Bakan Çolak: “yaşadığımız Haksızlıkların Sona Ermesini İstiyoruz”

KKTC Dışişleri Bakanı Emine Çolak, Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulma çerçevesinde müzakere...

KKTC Dışişleri Bakanı Emine Çolak, Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulma çerçevesinde müzakere masasındaki temel hedeflerinin, Kıbrıslı Türklerin insan haklarını savunmak ve onları kendi kimlikleriyle dünyaya kavuşturmak olduğunu belirtti. Çolak, “Yaşadığımız mağduriyetler ve haksızlıklar, dünyadan dışlanmışlık, izolasyon ve ambargoya maruz kalmışlığın, bitmeyen belirsizliğin sona ermesini görmek istiyoruz” dedi.Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Emine Çolak, Mersin Barosu’nun davetlisi olarak Mersin’e geldi. Bakan Çolak, baronun, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında düzenlediği etkinlikte, ‘İnsan Hakları ve İnsan Hakları Bağlamında Kadın Hakları’ konulu bir konferans verdi.Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen’in ev sahipliğinden Gökdelen Hizmet Birimi’nde gerçekleştirilen etkinliğe, Mersin Vali Yardımcıları Aylin Kırcı Duman ve Cezmi Türk Göçer, KKTC Mersin Konsolosu Ayşe İnanıroğlu, Osmaniye Barosu Başkanı Didem Aksoy, oda ve sivil toplum örgütlerinin başkanları ile çok sayıda avukat katıldı. Konferans öncesinde, Avukat Goncagül Kandemir, Dario Fo’nun ‘Ben Ulrike Bağırıyorum’ adlı tek kişilik oyununu sahneledi.Oyunun ardından bir konuşma yapan Mersin Barosu Başkanı Antmen, tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlayarak, ezilen, sömürülen, şiddete ve tacize uğrayan kadınların olmadığı bir dünya özlemini dile getirdi. Tüm baroların ve özelde Mersin Barosu’nun kadına, tüm insanlara ve tüm canlılara karşı her türlü sömürü, şiddet ve tacizin karşısında yılmadan mücadele etmeye çalıştığını belirten Antmen, bu mücadelenin kesintisiz süreceğini vurguladı.“ÇATIŞMA, ZORUNLU GÖÇ, CAN KAYBI VE ÖZGÜRLÜK İHLALLERİNE KARŞI ORTAK BİR MÜCADELE VERMEMİZ ŞART”Kendisi de bir avukat ve önemli bir insan hakları aktivisti olan KKTC Dışişleri Bakanı Çolak, Antmen’in konuşmasının ardından konferansına başladı. Tüm insanların, hiçbir ayrım gözetmeksizin, yalnızca insan oluşundan dolayı özgür ve onurlu bir yaşam sürdürebilmelerinin, insan hakları bağlamındaki en temel ve önemli hakkını oluşturduğunu söyleyen Bakan Çolak, “Tüm ülkelerin, özellikle günümüzde üzüntüyle takip ettiğimiz çatışma, zorunlu göç, can kaybı ve özgürlük ihlallerine karşı ortak bir mücadele vermemizin şart olduğu bir kez ispatlanmıştır. İnsan hakları her bireyin hakkı olduğu kadar, bunu sağlamak da her bireyin, her birimizin sorumluluğudur aynı zamanda” dedi.1982 yılından bu yana yaptığı avukatlık mesleğinin yanı sıra 20 yılı aşkın süredir kadın, çocuk, mülteci, hasta, LGBT hakları ile insan ticareti mücadele ve eğitim hakkı gibi birçok alanda sivil toplum örgütlerinin kurucusu, yöneticisi ve aktivisti olduğunu anlatan Bakan Çolak, bunun kolay bir uğraş olmadığını, mücadelecilik ve yılmamazlığın en önemli unsurlar olduğunu dile getirdi.