Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Elmedin Konakoviç ile bakanlıkta bir araya geldi. Çavuşoğlu ve Konakoviç, bakanlıktaki görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, görüşmeye ilişkin, "Dost ve kardeş Bosna Hersek'in ülkemizle dayanışmasını göstermek için bu ziyareti gerçekleştiriyorlar. Bosna Hersek'in 234 kişilik 13 arama- kurtarma ekibi depremin hemen ardından Türkiye'ye geldi, 26 kişiyi enkazdan kurtardılar. Çadır gönderdiler, nakdi yardım taahhüdünde bulundular. Zor günlerden geçiyoruz; ama dayanışma milletimize güç veriyor, var olsunlar. Bosna Hersek ile tarihi ve kültürel bağlarımızı daha da güçlendirmek için birlikte çalışıyoruz. İkili ilişkilerimiz ve bölgesel konuları da değerlendirme fırsatı bulduk. Kardeşim Konakoviç, görüşmemizden sonra Hatay'a geçecek, orada bulunan Bosna Hersek arama- kurtarma ekibi ile de bir araya gelecek" dedi.
Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Konakoviç ise Türkiye'ye 'geçmiş olsun' dileklerinde bulunarak, "Türkiye'ye devletinin ve halkının arkasında ne kadar güçlü durduğumuzu belirtmek isterim. Bosna Hersek'te her krizde ilk gelen Türkiye oldu, müteşekkiriz. Bosna Hersek belki de arama- kurtarma ekibini en çok gönderen ülke olması konusunda gurur duyuyoruz, güçlü ekonomisi olan bir ülke değiliz; ama duygularımızı, Türk halkı ile birlikte olduğumuzu bir kez daha göstermiş olduk. Hatay'a gideceğim, keşke Kahramanmaraş'a da gidebilsem; ama oraya gitmek çok zor. Oradaki kurtarma ekipleri hiç düşünmeden koşarak buraya geldiler. Hiç olmazsa bazı kişileri kurtarabildiler. Biz de kendi kapasitemiz kapsamında her türlü yardımı yapmak istiyoruz. Bir sonraki dönemde biz ne yapabiliriz, diye konuştuk. Kapasitemiz ile maksimum olarak bütün süreçlerde yer alacağız. Deprem bölgesine destek vermek istiyoruz. Savaş tecrübelerimiz halen yaşıyor, o insanlar da yardımcı olmak istiyorlar. Bosna Hersek'te de siyasi partiler arasında farklı düşünceler vardır ama bu konuda herkes aynı düşünüyor; biz Türkiye'ye yardım etmek istiyoruz, bu konuda herkes hemfikir" diye konuştu.
Ortak açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, "Uluslararası toplumun büyük bir destek ve dayanışma gösterdiğini söylüyoruz. Yardım teklifinde bulunan ülke sayısı 100, sahadaki ülke sayısı 76, personel 7 bin 606. Ekip göndermesi beklenen 2 ülke daha var. Görevini tamamlayıp dönenler de var. Bazı ekipler arama- kurtarma faaliyeti bitince başka bölgede devam etmek istediğini söylüyor, bazıları da bitirdikten sonra ülkelerine dönüyor. 12 ülke arama- kurtarma çalışmalarını tamamlayarak ülkelerine döndü. Bunların dönüşü ile ilgili bazı konularda olduğu gibi dezenformasyon yayılıyor, özellikle sosyal medyada. Bazıları için 'Eşya alındı' diye çirkin iftiralar atılıyor, bunlar da doğru değil. 'Anlaşmazlıklar yaşandı' dendi, kendileri de yalanladılar, bazı arama- kurtarma ekipleri ile ilgili iddialar ortaya atıldı. Maalesef bunları yapanların önemli bir kısmı kendi medyamız, sosyal medya kullanıcılarımız. Buradaki amaçları nedir anlayamıyorum; ama bu ülkelere de ayıp ediyoruz, onlar iyi niyetleri ile gelmişler ve yardım ediyorlar. Gelmesi planlanan 51 bin çadır var, 105 bin çadırı da biz satın alıyoruz. Katar'dan konteynerler de yola çıkmaya başladı, gemi ile doğrudan İskenderun Limanı'na gelecek” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ile de bakanlıkta bir araya geldi; ikili daha sonra basın toplantısı düzenledi. Görüşmeye ilişkin konuşan Bakan Çavuşoğlu, "Mirzoyan, geçen yıl Ankara Diplomasi Forumu'na katılmak için ülkemizi ziyaret etmişti. Ermenistan, ülkemize 28 kişilik arama-kurtarma ekibi gönderdi. 8 Şubat'tan bu yana Adıyaman'da canla başla çalışmalar yapıyor. 100 tonluk insani yardım yolladılar, ilave yardım da göndereceklerini söylediler. Bu zor günümüzde Ermenistan, dostluk elini uzattı. Ermenistan, Gölcük depremi sırasında da ülkemize yardım malzemesi göndermiştir. 1988 yılında Ermenistan'daki deprem halen daha hafızamızdaki yerini koruyor; o depremin ardından Türkiye'nin yardımları, Alican Sınır Kapısı'ndan geçirilerek Ermenistan'a ulaştırılmıştır. Aynı sınır kapısından Ermenistan'ın insani yardımları ülkemize geldi. Bu dayanışmamızı devam ettirmemiz gerekiyor" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, normalleşme sürecine ilişkin de "Güney Kafkasya'da normalleşme süreci devam ediyor. İnsani alanda ortaya koyduğumuz iş birliği anlayışının bu sürece destek olacağına inanıyoruz. Ermenistan'ın, Türkiye ve Azerbaycan ile normalleşme sürecinde yaşanacak ilerleme, bölgemizin huzur ve refahına katkı sağlayacaktır. Devam eden Azerbaycan- Ermenistan arasındaki görüşmeler ve kapsamlı barış anlaşması müzakereleri hakkında da kendilerinden bilgi aldım. 3 ülke samimi adımlar atarsa; Güney Kafkasya'da kalıcı barışı ve huzuru tesis ederiz. Güney Kafkasya'nın kalıcı istikrarı, bu bölgenin ekonomik kalkınması için de önemlidir. Normalleşme sürecinde atılacak adımları da konuştuk; bunlardan biri İpek Yolu Köprüsü'nün yeniden inşasıdır. İpek Yolu Köprüsü'nün yeniden inşa edilmesi; son derece anlamlı olacak, bu konuda da birlikte çalışacağız" diye konuştu.
Bakan Mirzoyan ise Türkiye'ye geçmiş olsun dileklerinde bulunarak, "Dünya, afetlerin üstesinden gelmek için tek cephe olmalı. Arama- kurtarma ekipleri, ortakları ile birlikte iş birliği içinde bulunarak çok önemli işler yaptılar; insani hayatlar kurtardılar. Cumartesi günü 30 yıldır kapalı olan sınır kapısı, Adıyaman'a yardım götürmek için açıldı. Yardımların ikinci kısmı, birazdan Adıyaman'a ulaşacak. Bizim görüşmemiz afet ile ilgilidir; fakat zor anda Türkiye'de bulunarak bir kez daha bölgede barış inşa etmek için, Türkiye ile ilişkilerin tamamen normalleşmesi ve Ermenistan ile Türkiye arsındaki sınırın tamamen açılması için Ermenistan ve Türkiye'nin isteğini bir kez daha teyit etmek istiyorum. Bu zor anlarda Türkiye'de bulunarak, bir kez daha barışı inşa konusundaki isteğimizi teyit etmek istiyorum" dedi.
DHA