Bakan Çelik'ten öğrencilerine müjde

ANKARA (İHA) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yurtdışına devlet bursuyla gönderilmiş, borçlarını ödeyemeyip Türkiye'ye dönemeyen master öğrencilerinin borçlarıyla ilgili yeni bir düzenleme yapacaklarını açıkladı. Bakan Çelik, "Bir taraftan beyin göçünden şikayet ederken bir taraftan da o insanlara adeta orada mahpus hale getirerek, o insanları o ülkelerden hareket edemeyecek hale getirmenin bir manası yok" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Çelik, Türkiye-AB ilişkilerindeki yeni süreç münasebetiyle, 17 ülkenin büyükelçisine Bakanlık Başöğretmen Salonu'nda düzenlenen bir konferansla, AB çerçevesinde eğitimde gelinen nokta hakkında brifing verdi. Bakan Çelik, brifing sonrasında büyükelçilere bir kokteyl verdi, ardından da gazetecilerin eğitim gündemine ilişkin sorularını cevapladı. Yurtdışına burslu gönderilen, master ve doktora öğrencilerinin borç nedeniyle Türkiye'ye dönemeyişlerine ilişkin sorular üzerine Çelik, bu konuda yeni düzenleme yapılacağını müjdeledi. Çelik, "Bunlar tabi şimdinin konusu değil daha önceki yıllarda bir çok öğrenciyi mağdur edecek şekilde, bir yeniden geri çağırma süreci maalesef devreye sokulmuş. Çok yanlış bence. Sübjektif bazı ihbarlar üzerine, sübjektif bazı değerlendirmeler üzerine bu insanları çağırmışlar. Onlar da gelmemiş. Ve şimdi de tabi borçları faize girmiş. Katlanmış o borçlar. Diyelim ki 70-80 bin dolar ödediğiniz yurt dışındaki bir lisansüstü öğrenci, 1 milyon dolar borçlanmış. 1 milyon dolar borçlanınca onu ödeyemez hale gelmiş. Bize sürekli e-mail gönderiyorlar. Yani diyorlar ki, 'biz kendi ülkemizden sürgün olduk' bir manada.' Onun için bizim bir taraftan beyin göçünden şikayet ederken bir taraftan da o insanlara adeta orada mahpus hale getirerek, o insanları o ülkelerden hareket edemeyecek hale getirmenin bir manası yok. Türkiye'ye geldikleri andan itibaren sıkıntıyla karşılaşacaklar" diye konuştu. Konuyla ilgili Plan Bütçe Komisyonu'na bir yasa getirildiğini ve CHP'nin bu kanun düzenlemesine karşı çıktığını anımsatan Çelik, "O günlerde malum, anayasa oylaması vardı. Ondan dolayı ertelendi. Bu, şuanda da Plan Bütçe Komisyonu'nun aslında gündeminde olan bir konu. Bu problemin öyle veya böyle halledilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. 1416 sayılı yasa ile yurtdışına giden çok sayıda insan olduğunu belirten Çelik, "1416 da maalesef eskimiş, mutlaka değiştirilmesi gereken bir yasadır. Adı da 'Ecnebi Memleketlere Talebe Verilmesi' ile ilgili kanun. 1926'nın şartları ile 2006'nın şartları çok farklı. Bununla ilgili bir çalışma yaptırdım. İlgili kuruluş ve bakanlıkların görüşünü aldıktan sonra onu da sevk edeceğiz" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Çelik, kamuoyunda İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı'nın (İLKSAN) kapatılmasına ilişkin yer alan haberler üzerine, "İLKSAN bugünkü şekli ile gitmemeli. İLKSAN ya ıslah edilmeli, ya da eski tabirle iflah edilmeli, yani yok edilmeli" dedi. Çelik, İLKSAN'ın kapatılma konusunun MEB'in yetkisinde olmadığını, İLKSAN Genel Kurulu'nun buna karar vereceğini söyledi. Çelik bu konudaki görüşlerini şöyle anlattı:

"Niye İLKSAN'ı ele alıyorsunuz, böyle gelmiş böyle gitsin diyebilirler. Eğer ben Milli Eğitim Bakanı isem ve benim çalışanlarımın bir sandığı ise, bu yönetimde bizzat

Milli Eğitim Bakanlığı'nın da seçtiği insanlar varsa, benim oradaki kötü gidişe göz yummam söz konusu olamaz. Problem çözmeye söz verdiğimize göre onları görmezden gelemeyiz. Günün birinde patlar. Tıpkı nasıl ki tasarrufu teşvik amacıyla devlet memurlarına kesilen 14 katrilyon parayı bu hükümet ödediyse, nasıl şimdi konut edindirme adı altında paralar toplanmış ve onların akıbeti meçhulse ve biz buna çözüm arıyorsak, bu da bunun gibi bir problemdir. Bu konuda arayış içindeyiz. 3 büyük sendikanın başkanıyla da görüş alışverişi yaptık. Kendi kendilerini nasıl feshedeceklerini genel kurullarında kararlaştıracaklar, ama biz onlara bu süreçte nasıl yardımcı olabiliriz onun peşindeyim."

Reklam
Reklam