Bakan Albayrak: Pozitif performansın göstergelerini görüyoruz

HAZİNE ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Son birkaç ayda yakaladığımız pozitif performansın göstergesini konkordatolarda ve yapılandırmalarda da görüyoruz.

Ergün AYAZ- Alişan KOYUNCU/İZMİT (Kocaeli), (DHA) - HAZİNE ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Son birkaç ayda yakaladığımız pozitif performansın göstergesini konkordatolarda ve yapılandırmalarda da görüyoruz. Şirketlerin iflastan kaçınmak ve borçlarını ödeyebilmek üzere başlattığı konkordato süreci, bankaların kredi yapılandırma çalışmaları sayesinde tersine döndü ve konkordatoda da dengelenme süreci başladı" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Kocaeli Ticaret Odası'nda 'İş Dünyası ile Buluşma' toplantısına katıldı. Bakan Albayrak toplantıda yaptığı konuşmada, "Küresel açıdan belirsizliklerin ve zorlukların çok arttığı bir dönemde göreve geldik. Küresel korumacılığın, ticaret savaşlarının açık açık gerçekleştirilmesinin, Avrupa ekonomisinin önemli bir yavaşlamaya girmesinin yanında ülkemiz ekonomisinin doğrudan hedef alındığı günleri beraber yaşadık. Ama hiçbir zaman endişe etmedik, korkmadık. Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeler için global koşullardaki olumsuzlukların risk teşkil edebileceği gibi, fırsatlar sunabileceğine de inandık. Şüphesiz bu fırsatların başında, ekonomimizin eksiklerini tespit ederek, tüm süreçlere hazırlıklı olmamızı sağlayacak güçlü altyapıyı kurgulamamız gelmektedir. Ağustos ayında ülkemizi hedef alan spekülatif finansal saldırılar ve küresel piyasalardaki dalgalanma ile birlikte de, çok detaylı bir yol haritası olan Yeni Ekonomi Programını (YEP) devreye aldık. Program öngörüldüğü şekilde sürdürülmekte, koşullara göre esneklik sağlansa da programımızın temel ilkelerinden, finansal disiplinden, dengelenme sürecinden asla vazgeçilmemektedir" dedi.
'EKONOMİMİZ DENGELENME SÜRECİNE GİRDİ'
Bakan Albayrak, yılın ilk iki ayında ihracatın yüzde 5 oranında arttığını, ithalatın ise yüzde 22,2 oranında gerilediğini belirterek, "Ekonomimiz, programda belirtildiği üzere dengelenme sürecine girmiş olup, büyüme ve istihdam bir dönem potansiyelinin altında seyredecek, ancak ekonomimizdeki kırılganlıkların iyileştirilmesiyle yeniden potansiyel değerlerine ulaşacaktır. YEP'te öngördüğümüz dış dengelenme süreci çerçevesinde şimdiden önemli mesafe aldık. Mayıs ayında 58,1 milyar dolarla zirve yapan yıllık cari işlemler açığı, 2018 yılsonu itibarıyla 27,6 milyar dolar seviyesine geriledi. Dış dengelenme sürecinin 2019 yılında da hız kesmeden devam ettiği, Ocak ve Şubat ayına ilişkin dış ticaret verilerinden de görülmektedir. Nitekim, yılın bu ilk iki ayına ait geçici dış ticaret verilerine baktığımızda ihracatın yüzde 5 oranında arttığını, ithalatın ise yüzde 22,2 oranında gerilediğini görmekteyiz" diye konuştu.
'ENFLASYONU YÜZDE 20'NİN ALTINA DÜŞÜRDÜK'
Yıllık enflasyonu 6 ayın en düşük seviyesine düşürdüklerini söyleyen Bakan Albayrak, "Son dönemde ekonomimizde yaşadığımız dengelenme sürecinin önemli bir ayağı da iç dengelenmede, yani enflasyon oranında kaydedilen başarıdır. Bilindiği üzere özellikle finansal piyasalarımızda yaşanan spekülatif sürecin etkisi ile bozulan fiyatlama davranışlarının neticesinde enflasyonun yıllık artışı 2018 yılı Ekim ayında yüzde 25,2 seviyesine ulaşmıştı. Ancak, söz konusu dönemde devreye aldığımız Enflasyonla Topyekûn Mücadele Programı, atılan adımlar ve tanzim satış noktalarının başarısı ile yıllık enflasyonu 6 ayın en düşük seviyesine yüzde 20'nin altına düşürdük. Mevsim etkisine rağmen, gıda fiyatlarında ortaya çıkan tablo tanzim satışları ile birlikte marketlerde sağlanan normalleşmenin göstergesidir. Atılan tüm adımların etkisiyle Şubat ayında aylık enflasyonun beklentilerin altında yüzde 0,16 oranında arttığını, yıllık enflasyonun ise yüzde 19,67 seviyesine gerilediğini gördük. Özellikle yüzde 18,12'ye gerileyen çekirdek enflasyon ve ÜFE'deki düşüş, enflasyonda vurguladığımız düşüş trendinin, tüm paydaşlarca da kabul edilmesini sağlamıştır. İkinci çeyrekten itibaren çok önemli bir yapısal dönüşüm sürecini başlatacağız. Mevsimsel etkilerin ortadan kalkması ve başta gıda fiyatlarına yönelik olmak üzere alacağımız yapısal tedbirler sayesinde yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda olumlu gelişmelerin olacağını ve 2019 yılında enflasyon oranının YEP'te öngörülen seviyesinin de altında kalacağını göreceğiz" dedi.
'BUGÜNDEN ÇOK AMA ÇOK DAHA GÜÇLÜ SÜREÇLERE İLERLEYECEĞİZ'
Bankaların yapılandırma çalışmalarıyla konkordatoda dengelenme süreci başladığını ifade eden Bakan Albayrak konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ekonomimizin altyapısını güçlendirmek, Ağustos ayında yaşanan süreçlerin etkisini ortadan kaldırmak, piyasalarımızı rahatlatmak için verdiğimiz mücadelenin en yakın şahidi siz sanayicilerimiz ve iş insanlarımızsınız. Kocaeli bizim mücadelemizi en yakından izleyen illerimizin başında geliyor. İş dünyamızın, likiditeye kolay ve düşük maliyetle erişimi için attığımız adımları görüyorsunuz. Ocak ayında KOBİ'lerimiz için devreye aldığımız 20 milyar TL'lik Hazine destekli paketin ardından, geçtiğimiz hafta da ikinci bir paketi devreye aldık. 25 milyar TL'lik Hazine garantili bu paketimiz sizlerden büyük teveccüh gördü. Gelen yoğun talep üzerine bankalarımızın aldığı kararla, ciro ve faaliyet alanına göre 1,5 milyon TL olan azami limiti de 5 milyon TL'ye çıkarıyoruz. Her süreçte bankalarımızın ve reel sektörümüzün yanında olacağımızı dile getirdik. Bankalarımızla, reel sektörümüzle, kamu kurumlarımızla el ele, omuz omuza bugünden çok ama çok daha güçlü süreçlere ilerleyeceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın. İşte son birkaç ayda yakaladığımız bu pozitif performansın bir göstergesini de konkordatolarda ve yapılandırmalarda görüyoruz. Şirketlerin iflastan kaçınmak ve borçlarını ödeyebilmek üzere başlattığı konkordato süreci, bankaların kredi yapılandırma çalışmaları sayesinde tersine döndü ve konkordatoda da dengelenme süreci başladı."
'318 FİRMA KONKORDATODAN ÇIKTI'
Konkordato isteyen firmaların sayılarında büyük düşüşler sağlandığını söyleyen Bakan Albayrak, şöyle konuştu:
"2018 yılının son çeyreğinde 7 büyük banka, konkordatolu firmaların kredi borçlarının yapılandırılması konusunda çalışma başlatmış, 2019 yılı başında banka temsilcilerinden oluşan 'konkordato heyeti' kurulmuş ve heyet tarafından konkordatolu firmalarla görüşmelere başlanmıştı. Heyet tarafından her gün 5-6 firma ile yüz yüze görüşmeler yapıldı, yapılmaya da devam ediyor. Konkordatolu firmaların mali durumları analiz edilip borç ödeme niyetleri araştırılarak, borç ödeme niyetinde olan firmalara mali durumlarına en uygun çözüm yolları bulunmaya çalışılıyor. Konkordato heyeti sayesinde, borçlu firmaların alacaklı bankalar ile tek masa etrafında toplayarak kredi yapılandırma süreçlerine hız ve etkinlik kazandırdık. Şubat itibarıyla 7 bankaya ilave olarak diğer bankalar da müzakerelere katılmaya başladı. Devam eden heyet çalışmaları görüşmeleri kapsamında yüzlerce firma ile müzakereler gerçekleştirildi. Bir çok firmanın kredileri yapılandırıldı. Bu süreçle 48 firmanın feragat ile konkordatodan çıkması sağlandı. Red, feragat ve yapılandırmaların tamamının etkisi ile toplamda 318 firma konkordatodan çıktı. Bu firmaların konkordatodan çıkması ile 5,4 milyar TL'lik bir kredi konkordatodan çıkmış oldu. Heyet görüşmeleri yoğun biçimde sürdürüyor. Bu sayı daha da artacak. Çok yakın sürede yaklaşık 4,5 milyar TL kredinin yapılandırılarak konkordatodan çıkmasını da bekliyoruz. Konkordatodan çıkışlar hızlanırken, konkordato isteyen firma sayılarında da büyük düşüşler sağlandı. Ocak ve Şubat 2019 aylarında yeni konkordato müracaatları yarıdan fazla azaldı. Bu aylar ayrıca, bankaların kredi yapılandırma çalışmaları sayesinde konkordatodan çıkışların hızlandığı bir dönem oldu. İşte şu süreç bile, ekonomide arzu edilen dengelenmenin ne kadar ayakları yere basan bir sağlamlıkta ilerlediğini gösteriyor. Dengelenme sürecinin pozitif ilerleyişini gösteren bir diğer gösterge de kredi büyümesi oldu. Şubat ayında Ocak ayına göre 43,5 milyar TL'lik bir kredi büyümesi gerçekleşti. İşte izlediğimiz güven verici politikalarla, doğru hamlelerle gerek kredi gerek tahvil faizlerini düşürürken, reel sektörün krediye ulaşımını kolaylaştırıyor, kredi kanallarını da güçlendiriyoruz. İnşallah, bu süreç özellikle 2. çeyrekten itibaren çok daha güçlenerek sürecek."
'BU MİLLETİN REFAHINI SPEKÜLASYON MALZEMESİ YAPMAYA ÇALIŞANLARA İZİN VERMEDİK'
Bakan Albayrak, yaptıkları her strateji ve her politikanın iç ve dış piyasalarda olumlu karşılık bulduğunu belirterek, şu açıklamada bulundu:
"Eylül ayından bugüne, başta YEP olmak üzere açıkladığımız her strateji her politika iç ve dış piyasalarda olumlu karşılık buldu, güveni artırdı. Bugün birileri, seçimlerden sonra şöyle olacak, böyle olacak dese de biz kurduğumuz doğru iletişim ve doğru stratejilerle tüm paydaşlarımız, yatırımcılar ve piyasalar nezdinde güvenimizi artıracağız. Bankacılık sektörü ve reel sektörümüz sürecin farkında. Onlar yakın gelecekten çok daha umutluyken, Nisan-Mayıs aylarında çok daha güçlü performansların yakalanacağından eminken, farklı niyetleri olan birilerinin algı operasyonları yapmasına da izin vermeyeceğiz. Türk ekonomisi ile, ekonomideki güven ortamı ile ilgili spekülasyon yapmaya, algı operasyonu ile zarar vermeye çalışan herkesle yargı önünde hesaplaşırız. Bu ülkenin 1 TL'sini, bu milletin refahını spekülasyon malzemesi yapmaya çalışanlara izin vermedik, asla izin vermeyiz."
'BU SEÇİM BEKA SEÇİMİ DEĞİL DİYORLAR'
Ülkenin bir kez daha seçim atmosferine girdiğini söyleyen Bakan Albayrak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Her ne kadar yerel seçimler olsa da, şahit olduğumuz süreçler adeta turnusol işlevi görüyor. Milletimiz bir kez daha sandığa gitmeye hazırlanırken, kimlerin hangi amaçlarla, hangi motivasyonlarla bir araya geldiğini görüyor. İşte bunu söylediğimiz zaman da birileri rahatsız oluyor. Bu seçim beka seçimi değil diyorlar. Elbette beka diye bir derdi olmayanlar, seçimlerin ülke bekası için ne anlam ifade ettiğini anlamazlar. Beka diye bir derdi olmayanlar, sınırımızın hemen dibinde kurulmak istenen terör koridorunu görmezler. 'Bize mi saldıracaklar' diye meşru göstermeye çalışırlar. Beka diye derdi olmayanlar, terör örgütlerinin uzantıları ile kol kola rahatça girerler. Beka diye derdi olmayanlar, bugün ekonomideki güven ortamını istedikleri gibi speküle etmeye, piyasaları bozmaya çalışırlar. Milletin sofrasına uzanan eli kırdığımızda en çok onlar rahatsız olurlar. Biz bu beka diye derdi olmayanları 15 Temmuz'dan tanıyoruz. Konu belediyecilik olabilir. 15 Temmuz'da 'Beka' diye derdi olmayanların belediyeciliğini de gördük. Hangi belediye sokakta milletinin yanında, bu milletin demokrasisi, özgürlüğü için mücadele etti, hangi belediye televizyondan film izler gibi o geceyi izledi herkes biliyor. Biz ülkemizin bekası için ekonomide büyük bir mücadele veriyoruz. Dün kur ile, ardından faiz ile büyük mücadele verdik. İşte enflasyon ile ilgili süreci de çok şükür istediğimiz yola soktuk. Piyasadaki likidite seviyesini istediğimiz seviyeye ulaştırıyoruz. Göreceksiniz. 2. çeyrekten itibaren her alanda çok güçlü adımları devreye alacağız. TOBB tarafından istihdam seferberliği başlatıldı. Onlar bazı taleplerde bulundular, karşılığında 'Biz elimizi taşın altına sokacak ve 2,5 milyon yeni istihdam sağlayacağız' dediler. Bunun sözünü Cumhurbaşkanımıza verdiler. Biz üzerimize düşen yapacağız. TOBB'un da bu sözünün takipçisi olacağız. Yol haritamız hazır. Stratejilerimiz hazır. Her süreçte sizin sorunlarınızı dinleyecek, sorunlarınızı çözecek ve arzu ettiğimiz süreçlere hep beraber ilerleyeceğiz. Kol kola, omuz omuza büyük ve güçlü Türkiye idealine yürüyeceğiz."

Reklam
Reklam

FOTOĞRAFLI