Bakan Çavuşoğlu Eskişehir’de (1)

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Ukrayna ve Kırım'da yaşanan olayları değerlendirirken, "Ukrayna’ya, 'Ya...

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Ukrayna ve Kırım'da yaşanan olayları değerlendirirken, "Ukrayna’ya, 'Ya bizi seç ya bizden değilsin' yaklaşımı doğru bir yaklaşım değildir ve maalesef bunun sonuçlarını üzülerek görüyoruz. Özellikle batının Ukrayna ve Rusya’ya yaklaşımını değiştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bugün soğuk savaş dönemi bitmiştir" dedi.Çeşitli ziyaretlerde bulunmak amacıyla Eskişehir'e gelen Bakan Çavuşoğlu, ilk olarak valilik binasına geçti. Burada Vali Güngör Azim Tuna tarafından karşılanan ve şeref defterini imzalayan Çavuşoğlu, ardından ziyaretiyle ilgili bilgi verip basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.Çavuşoğlu, Eskişehir’de bulunmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu belirterek, "Eskişehir Türkiye için önemli bir şehirdir. Türkiye ekonomisine, Türk kültürüne çok büyük ve önemli katkılar sağlayan bir ilimizdir. Eskişehir, eğitimin başkentidir, eğitim kentidir. Eskişehir, kültürün başkentidir ve Türk Dünyası Kültür Başkenti'dir. Eskişehir ile ilgili aile olarak da bağlarımız var. ABD’de okurken Eskişehir’den arkadaşlarımla beraber olduk, aynı evde kaldık. Kardeşim de Eskişehir’de okudu. Şu anda bir yeğenim de Eskişehir’de okuyor. Bu vesile ile Eskişehir’de olmaktan gurur duyuyorum. Özellikle AB sürecinde AB Bakanlığımız ve Eskişehir Valiliğimiz ile uyum çalışmalarımızı, yani AB sürecinde bilikte yaptığımız çalışmaların bir değerlendirmesini yapacağız" diye konuştu."UKRAYNA’YA, 'YA BİZİ SEÇ YA BİZDEN DEĞİLSİN' YAKLAŞIMI DOĞRU DEĞİLDİR"Bir basın mensubunun Ukrayna ve Kırım’da yaşanan olaylarla ilgili değerlendirmesini sorması üzerine Bakan Çavuşoğlu, "Ukrayna’da yaşanan süreç gerçekten üzüntü veren bir süreçtir. Geçen hafta Burdur’un Bucak ilçesinde yaptığım konuşmada gündeme getirmiştim. Ukrayna’nın kaderi böyle olmamalıydı. Ukrayna’nın kendi içinde zorlukları var, özellikle sözde Turuncu Devrim'e rağmen, bu devrim Avrupa tarafından tam desteklenmiştir. Reform sürecini göremedik, bunun sebepleri var. Ekonomik sebepleri var. Siyaseti ve ekonomiyi elinde tutan güçler var. Bu süreçte gerek Batı'nın gerek komşu ülkelerin Ukrayna’ya tam yardımcı olduğunu da söyleyemeyiz maalesef. Türkiye Ukrayna’nın stratejik ortağıdır. Siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz çok iyidir ama özellikle Ukrayna’ya, 'Ya bizi seç ya bizden değilsin' yaklaşımı doğru bir yaklaşımı değildir ve maalesef bunun sonuçlarını üzülerek görüyoruz. Özellikle Batı'nın Ukrayna ve Rusya’ya yaklaşımını değiştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bugün soğuk savaş dönemi bitmiştir. İki kutuplu bir dünya yoktur. Her ülkenin kendine yönelik özellikleri ve sorunları vardır. Demokraside bazılarımız daha ileridedir, bazılarımız daha geridedir. AB üyesi ülkeler içinde de farklılıklar vardır standartlara ulaşma bakımından. Bu farklılıklar bu çağda aramıza yeninden kanallar kazmak için bir gerekçe olamaz. Bu diyalog ortamında ve büyük Avrupa çerçevesinde birçok sorunları çözebiliriz ama Ukrayna gibi bir ülkeye, 'Ya beni seç ya da benden yana değilsin' yaklaşımı doğru değildir. Bununda zararlarını görüyoruz. Yanlış politikalar ve Batı'nın yaklaşımı bir taraftan Rusya’nın yaklaşımı Ukrayna’yı bu hale getirmiştir. Dileriz şu anki çatışmalar sona erer" dedi.Kırım Özerk Bölgesi ile ilgili sorunlar olduğunu da belirten Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, bu konuyla ilgili de şunları söyledi:"KIRIM'DAKİ KARDEŞLERİMİZİN GÜVENLİĞİ BAŞTA OLMAK ÜZERE HER KONUDA HASSASIZ""Orada yaşayan bizim Kırım Tatarı kardeşlerimiz var. Türkiye hiçbir zaman Kırım Tatarlarını yalnız bırakmamıştır ve hangi yönetim başta olursa olsun gerek Kiev’deki gerekse Kırım Özerk Yönetimi başında kim olursa olsun Kırım Tatarlarının haklarının verilmesi konusunda her zaman ısrarcı olduk. Her görüşmede bunu gündeme getirdik. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanlığım döneminde ilk toplantılardan birisinde Yalta’da Mustafa Cemiloğlu başta olmak üzere Ukrayna hükümetinin cumhurbaşkanı temsilcisi ve o zamanın Kırım Özerk Bölgesi Başbakanı ile toplantı yapmıştık. Türkiye’de Kırım Tatarlarının ekonomik refahlarının yükselmesi, mağduriyetlerinin giderilmesi için çok katkı sağlamıştır. Kırım Tatarları 1944’te Ahıska Türkleri gibi, diğer soydaşlarımız gibi sürgüne gönderilmiştir. Sürgünden bugün yeni dönmeye başlayan Ahıska Türklerine de aynı desteği veriyoruz ama Kırım bölgesine dönen Tatar kardeşlerimizin de eksikleri vardı. Evleri yoktu, onlara ev aldık, yeni evler yaptık. Okulları yoktu, okul yaptık. Camileri yıkılmıştı, eksi olanları restore ettik. Altyapı eksiklikleri vardı, bu konuda da büyük desteklerimiz oldu ama şu anda durum siyasi gerginlik ortamında biraz farklıdır. Kardeşlerimizin oradaki güvenliği başta olmak üzere her konuda hassasız. Arzumuz bu tansiyonun bir an önce düşmesi, çatışmaların bitmesi ve istikrarın tekrar gelmesidir."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: