Bakan Çelik: “nerede Bir Afet Olsa Oraya Koşuyoruz”

ANKARA (İHA) – Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, “Irak’ından Suriye’sine hatta Afrika ülkelerine kadar gıda yardımlarımız oluyor. Nerede bir afet olsa oraya koşuyoruz” dedi.Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (ESAM) düzenlediği, “Türkiye’de Tarım ve Hayvancılık” konulu konferansa katıldı. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nde gerçekleşen konferansta Bakan Çelik, “Biz her yıl 30 milyonun üzerinde turist ağırlıyoruz. Son 3-4 yıldır 3 milyon, belki daha da üzerinde Suriye’den ülkemize sığınmış kardeşlerimiz var. Onları da doyuruyoruz. Dünyanın gariplerinin, mazlumlarının, mağdurlarının imdadına koşuyoruz. Irak’ından Suriye’sine hatta Afrika ülkelerine gıda yardımlarımız oluyor. Nerede bir afet olsa oraya koşuyoruz. Tarihi misyonumuz gereği bu sorumlulukları yerine getirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.Tarıma elverişli alanlarda tarım yapılmamasının ciddi sorunlar doğurduğunu kaydeden Çelik, “Dünyada 5 milyar hektarlık bir tarıma elverişli arazi bulunuyor. Bunun 1,3 milyar hektarı ancak kullanılabiliyor. Bunun neticesinde de büyük bir alanın tarıma elverişli olmasına rağmen kullanılmayışının getirdiği çok ciddi sorunlarla insanlığın karşı karşıya olduğunu gördük. Açlık ve sefalet tehlikesi ile insanlık karşı karşıya. Yaklaşık 800 milyon insan şu anda açlık tehlikesi ile karşı karşıya ve 1,2 milyar insan da gıda temininde çok ciddi zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Dolayısıyla var olan 7 milyar insanın 2 milyarı var olan açlık tehdidi ile karşı karşıya” ifadelerini kullandı.“200 YIL SONRA AĞAÇ DİKECEK BİR TOPRAĞIMIZ KALMAYACAK”Çelik, her yıl Türkiye’de 100 bin hektar arazinin tarım dışı kaldığını belirttiği konuşmasını şöyle sürdürdü:“Her yıl ortalama 12 milyar hektar arazi tarım dışı kalıyor. Bu rakamları yerelleştirdiğimiz zaman 23,9 milyon hektar tarıma elverişli arazimiz var. Bunun 19,8 milyon hektarını tarım için kullanabiliyoruz. Her yıl Türkiye’de de 100 bin hektar arazi tarım dışı kalıyor. Böyle devam edeceğini varsayarsak 200 yıl sonra ağaç dikecek bir toprağımız kalmayacak. Mutlak suretle Türkiye’nin toprak meselesini halletmesi gerekiyor. Toprağın korunması gerekiyor.”