Bakan Babacan yurda döndü

İSTANBUL (İHA) - ABD temaslarının ardından bugün yurda dönen Devlet Bakanı Ali Babacan, "Dünya, borç stokunun Gayri Safi Milli Hasila'ya (GSMH) oranında düşme olup olmadığına bakar" dedi. Babacan ayrıca, "İlerlere Raporu'na tepkiler olumlu oldu, piyasadaki beklentiler de beklediğimiz gibi çıktı. Türkiye'nin AB'ye katılım süreci, tüm dünya kamuoyunu çok yakından ilgilendiriyor. Sadece Türkiye ve Avrupa için değil, tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir konu" açıklamasında bulundu.

Devlet Bakanı Ali Babacan, ABD'nin Washington, Boston ve New York şehirleri ile Almanya'nın Frankfurt şehrine yaptığı bir haftalık ziyaretin ardından yurda döndü.

Reklam
Reklam

Dünya Bankası Yarı Yıl Toplantıları'na katılan Bakan Babacan, Almanya Maliye Bakanı Hans Eichel ile görüştü. ABD'nin Washington, Boston ve New York şehirleri ile Almanya'nın Frankfurt şehrine yaptığı bir haftalık ziyaretinde, 55 toplantıya ve görüşmeye katıldığını söyleyen Babacan, programın temel ayağı olan IMF/Dünya Bankası toplantılarının 184 ülkeden Bakan seviyesindeki katılımların yanında özel sektörden finans kuruluşlarından da temsilcilerin yer aldığı "adeta bir ekonomi ve finans fuarı" olduğunu belirtti. Bu kapsamda, bazı ülke bakanlarıyla ikili temaslarda bulunduğunu ifade eden Babacan, aynı zaman CSIS, CFR gibi düşünce kuruluşlarında Türkiye konulu toplantılarda sunuşlar yaptıklarını, kredi derecelendirme kuruluşları ile özel sektörden finans kuruluşlarıyla da çok sayıda toplantılara katıldığını kaydetti. Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn ve IMF Başkanı Rodrigo Rato ile de ikili görüşmelerde bulunduklarını anlatan Babacan, IMF ve Dünya Bankası Başkan Yardımcıları ile de bir araya geldiklerini söyledi. Bakan Babacan ayrıca, New York'ta ABD Hazine Bakanı John Snow'un daveti üzerine "Büyük Ortadoğu Projesi" projesinin ekonomi ve finans ayağını içeren toplantıya da katıldıklarını açıkladı.

Reklam
Reklam

ABD ziyaretin ardından Almanya'nın Frankfurt şehrine geçen Bakan Babacan, burada Almanya Maliye Bakanı Hans Eichel ile bir görüşme ve Türkiye konulu bir konferansta da sunuş yaptığını belirtti.

2002 Kasım seçimlerinden önce, siyasi ve ekonomik reformlar konusunda neleri yapmayı, hangi adımları atmayı planlandılarsa, bunu şeffaf bir şekilde açıkladıklarını söyleyen Ali Babacan, "Yaptığımız toplantılarda da ekonomik programımızı açıkladık. 2002 seçimlerinden önce resmi parti dokümanlarında ne duyurduysak bunları yaptık. Artık Türkiye'de süreklilik ve tutarlılık var. Politika uygulama konusundaki güven kat kat arttı. 2003 sonrası ile ilgili düşüncelerimiz ve niyetlerimiz konusunda da bilgiler verdik. 2005'ten başlayan, 3 yıllık süreci kapsayan ekonomik programın ana unsurlarını toplantılarda dile getirdik. Önümüzdeki 3 yıllık dönem içinde güvenlik konularında yapılan önemli atılımlar olacak. Sıkı bütçe uygulamaları, serbest kur rejimi, enflasyon hedefine uyumluluk, para politikalarının uygulandığı bir dönem olacak. 3 yılın sonunda Türkiye, ekonomik gösterge açısından AB'ye yakınlaşmış bir ülke olacak" dedi.

Reklam
Reklam

ABD gezisinin sonuna doğru İlerleme Raporu'nun açıklandığını belirten Babacan, "İlerlere Raporu'nun açıklanmasının ardından, ABD ve Avrupa'da belli başlı bütün gazetelerde ertesi gün Türkiye'nin haberi vardı. Türkiye'nin AB'ye katılım süreci, tüm dünya kamuoyunu çok yakından ilgilendiriyor. Sadece Türkiye ve Avrupa için değil, tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir konu. Rapora tüm tepkiler olumlu oldu. Piyasadaki beklentiler de beklediğimiz gibi çıktı. Özellikle rapor açıklanmadan önce AB konusu çok soruldu, beklentilerimiz soruldu. En çok sorulan soru bu oldu. Sonra da petrol fiyatlarının Türk ekonomisi üzerindeki etkisi, enflasyon hedefini sapılıp sapılmayacağı, fiyatların cari denge üzerindeki etkisi gündeme gelen konular oldu. Ekonomimiz göstergeler olumlu istikamete seyrettiği için, ileriye dönük kaygılarımız olduğu yönünde sorular geldi. Bize 'Geceleri uykunuzu kaçıran sorular var mı?' diye sordular. Önümüzdeki dönem ile ilgili uykumuzu kaçıran bir konu yok. Gelişmelerden son derece memnunuz. İçte ya da dışta sorunları karşı hazırlığımız tamam" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Maastricth Kriterleri hakkında da görüş bildiren Devlet Bakana Ali Babacan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Maastricth Kriterleri, AB'ye tam üye olmak için değil, Euro bölgesine geçmek için gerekli olan kriterler. Bizim böyle bir hedefimiz yok. Dışsal bazı kriterler olarak kabul ediyoruz. 2007 yılından itibaren kriterlerin kısmını yakalamanın iyi olacağını düşünüyoruz. Sistemi baştan sona temize çekeceğiz. Yapısal anlamda atılacak çok adım var. Türkiye artık kamu borcunun sürdürebilirliği ile ilgili endişelerin hızla azaldığı bir ülke. Bütçesi fazla vermeyen bir ülkenin borçlarının Türk Lirası olarak düşmesi mümkün değildir. Mucizevi bir baskı ile borçlar azalmaz. Önemli olan kamu borç stokunun GSMH'ya oranı, dünya buna bakar. Geçen yıl bu oran yüzde 71'e düşmüştü.

Ayrıca bugün borçsuz bir ülke yok."