Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Avrupa merkezli ekonomik krizin hakkını ve haddini bilmeyenlerin krizi olduğunu söyledi.
Bakan Bayraktar, Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’ndeki AK Parti Siyaset Akademisi’nde yaptığı konuşmada, sözlerine başlarken demokrasinin önemine vurgu yaptı. Tüm dünyanın demokrasi ile idare edilmesini arzu ettiklerini ifade eden Bayraktar, "Demokrasi olsun, tüm dünya demokrat olsun. Hem insan fırsatına çok uygun hem de insanlığın kelime manası itibariyle tüm dünya devletlerine demokrasi hakim olsun. Demokrasi tam anlamıyla, tam katmanlarıyla yerleştiği zaman insan odaklı, insan eksinle bir anayasa olur. Milletleri köklü devlet yapa onların anayasalarıdır." dedi.
Dünya’da ve Avrupa’da büyük bir ekonomik kriz olduğunu hatırlatan Bayraktar, şu görüşleri dile getirdi: "Bu kriz hakkını bilmeyenlerin krizidir, haddini bilmeyenlerin krizidir. ABD’de de var, Avrupa’da da var bu kriz. Türkiye elhamdülillah iyi. Biz niye sıkıntı çekiyoruz; ihracatımızın yüzde 47-50’sini Avrupa’ya yapıyoruz. Suriye’de sıkıntı var, Irak’ta sıkıntı var, İran’la da limonileşti durum. Bütün bunlara rağmen Türkiye çok ciddi gelişti."
Dünyanın Türkiye’yi gıpta ile takip ettiğini anlatan Bayraktar, Türkiye’nin artık sözü dinlenin bir ülke olduğunu kaydetti. Bakan Bayraktar, şöyle devam etti: "Bir şey olduğumu zaman bizim Başbakanımızı, Cumhurbaşkanımıza soruyorlar artık. Türkiye artık temenna eden, onun bunun lafına bakan değil; dünyadaki olaylar sırasında kendisine danışılan, kendisine danışılmak mecburiyetinde olan bir ülke. Ve Türkiye kendi kendine yeten bir ülke."
"TÜRKİYE’Yİ BULUNDUĞU PARALEL İTİBARİYLE AB’YA ALMIYORLAR"
Türkiye’nin çok önemli bir coğrafyada yer aldığına ve Avrupa Birliği’ne (AB) de bulunduğu parsel itibariyle alınmadığını savunan Bayraktar, "Almaları lazım, alsalar iyi olur. Ama AB’nin şimdi kendisi gidiyor artık, sallanıyor. Yani bizim bedduamızı alan iflah olmaz. Çünkü bizi çok kullanıyorlar. Bizim kendi başımıza bırakmıyorlar. ‘Sen Avrupa ülkesisin’ diyorlar. İyi al o zaman içeriye deyince de ‘yok sen dışarıda duracaksın’ diyorlar. Tamam dışarıda duralım. Dışarıda duracaksın ama bağın içeride olacak. İpin içeride duracak, kendin dışarıda duracaksın. Öyle muamele yapıyorlar bize." ifadelerini kullandı.
Bakan olduktan sonra özellikle çevre konusunda AB sürecinde yaşanan zorlukları yakından gördüğünü söyleyen Bayraktar, şu eleştirileri dile getirdi: "Çevre konusunda KYOTO protokolü, BM protokolü, AB’nin şartları. Gerekli paraları vereceksiniz, gerekli payları ödeyeceksiniz, gerekli şartlara uyacaksın. Tamam uyalım, alın bize AB’ye, yok. Almıyorsun da çevre konusunda senin dediklerini ABD dinliyor mu? Ne diyor; ‘Ben çevre konusunda AB’nin dediklerini kabul ederim ama kongreden geçmek şartıyla’ Hindistan, ‘benim ülkem geri kalmış ben kalkınacağım’ diyor. Çin, ‘önce ABD’yi ikna edin, o benden kalkınmıştır, sonra bana gelin’. Bizi sıra gelince ‘sen bize uyacaksın’ Niye; ‘sen Avrupa'nın bitişiğindesin, Avrupa ülkesisin sen’. Ben bir ürünü 150 liraya imal ediyorum, Çin ise 25 liraya al ediyor. O zaman ben nasıl mal satacağım. Biz bütün bu zorlukları aşarak kalkınmak zorundayız.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz