ama helalleşmeyeceğiz. Bugüne kadar susmamız ülkücü katilleriyle helalleşeceğimiz anlamına gelmez. Bizim hiç kimseden öğrenecek bir şeyimiz yok. Dün kanımızı dökenlerin bugün mahkeme kurmaları utanmazlığın sınır tanımadığına acıklı örnektir. Ülkücülüğü terörle ilişkilendirenler eninde sonunda mağlup olacak. İlk mermiyi atanların binlerce dava arkadaşımızın kanına girdiğini biliyoruz. Onlarla her seviyede hesaplaşacağız.
Pirinç taşlarının içindeki beyaz taşları ayıkladık. Davamız ağırdır, davamız zordur. Davamız Türk milliyetçiliği davasıdır. Şehitlerimiz ve gazilerimiz kurşun gibi ağır dönemlerin tanığıdır. Kutlu davamız dua ile koruma altındadır.