Bakan Bağış: “şu Anda Avrupa’daki En Reformist Devlet Mekanizması Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir”

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 3. Yargı Reform Paketi’nin Meclis’ten geçtiğini ifade ederek, “Türkiye’yi Avrupa Birliği standartlarına bir adım daha yaklaştıran, Türkiye’nin AB sürecinde atması gereken adımlara yönelik maddelerdi. Şu anda Avrupa Birliği üyesi ülkelere dahil olmak üzere Avrupa’daki en reformist devlet mekanizması Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir” dedi.

İç Koordinasyon ve Uyum Komitesi Toplantısı, Bakan Bağış başkanlığında yapıldı. Toplantıda konuşan Bağış, son dönemde Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerinde yaşanan gelişmelere değindi. Bağış, bazı kişilerin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi başkanlığında ilişkilerin duracağını iddia ettiklerini söyleyerek, Türkiye'nin kendi reform kararlılığını, kendi vatandaşının yaşam kalitesini yükseltme kararlılığını her zamankinden daha güçlü şekilde devam ettirdiğini belirtti.

Bağış, 3. Yargı Reform Paketi’nin Meclis’ten geçtiğini de ifade ederek, “Türkiye’yi Avrupa Birliği standartlarına bir adım daha yaklaştıran, Türkiye’nin AB sürecinde atması gereken adımlara yönelik maddelerdi. Türkiye’nin reform kararlılığını anlamak istemeyenlere Ankara’dan bir iddiada bulunmak istiyorum. Şu anda Avrupa Birliği üyesi ülkeler de dahil olmak üzere Avrupa’daki en reformist devlet mekanizması Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Gerçekten Meclisimizin çalışma azmi, kurumlarımızın kararlılığı, sizlerin gerçekleştirdiğiniz projeler, Türkiye’nin kendi vatandaşının yaşam standardını yükseltme konusundaki azmi, iradesi tüm dünyanın ilham kaynağı haline gelmiştir” şeklinde konuştu.

Avrupa’nın önde gelen 16 ülkesinin dışişleri bakanının Türkiye konusunda bir makale hazırladıklarını ve Avrupa’nın önde gelen gazete ve dergilerinde yayımlattıklarını söyleyen Bağış, Türkiye’nin reformlarını, Türkiye’nin Avrupa Birliği için önemini, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katkılarını vurguladıklarını kaydetti. Bağış, “Gerçekten bu tarihi bir manifestoydu. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne yapacağı katkıyı mükemmel şekilde özetleyen bir manifestoydu. 27 ülkenin 16’sının böyle bir metne imza koymuş olması çok anlamlıdır. Bu ortak ses Avrupa’daki sağır duvarları aşmamıza yardımcı olacaktır. Dünyanın gerçekleri Türkiye’yi işaret etmektedir. Uluslararası camia, bütün devletler, bütün uluslararası kuruluşlar Türkiye’nin potansiyelini anlarken, maalesef anlayamayanlar da var” ifadelerini kullandı.

CHP'nin ortak makale yayımlayan 16 Avrupa Birliği ülkesinin dışişleri bakanlarına mektupla cevap verdiğini hatırlatan Bağış, Türkiye’nin potansiyelini anlamayanların kendilerine mektup arkadaşı aradıklarını kaydetti. Bağış, “Gönül isterdi ki bu mektup arkadaşı arayışları içerde kalsaydı, kendi vatandaşımızla iletişim kurmayı deneselerdi. Bir takım kişilere mektup yazıp, sizin yazdığınız gibi 'Türkiye o kadar da iyi değil' iddialarında bulunmamış olsalardı. Kendilerini komik duruma düşüren eski zihniyetler var. Boşuna demiyorum sıkça, milletin vicdanında yargılanıp, müebbet muhalefete mahkum olan zihniyet diye. Gerçekten bunların Türkiye’nin geldiği noktadan onur, gurur duyması gerekirken, düştükleri komik durum bir trajedidir” diye konuştu.

Laikliğin Türkiye’de tartışılması için geç kalındığını belirten Bağış, Başbakan Erdoğan’ın demokratik, laik bir Anayasa’dan çekinmemeleri gerektiğini söylediğini ifade etti. Her alanda önemli adımların atıldığını kaydeden Bağış, Avrupa Birliği reformlarının Türkiye’yi farklı kıldığını söyledi. Bağış, bölge ülkelerinin Türkiye’nin yumuşak gücü olan demokrasisi ile örnek aldığını belirterek, “Demokrasiyi her geçen gün güçlendiren de AB reformlarıdır” ifadelerini kullandı.

Pozitif gündemin ilan edilişinin Türkiye’nin önemini gösterdiğini kaydeden Bağış, “İlk defa Türkiye için bu süreç icat edildi. Bu Türkiye’nin kararlılığının, gücünün, iradesinin açık ve net göstergesidir. Türkiye’nin tanımadığı bir yarım ada devletinin sözde dönem başkanlığı nedeniyle ilişkilerin durmaması için hem bizim hem Avrupa Birliği’nin ortaya koyduğu iradedir. Böylece siyasi nedenlerle bloke edilen 8 fasılla ilgili olarak çalışma grupları açı4yoruz. Vize konusunda 30 yıldır atılamayan adımların atıldığına şahit oluyoruz. Avrupa Komisyonu’nda Türk vatandaşlarının görevlendirilebilmesi için engelleri kaldırıyoruz. AB fonlarından ülkemizin daha çok yararlanması için bir takım çalışmalar gerçekleştiriyoruz” dedi.

Avrupa Birliği ile çalışmaların devam edeceğinin söyleyen Bağış, vize konusuna da değindi. Bağış, 27 ülkenin oy birliği ile Avrupa Birliği Komisyonu’na yetki verildiğinin altını çizerek, Türkiye'nin yıllarca bazı ülkelerin vetosu nedeniyle bu izni alamadığını ifade etti. Bağış, “Ben AB sürecimizden umutluyum. Gerçekten farklı bir döneme giriyoruz. Türkiye’nin bu ekonomik potansiyeli devam ettiği sürece, Türkiye’nin bölgedeki ağırlığı devam ettiği sürece, Türkiye kendi vatandaşının yaşam standardını yükseltip, refahı arttığı sürece Avrupa Birliği bize çok daha farklı bakmaya başlayacak. Üye olalım veya olmayalım, o standartları yakalamak bizim için çok önemli” diye konuştu.

Enerji konusunda Tanap anlaşmasının Nabucco’nun önünü açtığını belirten Bağış, “Biz kendi boru hattımızı kendimiz yapıyoruz. Türkiye üzerinden doğalgaza kavuşmak isteyen ülkeler, Türkiye-Bulgaristan sınırına gelip, kendi boru hatlarının bağlantılarını yapacaklar” şeklinde konuştu.

Karma Parlamenterler toplantısında Türkiye’ye dil uzatanlar olduğunun altını çizen Bağış, onlara da ‘Bak oğlum git’ dediklerini sözlerine ekledi.