ANKARA (ANKA) - MHP lideri Devlet Bahçeli, parti teşkilatını 6 maddelik genelgeyle uyardı. Türkiye'nin içinden geçtiği nazik ve hassas dönemde partililerini provokasyonlara karşı dikkatli olmaya çağıran Bahçeli, genel başkanlık koltuğunu koruduğu 10. Olağan Büyük Kurultay ardından, "Partinin birlik ve bütünlüğünü bozmaya, temposunu yavaşlatmaya, yürüyüşünü aksatmaya, çalışmalarını sabote etmeye kalkışanlar hakkında Parti Tüzüğü'nün ilgili hükümlerinin anında ve eksiksiz olarak uygulanacağını" bildirdi.
MHP lideri Devlet Bahçeli parti teşkilatına gönderdiği genelgede, Türkiye'nin sonuçsuz tartışmaların, şaibeli tekliflerin, sarsıcı gelişmelerin ve göstermelik adımların tuzağında bocaladığını belirterek, "Aziz milletimiz AKP tasallutu altında ne yapacağını şaşırmış, nereye gideceğini kestirememiştir. Zorluklar pıtrak gibi yayılırken, dayanma, katlanma ve metanet duyguları maalesef zaafa uğramıştır. AKP hükümetinin yanlışa batmış, mahzurlarla bezenmiş, istismarla belirlenmiş politikaları ülke gündemine kabus gibi çökmüştür" ifadelerine yer verdi. İktidar partisinin attığı her adımın çelişkileri beslediğini, girdiği her ilişki ağının "musibetleri teşvik ettiğini" belirten Bahçeli, "Siyasetteki kirlilik, sosyal hayattaki yangın, ahlaktaki çöküntü, ekonomideki yıkıntı ve birlikte yaşama idealindeki aşınma peş peşe eklemlenerek bunalım döngüsünü kritik bir seviyeye taşımıştır" dedi. Başbakan Erdoğan'ın gündem saptırmak adına açıkladığı "sığ" düşüncelerinin, "derinliği olmayan" ve aynı zamanda "samimiyetten yoksun" tekliflerinin Türkiye'nin önünü kapattığını ileri süren Bahçeli, "Asıl sorunlardan korkan, üstesinden gelemeyeceğini açıklıkla fark eden bu zihniyetin, ülke gündeminin ikide bir makas değiştirmesini hedeflemesi ucuzluğun, basitliğin ve yapaylığın nerelere ulaştığını göstermesi bakımından dikkate değerdir" değerlendirmesinde bulundu.
-"DOKUNULMAZLIĞIN KALDIRILMASI İKTİDARDA GÖRÜŞ AYRILIĞI YARATTI"-
AK Parti'nin reform anlayışının devleti çürütmek, zenginlik tanımının yoksulluğu yaymak, istikrar beklentisinin krizi sabitlemek ve kardeşlik izahının ayrımcılığı derinleştirmek şeklinde belirdiğini, gelişme diye sunulan ve takdim edilen her konunun "Binbir gece masallarına malzeme olacak kadar fazla ve çeşitli hale geldiğini" kaydeden Bahçeli, genelgesinde dokunulmazlıklar konusunda şunları belirtti:
"Hayal satıcılığı, yalan ticareti, boş vaat kalpazanlığı ve umut simsarlığı AKP politikalarının çatısı ve çerçevesi olarak gün geçtikçe etkinlik kazanmıştır. İçinden geçtiğimiz zaman dilimde niyeti kuşkulu, amacı tehlikeli, vicdanı hacirli, kalbi mühürlü kim varsa hükümete sırtını dayamış ve lazım gelen ikmali sağlamıştır. Hiç şüphesiz PKK'nın Meclis ayağı BDP'de daha düne kadar bunlar arasında en ayrıcalıklılarından birisi olmuştur. AKP hükümetinin, milletvekilliği dokunulmazlığı konusunda aklının sonradan başına gelmesi, şiddet ve teröre bulaşarak terör örgütüyle buluşanları hedef alması gecikmiş bir kararın ilk adımı olmuştur. Ancak dokunulmazlığın kaldırılması konusundaki mesaj trafiğinin, iktidar partisi içinde rahatsızlıklara ve görüş ayrılıklarına yol açtığı gelişmelerden anlaşılmıştır."
