MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Terörist başıyla görüşüldüğü ve devletin ilgili kurumlarının bu katilin el yazısı notlarını MHP’li bazı bakanlarla paylaştığı iddiasını Başbakan'a sordu "Biraz utanmanız ve siyasi ahlakınız varsa bunları isim isim açıklarsınız"
Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin belirli periyotlarla demokrasi dışı müdahalelerin sancılarına ve tahribatlarına fazlasıyla maruz kaldığını söyledi.
"Kararlılıkla ifade edebilirim ki kendilerine görev vehmederek durumdan vazife çıkaranlar, ne demokrasiye katkı vermişler ne de ülke yönetimine fayda sağlamışlardır" ifadesini kullanan Bahçeli, "Şüphesiz aziz milletimiz ne diyorsa doğru ve geçerli olan odur" dedi.
"28 Şubat post modern müdahalesi"nin diğerlerinden ayrı ve kıyaslanmaz bir özelliği bulunduğuna dikkati çeken Bahçeli, şöyle devam etti: "Adalet ve Kalkınma Partisi zihniyeti, bu karanlık dönemde yeşermiş ve bin yıl süreceği iddia olunan süreçten siyasetin kundağına düşmüştür. Olan maalesef, rahmetle andığımız merhum Necmettin Erbakan Bey ve arkadaşlarına olmuştur. Sıkıntıyı onlar çekmiş, siyasetten onlar yasaklanmış, hükümetten onlar uzaklaştırılmıştır. Ve elbette Adalet ve Kalkınma Partisine gün doğmuş, başta Başbakan olmak üzere, Milli Görüş gömleğini çıkartanlar sözde mazlum görüntüleriyle demokrasi dışı temas ve dayatmalardan ziyadesiyle kazançlı çıkmışlardır.
Artık Adalet ve Kalkınma Partisinin bir 28 Şubat yapımı, klasiği, sürümü ve imalatı olduğu şüpheye yer bırakmayacak kadar net ve berraktır. Görüyoruz ki askeri vesayet şartları altında filizlenen bu zihniyet, bugünkü zaman diliminde, otoriter ve baskıcı bir yönetimin tüm çirkin ve katlanılmaz yöntemlerine başvurmaktadır. Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet’in ara dönemi, sivil vesayetin uygulayıcısı, sömürgecilerin figüranı, bizdenmiş gibi görünen siyaset misyoneri olarak bugün Türkiye’yi musibetlerle dolu korku tüneline sürüklemektedir." Bahçeli, "Afganistan’da, Kuran-ı Kerim’in, işgalci ahlaksızlar tarafından yakıldığını ve saldırıya uğradığını" da anımsatarak, "Bunu yapanları buradan şiddetle kınıyorum. İnanıyorum ki Cenab-ı Allah’ın kitabına el uzatan küfrün ve zulmedenlerin tarafları eninde sonunda ilahi gazapla tanışacaklar, rezaletlerinin faturasını, kıydıkları masum insanların bedelini böylelikle ödeyeceklerdir" şeklinde konuştu.
Kim bu MHP'li bakan
"İktidarın sebep olduğu bugünkü sisli ve kaygan ortamın, güven ve itimat taleplerini kökünden baltaladığını" öne süren Bahçeli, "Müfterilikten inşa edilmiş Adalet ve Kalkınma Partisi namlusu, önüne gelene iftira atmış, kara çalmış ve tuzak kurmuştur" ifadesini kullandı.
"Adalet ve Kalkınma Partisinin asılsız, mesnetsiz ve kifayetsiz beyanlarının merkezinde, kendilerinin de 57. Cumhuriyet Hükümeti’nde bulundukları dönem içerisinde terörist başıyla görüşüldüğü ve devletin ilgili kurumlarının bu katilin el yazısı notlarını MHP’li bazı bakanlarla paylaştığı hususunun da yer aldığına" değinen Bahçeli, "Şimdi siyasi namus adına Başbakan ve arkadaşları, şu sorumuza cevap vermelidir; kimdir bu MHP’li bakanlar? Biraz utanmanız ve siyasi ahlakınız varsa bunları isim isim açıklarsınız. Öncelikle şunu söylemek isterim ki, MHP ve İmralı canisinin isimlerini yan yana getirmek bile büyük bir hakaret ve haysiyetsizliktir" diye konuştu.
"Siyasetin yapışık ikizi Adalet ve Kalkınma Partisi ile BDP’nin, aynı çanaktan içmelerinin ve aynı sözlerle MHP’yi hedef almalarının bir bakıma suçüstü hallerinin bir yansıması" olduğunu savunan Bahçeli, şöyle konuştu: "Bu söylediklerim, elbette iftirayı manşetlerine taşıyan, yalana ortak olan iktidar uydusu ve beslemesi yandaş medya için de geçerlidir. Şimdi biz, izansızca, ahlaksızca yayın yapan yandaş basın sahiplerinin, mesela İmralı canisiyle yakalanmadan önce Suriye’de, İtalya’da ve Kenya’da görüştüklerini söylesek bu doğru ve isabetli olacak mıdır? Sözlerimiz insaflı ve hakkaniyetli bir tavır olarak görülecek midir? Ancak unutulmasın ki, iki yanlıştan bir doğru çıkmadığı gibi, aziz milletimizi ölümü göstererek sıtmaya razı etmeye kimsenin gücü yetmeyecektir." -Eğitime ilişkin kanun teklifi- Bahçeli, konuşmasında, "İlköğretim ve Eğitim Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ne ilişkin tartışmalara da değindi.
"Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde, Türk milli eğitim sisteminin sorunlarından kurtularak, atılım yapamadığını" öne süren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümet, günü kurtarmaya dönük çelişkileriyle, polemik dozu had safhada olan yaklaşımlarıyla ve istimara prim veren siyasi tutumuyla eğitim sistemimizi adeta yap boz tahtasına çevirmiştir. Halbuki eğitimi öncelikli konu olarak gören partimiz, daha 1999 yılı seçimlerine giderken hazırladığı seçim beyannamesinde, zorunlu temel eğitimin süresinin 12 yıla çıkarılmasını amaç olarak tayin etmiştir. Uzun vadede 12 yıllık zorunlu temel eğitimin tesis edilebilmesi için de gerekli alt yapı çalışmasının yapılması partimizce kabul edilmiş ve savunulmuştur.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup başkanvekillerinin imzasıyla TBMM’ye verilen "İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" kamuoyuna zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartılması şeklinde yansıtılmıştır. Ancak ortaya çıkan durum, zorunlu eğitimin bazı hallerde 4 yıllık ilköğretim birinci kademeyle sınırlandırılacağını göstermiştir.
Birçok mahsuru içinde barındıran bu sözde hazırlığın, geleceğimize katkı sağlaması ve evlatlarımızın ihtiyaçlarını karşılaması söz konusu bile olmayacaktır. Ancak dün itibarıyla teklifte eleştirilere neden olan ilk 4 yılın ardından açıköğretim seçeneğinden geri adım atıldığı ve açıköğretim uygulamasının ikinci 4 yılın ardından devreye sokulacağı kamuoyuna yansımıştır. Böyle olsa bile zorunlu eğitimin kesintisiz 12 yıla çıkması söz konusu olmayacaktır.
Ancak tartışmaların genelde meslek liseleri, özelde imam hatip liseleri ekseninde yürütülmesi ise yeni bir kutuplaşmaya davetiye çıkarmıştır. Bu ülkede meslek veya imam hatip lisesinde okuyan evlatlarımızın hiç kimseden eksik kalır yanı ya da herhangi bir yetersizlikleri bulunmamaktadır."