Bakan Çelik: Bizim Kapılarımız Alman Siyasetçilere Açık

Timur TARLIĞ/İZMİR, (DHA) - AVRUPA Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin

Timur TARLIĞ/İZMİR, (DHA) - AVRUPA Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin toplantılarının iptal edilmesi nedeniyle Almanya'ya tepki gösterdi. Bakan Çelik, "Avrupa ülkeleriyle paylaştığımız ortak değerler var. Demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve hürriyetler gibi. Maalesef bu değerlere son zamanlarda Türkiye karşıtlığı üzerinden, İslamafobik bir şekilde ihlale uğrattılar" dedi. Türkiye'de yaşayan Alman vatandaşlarının toplantı yapabileceklerini belirten Bakan Çelik, "Demokratik haklar çerçevesinde bizim kapılarımız bütün Alman siyasetçilere açıktır, buyursunlar. Engelle karşılaşmayacaklar. Demokratik bir hak olduğu için teşvikle karşılanacaklar her zaman" dedi. İzmir Valiliği'ni ziyareti sırasında açıklama yapan Bakan Çelik, Almanya’nın demokratik değerlere sahip çıkma konusunda eylemlerinin tutarlı olması gerektiğini söyledi. Çelik, "Gösteri, toplantı, demokratik propaganda hakkı. Vatandaşlarımızla buluşmamız şeklindeki Avrupa Birliği’nin ilkeleriyle teminat altına alınmış toplantı hakkının engellenmesi, demokratik bir hakkın engellenmesi anlamına gelir" dedi. Alman yetkililerin demokratik haklardan söz ettiklerini belirten Ömer Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Diyorlar ki ‘Türkiye’nin içindeki sorunlar buraya taşınmasın.' Böyle bir şey yok, tam tersine biz her zaman demokratik değerler temelinde uyum mesajı veriyoruz. Ama net şekilde görüyoruz, geçmişte de bunu yaşadık. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir toplantıya katılması yargı kararı ile engellendi. Ama Kandil’deki PKK yöneticilerinden bir tanesi telekonferansla bir yere katılabildi. Türkiye’ye büyük bir DEAŞ saldırısı olduğu zaman, Almanya’daki, Avrupa’daki çeşitli binalara Türk bayrağı yansıtılarak bir dayanışma sergileniyor. Ama nedense PKK saldırısı olduğu zaman bu yapılmıyor. Aynı binalara bayrağımızın yansıtılarak Türk halkıyla bir dayanışmanın ortaya konmadığını görüyoruz. Bu çifte standart değişik konularda da devam ediyor." Bakan Ömer Çelik, Almanya'nın sergilediği tutumun Avrupa için bir felaket olduğu görüşünü savunarak, "Örneğin PKK terör örgütüne mensup teröristler, terör faaliyeti içinde aralarında para toplayanlar, Fethullahçı Terör Örgütüne ait teröristler orada serbestçe faaliyet gösterirken, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin bakanlarının katılacağı bir hakkın engellenmesi son derece yanlış bir tutumdur. Bu konu Avrupa için bir felaket. Şöyle bir felaket; Avrupa tarihinde Berlin Duvarı’nın yıkılması bir dönüm noktasıdır. Ama şimdi aşırı sağcılar üzerinden, ırkçılar, faşistler üzerinden Avrupa’da yeni Berlin duvarları oluşturuluyor" dedi. "BİZİM KAPILARIMIZ ALMAN SİYASETÇİLERE AÇIK" Alman yetkililerin bu uygulamalarına 'Türkiye Cumhuriyeti’ndeki sorunlar taşınmasın' gerekçesini gösterdiğini kaydeden Bakan Çelik, "Böyle diyerek olmayan bir şeyi ortaya koyuyorlar. Ama yaptıkları şey şudur; Türkiye Cumhuriyeti bakanlarının oraya gitmesini, vatandaşlarımızla buluşmasını engelleyerek onlar da Türkiye’nin iç siyasetine yönelik bir kampanya yapmış oluyorlar. Burada sevindirici olan şudur ki gerek hükümet olarak bizim, gerek muhalefet partilerindeki arkadaşlarımızın bu haksızlığa top yekun ses çıkarmasıdır. Bunu iyi okumaları gerekir" diye konuştu. Avrupalıların göçmenlere kapılarını kapatarak sınıfta kaldığını, Türkiye'nin ise kapılarını açarak demokratik rüştünü dünyaya ispat ettiğini dile getiren Ömer Çelik, "Şimdi yine başka bir demokratik sınavla karşı karşıyayız. Alman vatandaşları Türkiye’de yaşayanlar, bir faaliyet yapmak istiyorlarsa toplantı hakkı, demokratik haklar çerçevesinde bizim kapılarımız bütün Alman siyasetçilere, üyelere açıktır. Buyursunlar, gelsinler yapsınlar. Hiçbir engelle karşılaşmayacaklar. Hatta demokratik bir hak olduğu için bir teşvikle karşılanacaklardır her zaman Türkiye’de" dedi. "AVRUPA'NIN DEĞERLERİNİ TEHDİT EDİYORSUNUZ" Fransa’da cumhurbaşkanı adayı olan Le Pen’in Avrupa Birliği hakkındaki ifadelerini değerlendiren Bakan Çelik, "Fransa için yük olduğunu neden söylüyor, bu şahıs. Aslında çok yakın zamana kadar marjinal guruplardır bunlar, ama şimdi birinci parti olma yolundalar. Ana akım siyaseti rakiplerin yerine geçmeye başladılar. Çünkü ana akım siyasiler İslamafobik, antidemokratik yaklaşımları olan, ırkçı hareketler karşı tavır geliştireceklerine bunları idare etmeye soyundular. Bunları idare etmeye soyunduğunuz zaman onlar aşırı sağ olmaktan çıkıp, sağın alanını doldurmaya çalışıyorlar" diye konuştu. Almanya’da Müslüman çocukların gittiği bir okulda namaz kılmalarının yasaklandığını, Fransa'da cami kapatıldığını söyleyen Ömer Çelik, "Bakın göreceksiniz onların demokratik değerlerini koruma bahanesiyle yaptıkları şeyler, demokratik değerleri merkezden tehdit eden aşırı sağ akımının yükselmesine sebebiyet verecek. O sebeple Avrupa’ya, tarihin çok uzun süreden beri Avrupa ülkesi olan Türkiye’den şu mesajı gönderiyoruz. Kendi politikalarınızla Avrupa’nın değerlerini tehdit ediyorsunuz. Bu hem ortak geleceğimiz hem de demokrasinin geleceği için son derece tehlikeli bir yaklaşımdır. Almanya örneğinde olduğu gibi bu uygulamalardan vazgeçmelerini bekliyoruz" dedi. "YUNANİSTAN'A DOSTLUĞUMUZU KRİZ ZAMANI GÖSTERDİK" Ömer Çelik, Türkiye'nin Yunanistan'a karşı dostluğunu bu ülkenin ekonomik krize düştüğü dönemde gösterdiğini, turizmde işbirliği geliştirdiğini anlattı ve şöyle devam etti: "Kuşkusuz anlaşmazlıklarımız var, kuşkusuz Kardak krizinde olduğu gibi son derece yanlış, basiretsiz işler yapıyorlar. Ama büyük resme baktığınızda Türkiye ile Yunanistan arasındaki pozitif noktaların geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu vize serbestisi Yunanistan’ın aslında içinden geçmekte olduğu zor dönemde, iyi olmayan bir politika üretilmesidir. Yunanistan'ın da şunu net bir şekilde görmesi gerekir. Örneğin darbeci askerlerin verilmemesi ya da Kardak krizi gibi konular Yunanistan’ın Türkiye’nin dostluğunu yanlış anladığını gösteriyor." EGEMENLİĞİN KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETE AİT OLMASI GEREKİYOR Referandum konusunda da konuşan Bakan Çelik, Türkiye'nin kendi demokratik kapasitesine yakışır şekilde herkesin kendi kampanyasını yürüttüğünü söyledi. Egemenliğin sadece millete ait olmasının yetmediğini belirten Çelik, "Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olması gerekiyor. Dolayısıyla vatandaşımızın ülkeyi yönetmede yetkisinin artması demek Türkiye'de demokrasinin büyümesi demektir. Bu aynı zamanda ekonominin, refahın büyümesi demektir. Türkiye'nin dış dünyadaki sesinin daha fazla çıkması demektir" dedi. Ömer Çelik, anayasa değişikliğinin referandumda kabul edilmesiyle 'Türkiye Millet Hükümeti' sistemine geçilmiş olacağını sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: