Bahçeli: Erdoğan Gün Yüzü Göremeyecek

Işıl ARSLAN- Bülent CİVANOĞLU- Hasan BOZBEY/BURSA, Devlet Bahçeli, 'Bizimle Yürü Türkiye' sloganıyla sürdürdüğü seçim kampanyası kapsamında Bursa Gökdere Meydanı’nda düzenlenen

Işıl ARSLAN- Bülent CİVANOĞLU- Hasan BOZBEY/BURSA, Devlet Bahçeli, 'Bizimle Yürü Türkiye' sloganıyla sürdürdüğü seçim kampanyası kapsamında Bursa Gökdere Meydanı’nda düzenlenen mitingte yaklaşık 7 bin kişiye konuştu. Bursa’da sabah saatlerinden itibaren etkili olan şiddetli yağmur mitingten bir saat önce durdu. Mitingte sık sık 'Devletin başına devlet gelecek', 'Vur de vuralım, öl de ölelim', 'Kahrolsun PKK, işbirlikçi AKP' sloganları atıldı. Bahçeli’nin konuşmasından önce de İstiklal Marşı okundu. Konuşmasını 'Ne mutlu Türküm diyene' sözleriyle bitiren Bahçeli, partililere karanfil dağıttı.
İŞGAL ARTIKLARI AKP'NİN ARKASINA GİZLENDİ
Bursa’nın bir obadan imparatorluğa uzanan bir kent olduğunu vurgulayarak konuşmasına başlayan Bahçeli, iktidarı eleştirdi. Bahçeli, "Bağımsızlığı çekemeyenlerin tezgahları ortadadır. Varlığımıza ve birliğimize hazımsızlık gösteren tekfurların ne yaptıkları hangi karanlık ve alçak emelden beslendikleri de malumdur. Türkiye’nin önünü perdeleyen 17-25 Erdoğan’dır. Türkiye’ye çelme takan ve vasilik altında başkanlık yapan Davutoğlu’dur. Türkiye'yi yıkmak ve tamamıyla yok etmek için fırsat bekleyen bölücüler, teröristler, işgal artıkları, Haçlı kalıntıları küresel senaryolar, küresel kumpas ve ayak oyunları hep birden AKP’nin arkasına gizlenmişlerdir" dedi.
“DİYARBAKIR TÜRK’TÜR VE TÜRK MİLLETİNE EMANETTİR”
Bahçeli, fitne fesat hastalığını her değerimize bulaştırmak için gece gündüz uğraşıldığını ifade ederek, 'Diyarbakır'ın algısı Kürdistan'ın başkenti olması' diyen Bitlis Valisini eleştirdi. Bahçeli şöyle devam etti:
“AKP’nin Bitlis Valisinin en son sarf ettiği sözü duydunuz değil mi? Bu şahıs Diyarbakır’ın Kürdistan’ın başkenti olduğunu, hiç utanmadan hiç vicdanı sızlamadan söyleyebilmiştir. Buradan soruyorum Kürdistan neresidir. Diyarbakır ne zamandan beri Türkiye’den kopmuştur. Türk kültür ve düşünce hayatının iftiharı Ali Emiri Efendi’nin memleketi Diyarbakır’ı Kürdistan’ın başkenti göstermek nasıl bir ahlaksızlıktır. Süleyman Nazif’in, iftiharımız ve fikir kayanağımız Ziya Gökalp’in doğduğu şehri Kürdistan’ın başkenti olarak göstermek, nasıl bir alçaklıktır. Diyarbakır binlerce yıldır Türk’tür Türk milletine emanettir. Diyarbakır başkent olmuştur. Fakat bu payeyi bir Türk devleti olan Akkoyunlulardan 15’inci yüzyılda almıştır. Bursa nasıl mukaddes, nasıl muazzez, nasıl muhterem ise Diyarbakır da aynısıdır. Bursa’dan nasıl vazgeçemeyeceğimiz gibi Diyabakır’dan da ayrılmayız. Hiçbir şekilde bırakmayız. Diyarbakır’ı sözde Kürdistan içinde gösteren gafiller, Diyarbakır’ı sözde Kürdistan ile birlikte anan cahiller, hainler başaramayacak hedefinize ulaşamayacaksınız. Diyarbakır’ı bizden söküp almaya kimsenin gücü yetmez. Yetmeyecektir. Ne vatandan cayarız, ne bin yıllık kardeşlikten döneriz. Ne Türkiye’yi unuturuz, ne de bayrağın indirilmesine göz yumarız. Çünkü biz Türk milletiyiz. Çünkü doğudan batıya kuzeyden güneye, tek yürek tek bilek tek milletiz."
