Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "7 Haziran seçimleri Türkiye açısından ve bölgemiz açısından çok önemli. Önümüzdeki 10 yılın rotasını çizecek bir seçim. 7 Haziran sonrasında Türkiye istikrarsızlık dönemine girerse bütün bu kazanımların elden gitme ihtimali yok denilemez. Koalisyona ihtimal vermiyorum" dedi.
Avcı, katıldığı bir televizyon programında, 7 Haziran seçimlerinin Türkiye ve bölge açısından çok önemli olduğunu söyledi. Seçimlerin, önümüzdeki 10 yılın rotasını çizeceğini savunan Avcı, şöyle konuştu:
"Türkiye 2023 hedefleri doğrultusunda istikrarlı bir 10 yıl kazanacak. Seçimler 4 yıl için yapılıyor ama bu seçim bundan sonraki seçimler için de belirleyici olacak. Türkiye'nin önünde uzun bir istikrar dönemi açılmış olacak. Türkiye pek çok alanda önemli mesafeler aldı. Kazanımların kalıcı olabilmesi için istikrar dönemine ihtiyacımız var. Dolayısıyla 7 Haziran sonrasında Türkiye istikrarsızlık dönemine girerse bütün bu kazanımların elden gitme ihtimali yok denilemez. Koalisyona ihtimal vermiyorum ama şüphesiz siyasette ihtimaller hep konuşulmuştur. Birbirine benzemez aktörler, önceden hiç tahmin edilemeyen ittifaklar içine girebiliyorlar. Böyle bir senaryonun maliyetini, faturasını gençlerin, kadınların çok iyi bilmesi lazım. Muhalefetin seçim stratejisine baktığımızda, hepsini bir şemsiye altında topluyorum, eski Türkiye çağrışımlarını çok net görüyoruz. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin söylemlerine baktığımızda Türkiye'nin daha önceden bunları yaşadığını görüyoruz. O ne veriyorsa ben onun 5 fazlasını vereceğim, diyerek yapılan seçim vaatlerini Türkiye daha önceden de gördü. Kılıçdaroğlu, birinci tekil şahıs üzerinden konuşuyor. Tek adamlıkla suçlanan Cumhurbaşkanımızın ağzından böyle laflar duydunuz mu? Hep bir ekip adına konuşuldu.
Kılıçdaroğlu'na belli ki kampanyasını yürüten ajans 'CHP'nin kamuoyu algısı parlak değil, onun için CHP üzerinden değil, birinci tekil şahıs üzerinden konuş' demiş. Bu tür bir söylem bana çok yakışıksız geliyor. Tabi kendi bilecekleri iş ama seçmenin de bu vurguya dikkat etmesi gerekiyor."
"İKTİDARA GELME İHTİMALİ OLMADIĞI İÇİN ULU ORTA VAATLERDE BULUNABİLİYORLAR"
Muhalefetin seçim vaadi olan 300 bin öğretmenin atanması durumunda "Kusura bakmayın maaşları yetiştiremiyoruz" demek zorunda kalacaklarını kaydeden Avcı, şöyle devam etti:
"Veya öyle maaşlar verirler ki, kamu çalışanlarımız bugün aldıklarının yarısını bile alamaz hale gelir. Bunu bu vaatleri yapanlar da biliyorlar aslında ama iktidara gelme ihtimali olmadığı için, hesap sorulmayacağı, niye yapmadın denilmeyeceği için ulu orta vaatlerde bulunabiliyorlar.
Dönüşüm programı çerçevesinde dershaneler özel okula dönüşüyor. Bunu için getirdiğimiz bazı kriterler var. Önce mali yapısı inceleniyor. Sonra suç örgütü ve mafya ile alakası var mı, bunların hepsi inceleniyor. Bugüne kadar dönüşüm için 2 bin 262 kurum müracaat etmiş. Bunlardan 2 bin 214'ünün müracaatı kabul edilip incelemeye alınmış. Bunların 364'üne ruhsat verildi.
Bir yerleşim yerinde aynı okul türünden varsa, ihtiyaç yoksa yönlendirme yapılıyor. Paralel yapıyla irtibat konusunda bunların mali yapılarından ortaya çıkarılıyor. Yasalar içerisinde hangi kriterleri karşılayıp karşılamadığına bakılıyor." (ANKA)