İçişleri Bakanı Efkan Ala, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın sözlerine ilişkin, "Gömlek değiştirmekle itham ettiğiniz kişilerin karşısında gömleği bırakın, gömleğin içindeki kişi tamamen değişmiş. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bir şey varsa, bu ikinci Çevik Bir vakasıdır. Burada da Haşim Kılıç kendi konuşmasıyla kendini bitirdi, yazık oldu" dedi.
Ala, katıldığı bir televizyon programında, Kılıç'ın Anayasa Mahkemesi'nin 52. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmayı "Bunlar Türkiye'ye yakışmayan şeyler" sözleriyle değerlendirerek, şöyle konuştu:
"Siz hiç gelişmiş bir ülkede, bir yüksek mahkeme başkanının bu tarz bir konuşmasına ya da herhangi bir şekilde konulmasına tanık oldunuz mu? Konuşmaz. Bu bir az gelişmişliktir. İkincisi, her yıl kuruluş yıldönümleri yapılıyor ve insanlar davet ediliyor, orada konuşuluyor. Her kurum, kuruluş yıldönümü mü kutluyor? Bizim geleneklerimiz bakımından, hadi kuruluş yıldönümü kutladınız ve insanları davet ettiniz. Davet edilenler sizin misafirlerinizdir, Anadolu'da "Misafire gülden ağır laf edilmez' diye bir söz vardır. Eğer söylüyorsanız, o sizin kalitenizi gösterir, karşıdakilerin kalitesini değil. Gömlek meselesine gelince, gömlek değiştirmekle itham ettiğiniz kişilerin karşısında gömleği bırakın, gömleğin içindeki kişi tamamen değişmiş. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bir şey varsa, bu ikinci Çevik Bir vakasıdır. Başlamadan bitti ve kendisi bitirdi. Başı sonu bir toplantı oldu. Orada bitti kendi konuşmasıyla. Burada da Haşim Kılıç kendi konuşmasıyla kendini bitirdi, yazık oldu."
AK Parti'nin uyguladığı politikaların, "90'lı, 80'li, 70'li, 60'lı yılları" geride bıraktığını söyleyen Ala, şunları ifade etti:
"Ama hala kurtulamayan, kendini 90'lı yıllarda sanan, onun jargonuyla konuşan, oraya üye seçildiği günkü Türkiye'nin aynen devam ettiğini zanneden Anayasa Mahkemesi Başkanı bunları söylüyor. Türkiye ilerlemiş ama Türkiye'nin ilerlediğini yeterince kavrayamayan kurumlar ya da kişiler olabilir, var zaten. Onların Türkiye'ye yaklaşımlarıyla karşı karşıyayız. Türkiye'nin bir sistem sorunu var, Anayasa sorunu var. Bu Anayasa, askeri darbe döneminde yapılmış ve Anayasal kurumlara gereğinden fazla yer vermiş, halkı cendereye alabilecek mekanizmaları çalıştırabilecek, siyaseti kuşatan bir yapı olarak dizayn etmiş. Bu demokratik süreçler içerisinde böyle olmuş değil. Onun için bu sistem sıkıntısını biz hep yaşıyoruz. Yeni bir Anayasa, doğru dürüst bir Anayasa yapıncaya kadar da bu yaşanacak."
Ala, "Cumhuriyet kurulduğu andan itibaren padişahın yerine halk geçecekti; ama halk hiçbir zaman geçemedi. Halkın yerine asker-sivil bürokratik ittifak, burjuvazinin bir kısmı ve yarı aydınlar iktidar olmaya devam etti. Bir şekilde de halka söz verilmiş, halkın iktidar olması lazım. Yani en azından o sözün yerine getirildiği göstermelik de olsa zaman zaman denendi" dedi.
AK Parti'nin, hükümet olduktan sonra çok sayıda darbe girişimi atlattığını, krizler yaşadığını ve hepsinden de başarıyla çıktığını kaydeden Ala, şunları ekledi:
"AK Parti hükümetine karşı çok ittifaklar geliştirildi. Halk meseleyi çok iyi anladı ve bırakmıyor; çünkü kendisine, milli-muhafazakar değerlerine atıf yapan değerler üzerinden siyaset üreten ve kendilerine hizmet edeceğini söyleyen birçok parti Ankara'ya geldiğinde çeşitli nedenlerle buradaki statüko ve az önce saydığım müttefiklerine hizmet etmeye başladılar ama AK Parti, bunlara karşı durarak, bunların bütün taarruzlarına karşı durarak, onlarla mücadele ederek halkın değerlerinin savunucusu oldu. Türkiye artık halkla birlikte kararını verdi. Eski alışkanlıklarından kurtulamayanlar derslerini alıp kenara çekilecekler." (ANKA)