17-25 ERDOĞAN VE KUMANDALI BAŞBAKAN DAVUTOĞLU
Kürdistan hayaline kapılanları yanlışlıktan dönmeye çağıran Bahçeli, "Çözüm ve barış diyerek çözülmemizi, çöküşümüzü projelendiren milliyet fukaraları bu hayalden uyanınız. Bizim verecek toprağımız yok, yoktur. Bizim peşkeş çekilecek değerimiz yoktur. Bizim kaybedecek bir tek insanımız yoktur. Milli ve üniter devletimizi kardeşlik ve kader ortaklığının eşsiz eseri aziz milletimizi düşmanca tutumlara bırakmayız. Saldırı ve tahriklere sessiz kalmayız. Bunları en başka 17- 25 Erdoğan ve kumandalı başbakan Davutoğlu iyi bilmeli ve iyi anlamalıdır" diye konuştu.
“BUGÜN KARŞIMIZA ÇIKANLAR DÜN İZMİR’DE DENİZE DÖKÜLENLERDİR”
Türk milletinin Damat Feritleri, Artin Kemalleri gördüğünü, manda ve himaye özlemi çeken istila vesayetlerine methiyeler düzen vezirleri, Yunan işgalinin başarısı için dua eden köhnemiş ve çürümüş nazır bozuntularına şahit olduğunu kaydeden Bahçeli, bunların hepsinin geride kaldığını ve niyetleriyle beraber tarihe gömüldüklerini söyledi.
Bahçeli, günümüzde, kahraman atalarımın Lozan'da durdurduğu emperyalist sürecin yeniden ve farklı formatlara Türk milletine dayatılmaya çalışıldığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Lozan’dan önceki son durak Sevr ve son ders ise Çanakkale Savaşlarıdır. Çanakkale ile başarılamayan ancak Sevr’de dayatılanlar Türklük için ayrılıştır, bölünüştür, parçalanıştır, yok oluştur. Bu gün karşımıza yeniden çıkanlar, dün Çanakkale’den püskürtülenlerdir. Bugün karşımıza çıkanlar dün İzmir’de denize dökülenlerdir. Bugün karşımıza bir kez daha çıkanlar ana karnındaki bebekleri süngü ile deşenlerdir. Bugün karşımızdakiler, önde elinde Kuran alıp, arkada boynuna haç takan kameralarla camiye girip, rüşvet ve batağına saplanan günahkarlardır. Soruyorum sizlere AKP’nin istismarlarına aldanacak mısınız? Erdoğan’ın dinimizi, başkanlık sistemi ve yıkımın simgesi yeni Türkiye için alet etmesine tepkisiz duracak mısınız? Bursa asla bunlara geçit vermez. Bursa asla zillete katlanamaz. Soruyorum size, vatan sevdalıları nerede? Türkiye aşıkları nerede? Bayrak meftunları nerede? Bayrak buradadır Bursa’dadır. Bu gür sese rağmen rüşvetçiler, kutucular kasacılar, havuzcular nasıl ayakta duracaklardır.”