-"ERDOĞAN İLE GÜL ARASINDA İHTİLAFLAR, ROL"-
Başbakan Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasındaki ihtilafların da, "bölücülük kontenjanından AKP'de yer bulmuş" bazı milletvekillerinin kamuoyu üzerinden yaptıkları itirazların da planlanmış bir rol dağıtımın teşhirinden başka bir anlam taşımadığını ileri süren Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın tüm itirazlara rağmen, Büyükşehir Kanununu onaylaması, ama sıra bölücülükle ilgili meselelere gelince birden bire ileri çıkarak sürece milli vicdanların hilafına müdahil olması elbette gözlerden kaçmamıştır" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın, BDP'ye yönelik eleştirilerinin de kurgu olduğunu belirten Bahçeli, bunun "tepkileri frenlemeyi uman bir sinsilik" olduğu ifade etti. Bahçeli, AK Parti'nin BDP'yi geriye çekerek, Öcalan'la yeni bir anlaşma, sözleşme ve uzlaşma zemini oluşturmak için siyaseten seferber olduğunu savunan Bahçeli, "BDP, AKP'yle hayata dönmüş, AKP'yle ayağa kalkmış ve yoluna devam etmiştir. Beklentileri karşılamayan, gizli kapaklı görüşmelerde verilen karşılıklı sözlere riayet etmeyen BDP'nin, şimdi bizzat AKP tarafından İmralı kozuyla süreç dışına itilme ihtimali görünür hale gelmiştir" dedi.
-"FEZLEKELER BİR AN ÖNCE SONUÇLANDIRILMALI"-
Başbakan Erdoğan'ın "Demokrasiyi zehirliyorlar, açıkça hukuk sistemine meydan okuyorlar" dediği "güruhun", bu tip davranışları yeni sergilemediğinin altını çizen Bahçeli, BDP'lilerin terör örgütüyle ilişkilerinin, terör saldırılarını masum gören rezilliklerinin ve PKK militanlarını gerilla mertebesine çıkaran aklama girişimlerinin münferit olmadığını, bu kapsamdaki sicillerinin de "zifiri karanlık" olduğunu bildirdi. "Şurası açıktır ki, Şemdinli'deki kucaklaşma manzaralarının, esas bakımından Habur terörist teslim törenlerinden hiçbir farkı yoktur. Habur'daki AKP ne ise, Şemdinli'deki BDP odur ve tıpatıp aynısıdır" değerlendirmesinde bulunana Bahçeli genelgesinde şu ifadelere yer verdi:
"Millet iradesini temsil eden milletvekillerinin taşıdıkları dokunulmazlık zırhı, onlara suç işleme konusunda paravan işlevi göremeyecektir. Devletin ülkesi ve milletiyle birlikte bölünmez bütünlüğüne, sahip olduğu egemenlik hakkına, hukuki varlığına, demokrasinin ruhuna ve insanlık değerlerine yönelmiş her yasa dışı eylem, mücadele ve hazımsızlık korunma altında tutulmamalıdır, tutulamayacaktır. Bu itibarla milletvekilliği dokunulmazlığının şiddet ve teröre destek verilmesi fiilini baz alarak yeni baştan yorumlanması ve tashih edilmesi gerekmektedir. BDP'li milletvekillerinin, dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili fezlekenin bir an önce sonuçlandırılması ve adaletin vicdanları rahatlatması büyük Türk milletinin en önemli beklentisidir."
-"ÜNİVERSİTE YÖNETİMLERİ PKK YAPILANMASINA SESSİZ KALIYOR"-
Yaşanan gelişmelerin Türkiye'de süren tahrik kampanyasını daha da tırmanacağını, bilhassa Milliyetçi-Ülkücü Hareket'in kavga ve gerginliklere dahil edilebilmesi için işbirlikçi ve bölücü çevrelerin her yolu deneyeceğini teyit ettiğini ifade eden Bahçeli genelgesinde şunları belirtti:
"Kandil Dağı'ndan sürüler halinde şehirlere intikal eden teröristlerin, başta üniversiteler olmak üzere, her yerde çıbanbaşı olmaya ve eylem sahalarını genişletmeye ahlaksızca gayret edecekleri iyice netleşmiştir. Son günlerde bazı üniversitelerde, milliyetçi-ülkücü öğrencilerin alçakça saldırılara maruz kalması ve hükümetin de terörist faaliyetleri siyasi felç içinde izlemesi kimlerle aynı yolda buluştuğunu göstermesi bakımından ibretliktir. Üniversite yönetimlerinin PKK'nın fakülte veya yüksek okullarda yuvalanmalarına sessiz kalması ve göz yumması akademik hayatın ahlak, adalet ve insani taraflarıyla bağdaşmamaktadır. YÖK Başkanı, rektörler ve dekanlar, Türkiye'nin eski filmleri tekrar seyretmesini isteyen çevrelere karşı duyarlı ve tepkili hareket ederek, bölücü militanların üniversitelerde at koşturmalarına müsaade etmeyecek iradeyi sergilemeleri beklentilerimiz arasındadır. Üniversitelerde yığınak yapan, eğitim özgürlüğünü engelleyen ve okuma hakkını gasp eden eşkıyaların adli ve idari anlamda peşleri bırakılmamalı, medya da bu konuda objektif bir tutum takınmalıdır."
-"PARTİDE BİRLİK BÜTÜNLÜĞÜ BOZANLARA TÜZÜK HÜKÜMLERİ UYGULANACAK"-
Bahçeli, genelgesinde, yaptığı değerlendirmelerin ardından, tüm teşkilat yöneticilerine ve mensuplarına 6 maddede şu talimatları verdi:
"-Kaynağı, menşei ve nedeni ne olursa olsun her türlü kavga, gerginlik ve kutuplaşma süreçlerinden uzak durulacak, tehdit, şantaj ve saldırılar karşısında güvenlik güçlerinin devreye girmesi gecikmeksizin talep edilecektir.
-Türkiye nazik ve hassas bir dönemden geçmektedir. Bu yüzden etnik ve mezhep temelli kıvılcımların, ideolojik ve siyasi karşıtlıkların alev alması büyük olaylara ve badirelere yol açacaktır. Türkiye ve Türk milletinin huzur ve güvenliğinin kaybolması amacıyla çok yönlü kışkırtmalardan medet uman mihrakların boş durmayacağı da unutulmamalıdır. Bu kapsamda her türlü ajitasyona, provokasyona, taciz ve komplolara dikkat edilecek, ateşle oynayanlara karşı son derece uyanık durulacak, her zaman olduğu gibi sağduyu ve soğukkanlılık çizgisinden çıkılmayacaktır.
-Milliyetçi Hareket Partisi'nin bünyesini karıştırmaya, birliğini ve dirliğini yarmaya çalışanlar dün olduğu bugün de faaldir. Değerlerimizi kullanarak bizdenmiş gibi görünenlerin, anılarımızı istismar ederek bizim gibi olmaya çabalayanların dedikodu, asılsız, temelsiz haberlerle iç yapımızı sabote etmeye kalkışacakları açıktır. Bu nedenle uydurulmuş haberlere, maksatlı yorumlara, iftira mahiyetli görüşlere ve kişileri yıpratma odaklı yaklaşımlara katiyen itibar edilmeyecektir.
-Partimizin her kademesinde görev alan değerli dava arkadaşlarımın propaganda bütünlüğünü temin etmek amacıyla, söz ve ağız birliği içinde siyasi çalışmalarını sürdürmeleri çok önemli olduğundan; Genel Başkan konuşmaları, mesajları ve beyanlarıyla birlikte, Genel Merkez açıklamaları, duyuruları, Merkez Yönetim Kurulu ve Başkanlık Divanı kararları ve Meclis faaliyetleri titizlikle takip edilecek ve bunlara uygun hareket edilecektir.
-İl ve ilçe düzeyinde yapılacak toplantı, konferans, panel gibi siyasi çalışmalarla, televizyon programları ve mülakatlar öncesinde Genel Merkez mutlaka bilgilendirilecek; konuşmacı, misafir, görüş ve fikirlerine başvurulacak kişilerle ilgili gerekli izin ve onay Genel Merkezden alınacaktır. Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ile Medya, Tanıtım ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı koordineli bir şekilde bu konuyu takip ve temin etmekten sorumlu olacaklardır.
-Milliyetçi Hareket Partisi 10. Olağan Büyük Kurultayı demokratik bir ortam ve hoşgörü ikliminde gerçekleşmiş ve bu süreç artık geride kalmıştır. İlçe, il ve Büyük Kurultay takvimi boyunca tercihi ve düşüncesi ne olursa olsun, önümüzdeki dönemde iyi niyet ve samimiyetle partimizin güçlenmesi ve büyümesi hedefine sadakatle bağlı kalan her dava arkadaşımla tam bir kucaklaşma ve bütünleşme her seviyede sağlanacaktır. Partimizin birlik ve bütünlüğünü bozmaya, temposunu yavaşlatmaya, yürüyüşünü aksatmaya, çalışmalarını sabote etmeye kalkışanlar hakkında ise Parti Tüzüğü'nün ilgili hükümleri anında ve eksiksiz olarak uygulanacaktır."