Bakan Albayrak, Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) 63. Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, BDDK tarafından yapılan çalışmaların bankacılık sektörünün sağlıklı ve güçlü yapısını koruduğunu ve mevcut sermaye yapısının aktif kalitesi kaynaklı risklerin rahatlıkla yönetebilecek seviyede olduğunu gösterdiğini söyledi.
Türkiye'nin bir ekonomik değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğini belirten Albayrak, "Ben birçok toplantıda reel sektörle, bankacılık sektörüyle, birebir görüşmelerde hep bunu ifade ettim. Yeni bir dönemdeyiz. Bu süreçte iki temel hedefimiz var. Birincisi, finansal istikrar ve güvenliğimizi güçlendirmek. Türkiye Cumhuriyeti devletinin finansal ve ekonomik alt yapısını, istikrarını ve güvenliğini güçlendirmek. İkincisi ise yüksek katma değerli üretim yoluyla ihracatı ve istihdamı artırarak, cari dengeyi güçlendirerek, sağlam makroekonomik temeller üzerine güçlü bir ekonomi inşa etmek. Bu iki felsefe, temel ana felsefedir" diye konuştu.
Albayrak, sektör temsilcilerinden ülkenin kalkınma hedefleriyle daha uyumlu bir bankacılık yapmalarını beklediklerini aktararak, "Nitekim Türkiye’nin son 2 yıldır bu değişim sürecinde attığı adımların, dünyadaki benzer örneklere kıyasla bu süreçten nasıl çıktığı ve çıkmakta olduğunu aslında, bu değişimin pozitif etkilerini bize gösteriyor. İşte bu değişim sürecinde bankalar olarak, devlet olarak biz bazı şeyleri değiştiriyoruz, değiştirmek zorundayız. Yeni normale alışmak zorundaysak bankacılık sektörü noktasında sizlerin de bazı eski alışkanlıklardan kurtulması ve kabuk değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Sizlerden, ülkemizin kalkınma hedefleriyle daha uyumlu bir bankacılık yapmanızı bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Bakan Albayrak, bankacılık sektörünün çok özel ve çok stratejik bir sektör olduğunu vurguladı.
Bu noktada bankacılara çok önemli bir görev düştüğünü belirten Albayrak, şunları kaydetti:
"İşte bu manada sizler, ülkemizin kaynaklarını toplamak ve bu kaynakları ekonomiye aktarmak gibi çok stratejik bir fonksiyon icra ediyorsunuz. Bu fonksiyonu yerine getirirken aldığınız kararlar menfi ya da müspet yönde sosyal, toplumsal refahımıza etki ediyor. Bunun bilincinde olarak, milli bir şuurla hareket etmenizi bekliyoruz. Siyaset üstü, kurumlar üstü ülkenin menfaati çerçevesinde... İşte topladığınız tüm bu kaynakları ithalatın ve lüks tüketimin finansmanına, ya da reel anlamda bir değer oluşturmayan farklı bankacılık, hazinecilik faaliyetlerinden ziyade daha çok yerli üretim ve ihracatın finansmanına, istihdam oluşturucu alanlara yönlendirmemiz lazım. Kısa vadeli karlılık hırsıyla, işte öyle bankalar var kısa vadede hemen bir kar edeyim diye düşünen, hızlı bir şekilde ülke kaynaklarını farklı bir manada kullanayım motivasyonuyla hareket etmememiz lazım. Kaynaklarımızı en verimli nerede kullanılacaksa o alanlara yönlendirin. Ülkemiz kalkınmasını tamamlayıp zenginleştikçe en önce kazanacak olan sektör bankacılık sektörüdür. Kaynak maliyetleriniz düşecek, karlılıklar daha da artacak. Bilanço karlılıkları arttıkça, piyasa değerleri arttıkça kazan kazan ilişkisiyle bankacılık sektörü, kamu, tüm paydaşların kazandığı müthiş bir resim ortaya çıkacak."
Enerji, maden, tarım, kimya, sağlık, turizm, lojistik gibi birçok farklı sektörlerde, yatırımcıları yönlendirecek kalitede uzman ekiplerin de oluşturulması gerektiğine dikkati çeken Albayrak, "Zaten bir çoğunuzda var ama daha da uzun anlaşmak lazım. Reel sektörü de eğitecek, yönlendirecek yön verecek ekipler oluşturmamız lazım. İşte krediyi sağladık, yatırımcıyı kendi haline bırakıyoruz. Hayır bırakmamamız lazım. Daha fizibilite aşamasından itibaren projelerin paydaşı olmamız lazım. Aslında bir nevi ortaksınız. Detaylı bir şekilde süreçlerin takipçisi olmalıyız." diye konuştu.
Bakan Albayrak, bunun dışında tüketimde ithal ürünler yerine yerli ürünleri teşvik edecek bir finansman kurgusunun hayata geçirilmesi ve yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Albayrak, geçen günlerde mağazadan bir tartı aldığını, yerli marka olanını tercih ettiğini belirterek, üretimin nerede olduğuna baktığında yerli markanın ürününün Türkiye’de üretilmediğini gördüğünü söyledi.
Türkiye’nin koca koca gruplarının dünyanın bir yerinde ürettirdiğini, Türkiye’de yerli ürün gibi sattığını ifade eden Bakan Albayrak, şunları kaydetti:
"Türkiye’nin bu teknolojinin çok çok üstünde teknolojik ürün üretebilecek kapasitesi varken, yerli markaların yüzlerine söyledim; 'Türkiye’de üretim kapasitesi olan bu ürünlerin tamamını Türkiye’de üretmeniz lazım'. Devlet olarak biz ne gerekiyorsa yapacağız. Kolaycılık, "markanın üzerine etiketi basalım" yok. Sizler de bu manada, "birkaç aylık ithalat düzenlemesi getirildi, eskiye döneriz zaten niye uğraşalım' yok. Yerli üretim."
Albayrak, Kalkınma Bankası’nın yeni bir süreç başlattığını, çok güzel bir paket olduğunu aktararak, çalıştıkça alternatif ürün üretmenin mümkün olduğunu dile getirdi.
Bakan Albayrak, yerli üreticilerle tüketici finansmanı anlaşmalarının yapılması gerektiğini vurgulayarak, ithal ürünlerin ikamesine hizmet edecek yatırımlara finansman desteğinin sağlanması gerektiğini söyledi.
Verilen kredilerin amacına uygun olarak kullanıldığına emin olunması için gerekli mekanizmaların kurulması gerektiğine dikkati çeken Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Verilen krediyi takip etmek lazım. Sırf kredi hedeflerini tutturmak için ihtiyacı olmayan müşterilere kredi vermemek lazım. Son dönemde özel sektörden kulağıma geliyor. Hedefler var, AR rasyosu var, tutturmak için ihtiyacı olmayan firmalara 'Al sen şu krediyi bilançonda tut'. Yapmamak lazım. Verdiğiniz kredilerin finansal istikrarımızı tehdit eden spekülatif faaliyetlerde kullanılmaması konusunda titiz davranmanız lazım. Devletimiz şu an Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir piyasa gözetim kabiliyetine ulaştı. İlgili kurumlarımız, ülkemizin finansal ve ekonomik istikrarını tehdit edecek her girişime karşı teyakkuzda ve gereken her önlemi almaktan çekinmeyecek bir düzeye kavuştu. Türkiye gibi bir ülkede faaliyette bulunan kurumlar olarak güvenliğiniz sağlanmış durumda rahat olun. Devlet teyakkuzda."
Albayrak, Merkez Bankası ve BDKK tarafından yapılan Zorunlu Karşılık (ZK) ve Aktif Rasyosu (AR) düzenlemelerinin etrafından dolaşmak, rasyoyu tutturmak için etrafta dolaşan bazı kurumlar veya işlemler duyduklarını, bunlardan kaçınmak gerektiğini belirterek, "Düzenlemelere samimiyetle uyum sağlamaya çalışılması, düzenlemelerin ruhuna uygun hareket edilmesi lazım." dedi.
Teminat değerleme şirketlerinin baskı altına alınmaması gerektiğini vurgulayan Albayrak, "Onları yönlendirecek, bağımsızlıklarına zarar verecek davranışlardan kaçınılması lazım. Uzun vadeli müşteri ilişkilerine odaklanın, müşterilerinizin şikayetlerini hassasiyetle dinleyerek, onlara bu salgın günlerinde kredi geri ödemelerinde kolaylık sağlanılması lazım. Objektif bir sebep olmadan ticari kredilerini vadesinden önce geri çağırmadan ya da faiz artırmadan, bu tip uygulamaları, firmaların likidite yönetimini zorlaştırmadan, ekonomik aktiviteye zarar vermeden bu süreci yönetmemiz lazım. Onlar yaşayacak ki sizler, sizler yaşayacaksınız ki ekonomi yaşasın." diye konuştu.
Küresel anlamda yaşanan tüm süreçlerde empatinin daha yoğun şekilde sergilenmesi gerektiğini belirten Albayrak, "Çalışanlarınıza müşteri memnuniyetine ve sadakatine dayalı performans hedefleri verin. BDDK son zamanlarda bununla ilgili düzenli aylık çalışma başlattı. Müşterisi kendinden ne kadar memnunsa o bankanın pozitif ayrışacağı, bizlerin de ona pozitif şekilde destek vereceği bir altyapı oluşturmamız lazım." ifadelerini kullandı.
Bakan Albayrak, müşteri şikayetlerini titizlikle çözmek, takip etmek gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sizlerden ricamız, yeniden yapılandırmaları hızlandırmanız lazım. Sorunları ötelemek yerine müşterinizin ödeme gücüne uygun yapılandırma planları oluşturmanız gerekiyor. Sorunlu şirketlere ait kredilerin aktarıldığı ve tek elden rehabilite veya tasfiye edildiği, tüm bankaların ortak olacağı bir Varlık Yönetim Şirketi çalışması yürüttüğünüzü benle paylaştınız, takip ediyorum ve biliyorum. Eğer tüm paydaşların kazandığı, etkin ve hızlı çalışan, kurumsal yönetim seviyesi yüksek ve şeffaf bir model ortaya koyabilirseniz, biz de devlet olarak bu yapıya gereken desteği sağlarız."
Tüm konularda, tüm gündemlerde düşüncelerini net ve şeffaf şekilde paylaştıklarını ifade eden Albayrak, “Buyurun, bu çerçevede ortaya koyduğunuz her yaklaşımın, her adımın destekçisi olacağımıza söz veriyorum.” dedi.
Albayrak, bankacılık sektörünü Türkiye ile birlikte bir üst lige çıkartmak için aynı safta kenetlenerek hareket etmeyi amaçladıklarını sözlerine ekledi.
KAYNAK:AA