Bahçeli’nin konuşmasının bu bölümünde miting alanındaki partililer, “Vur de vuralım öl de ölelim” sloganını attı. Bahçeli, karşılık vermeyerek sloganı dinledi.
"ADALETİN TERAZİSİ KIRILMIŞTIR"
"Bu milli şahlanışa rağmen yolsuzluk çeteleri kaçak ve karanlık saray müdavimleri, müzakere ve melanet ehlileri ve taşlanmış vicdanlar nasıl başaracaklardır” diye soran Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hayır, asla…Türk milleti var olduğu müddetçe ve Türkiye temellerinden ve kuruluş ilkelerinden sapmadığı sürece egemenlik kuramayacaktır. PKK’nın destek ve bilirkişisiyle başkanlık amacı güden Erdoğan gün yüzü göremeyecek. Heves ettiği bölünme anayasası elinde patlayacaktır."
Hırsızların, devlet kasasını, millet kesesini hedef alan iktidar güvenceli soyguncuların devrede olduğunu savunan Bahçeli, "17-25 Aralık’ta bunların kirli yüzleri daha da belirmiştir. Polisin jandarmanın eli kolu bağladır. Adaletin terazisi kırılmıştır. Hakim ve savcılar cezaevinde polisler takiptedir" dedi.
"İSTİSMARA TAPTILAR, İNKARA SAPTILAR"
Ak Parti’nin elindeki tek başına iktidar gücünü kullanamadığını savunan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sizler helal kazancınızın peşindeyken, iktidardaki zümre harama batmıştır. Sizler aç ve açıktayken iktidar kadroları bolluk ve lüks içindedir. Sizler doğruluğun izindeyken iktidardaki menfaat çetesi yozlaşmanın pençesinde yabancılaşmanın tarafındadır. AKP, ayakkabı kutularını sizden çaldıklarıyla doldurmuştur. AKP yatak odalarını sizden aşırdıklarıyla taşırmıştır. Rüşvetçiler 13 yıldır iktidardır. Soyguncular, 13 yıldır keyif ve konfor içindedir. Yolsuzluk ve rüşvet şebekelerinin 13 yıldır yedikleri önünde yemedikleri arkasındadır. Biliyorsunuz Ankara’ya sizin alın terinizden kesilen parayla saray diktiler bu kaçak ve karanlık saraya 1 trilyon 370 milyar lira harcadılar. Buna da itibar dediler. İtibarı haramda aradılar, soygunda buldular. İtibarsızlığı itibar olarak adlandırdılar. Yalan söylediler utanmadılar, Allah’la kandırdılar korkmadılar. İstismara taptılar, inkara saptılar, işbirlikçi ve iki yüzlü oldular. Sarayda altın varaklı bardaklardan kana kana içtiler pahalı tabaklarda tıkabasa yediler. Beştepe hanedanlığın kurarak zalimliğin sultasını sürdüler har vurup harman savurdular. Yüzsüzlüğün dibini boyladılar. Kanunsuzluğun çukuruna gömüldüler. Bursa’nın servetini hortumladılar. Bir yanda hırsızlık yaptılar, bir yandan ahlakı susturdular. Bir yandan rüşvet yediler diğer yandan hukuku katlettiler. Bir yandan hazineyi boşalttılar, diğer yandan bana mısın demediler. 17-25 Aralık ta suçüstü yakalandılar ama darbe dediler."
YENİ ANAYASA VE CEMEVLERİ
Mitingdeki konuşmasının son bölümlerinde MHP’nin vaatlerini anlatan Bahçeli, “Bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacağız. Milli birliğimizi ve kardeşliğimizi güçlendirecek bir anayasa yı milletimize hazırlayacağız biliniz ki başaracağız. Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız. Medya ne derse desin, anketler ne söylerse söylesin, iktidarımızın müjdesi konvoylarımızı selamlayanlardır. İktidarımızın habercisi meydanlara sığmayanlardır” dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: