Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab ile basın toplantısı düzenledi.
Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
'BİRLEŞİK KRALLIK DESTEĞİNİ AMASIZ, FAKATSIZ GÖSTERMİŞTİR'
Birleşik Krallık zor zamanlarında Türkiye’nin yanında olmuştur. Desteğini amasız, fakatsız göstermiştir. Brexit sonrası ilişkilerimizi nasıl geliştirebiliriz bunları ele aldık. Önce kısa bir görüşme gerçekleştirdik, daha sonra çalışma yemeğinde tüm bu konuları ele aldık. Ayrıca bölgesel gelişmeleri de ele aldık. Öncelikle PKK’nın uzantıları TAK’ın kısa süre önce Birleşik Krallık tarafından terör listesine eklenmesini önemsiyoruz. Bu ciddi yaklaşım diğer müttefiklerimiz tarafından da örnek alınmalıdır. Brexit sonrası dönemde Birleşik Krallıkla ticari ve ekonomik ilişkilerimizi daha da güçlendirmek istiyoruz. Brexit sürecinde Birleşik Krallığın Türkiye ile ilişkilerini güçlendirme arzusundan da mutluluk duyuyoruz.
Savunma Sanayiinde işbirliğimizi güçlendiriyoruz. Her iki tarafta da firmaların ortaklığı sayesinde önemli projelerimiz için çalışıyoruz. Bunlardan biri de milli muharip uçak projesidir. İdlib’deki son gelişmeler hakkında bilgi verdim. Ve rejimin saldırılarına derhal son vermesi, yeni bir insani krizin engellenmesi ve ilave göç dalgasının bertaraf edilmesi hususunda görüştük. Rejimin saldırılarını durdurmasına yönelik çabalarımıza Birleşik Krallığın bundan sonra destek vereceğinden şüphe yok.
'SON KRİZ UYARI NİTELİĞİNDEDİR'
İdlib’de yaşanan son gelişmeler, ülkemiz üzerindeki göç dalgasını daha da artırdı. Ülkemizin yeni bir göç akınını kaldıramayacağını birçok defa dile getirdik. Dayanışma da talep ettik. Uluslararası toplum bu çağrılarımızı duymazdan geldi. Son kriz uyarı niteliğindedir. Sığınmacıların güvenli üçüncü ülkelere gitmesini saygıyla karşılıyoruz.
'BUNLARI DURDURACAK NOKTADA DEĞİLİZ'
Avrupa ülkelerinin ise kapılarına gelen sığınmacıların uluslararası koruma başvurularını alma ve uygun olanlara koruma sağlama yükümlülüğü vardır. Tıpkı bugüne kadar Türkiye’nin bu yükümlülüğünü yerine getirdi. Biz bundan sonra da yükümlülüğümüzü yerine getireceğiz. Ama sınırlar kapatılıyor ve böyle adımlarla Avrupa ülkelerinin ve Yunanistan’ın uluslararası sorumluluktan kaçmasının mümkün olmadığını hatırlatmak isterim. Bunları durduracak noktada değiliz.