“KKTC, TEMEL İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMELERİNİ İÇ HUKUKUN BİR PARÇASI YAPTI”KKTC’de insan haklarının temelini oluşturan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin, iç hukukun bir parçası olduğunun altını çizen Çolak, “Bildiğiniz gibi KKTC’yi Türkiye dışında ayrı bir devlet olarak tanıyan yoktur, bu sözleşmelere taraf olamıyoruz. Ancak, biz kendi meclisimiz ve hukuk düzenimizle bu ilkeleri benimsedik ve iç hukukumuzun bir parçası yaptık. Ve şu an devlet tanımasa bile Kuzey Kıbrıs’ın hukuk sistemi, bireylerin bu temel haklarını korumakta, hukuku çareler için başvuru yolları sunmaktadır” diye konuştu.Dışişleri Bakanı olarak bin bir zorlukla görüşmek için çaba harcadığı yabancı yetkililerin, ısrarla KKTC Devleti’ni tanımazken, insan hakları alanında Kıbrıslı Türklerin gayretlerini dinlediklerini ve takdir ettiklerini belirten Bakan Çolak, “Hukuk devleti kavramı ve uygulaması, uluslararası siyasi tanınmışlığı olan devletlerin tekelinde değildir. KKTC de bunun önemli bir örneğidir” ifadelerini kullandı.“MÜZAKERE MASASINDAKİ TEMEL HEDEFİMİZ, KIBRISLI TÜRKLERİ KENDİ KİMLİKLERİYLE DÜNYAYA KAVUŞTURMAKTIR”Konferansında Kıbrıs sorununa da değinen Dışişleri Bakanı Çolak, bugünlerde müzakere masasında devam eden Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulma çabalarında, Kıbrıslı Türklerin insan haklarını savunmak ve onları kendi kimlikleriyle dünyaya kavuşturmanın masadaki temel hedefleri olduğunu söyledi. Adada ilk çatışmaların çıktığı ve ‘Kıbrıs’ kelimesinin ‘sorun’ ile birlikte telaffuz edilmeye başlandığı 1963’ten bu yana 53 yıl geçtiğine dikkat çeken Çolak, şöyle devam etti: “Sayısız defalar görüşme ve anlaşma girişimleri olmuştur. 53 yıl, bizim neslimizin bütün ömrü, bu arayışı izlemekle, anlaşma ihtimalinin bekleyişiyle dalgalanmıştır. Kendi açımızdan yaşadığımız mağduriyetler ve haksızlıklar, dünyadan dışlanmışlık, izolasyon ve ambargoya maruz kalmışlığın, bitmeyen belirsizliğin sona ermesini görmek istedik ve de istiyoruz. Bizim neslimiz için bu koşullarda bir ömür geçti belki ama çocuklarımız ve torunlarımız için mağduriyetlerin, haksızlıkların ve belirsizliklerin sona ermiş olması en büyük hedefimizdir.”“SİYASİLER, KADINLAR GÜNÜ’NDE GÜZEL SÖZLERLE ÇİÇEKLER DAĞITMAKLA, KENDİLERİNİ YETERİNCE İLGİLENMİŞ ADDEDEBİLİYORLAR”Konferansında kadın haklarına özel olarak yer veren Bakan Çolak, birçok ülkede ve birçok alanda cinsiyet eşitsizliğinin çok bariz olduğunu, kurumsallaştığını ve içselleştirildiğini söyledi. “Neredeyse insan hakkı ihlali yerine cinsiyet ayrımı, sanki doğanın gereği olarak görülmektedir” diyen Çolak, KKTC’de çok sayıda meslekte hatırı sayılır oranda kadın çalışan olduğunu, ancak demokrasi iddiası içinde bir siyasi yapı içerisinde kadınların yeterince temsil edilmediklerini aktardı. TBMM’de kadınlar yüzde 15 oranında temsil edilirken, KKTC’de bu oranın sadece yüzde 8 olduğunu ifade eden Çolak, diğer karar mekanizmalarında bu oranın daha da az olduğunu aktardı. 10 Bakandan oluşan KKTC Bakanlar Kurulu’nun tek kadın üyesinin kendisi olduğunu vurgulayan Çolak, şunları söyledi:“Siyasetin içinde yer almak, kadınlar için yeterince cazip olamıyor. Siyasette daha aktif olmaları için önlerindeki birçok zorluk henüz aşılamıyor. Bu da genelde siyasetin etkinliğini ve düzeyini olumsuz etkilemektedir. Bundan öte, bu eksiklik, özellikle cinsiyet eşitliği, kadına karşı şiddet gibi kadınları ilgilendiren önemli konuları siyasetin önceliklerinden uzak tutmaktadır. Bu gibi konular erkek ağırlıklı siyasi partiler ve yasama organlarında sanki önemli değilmiş gibi kalıyor. Siyasiler, Kadınlar Günü’nde güzel sözlerle genelleyip çiçekler dağıtmakla, kendilerini yeterince ilgilenmiş addedebiliyorlar.”“ÇÖZÜM SÜREÇLERİNDE KADININ VARLIĞI BM GÜVENLİK KONSEYİ’NDE TESCİL EDİLDİ”Çözüm süreçlerinde kadının varlığının önemi, hatta olmazsa olmazı sayıldığına dair görüşün, Ekim 2000’de Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararı ile tescil edildiğine dikkat çeken Çolak, bu kararda, “Kadınların, çatışmaların önlenmesi, çözümlenmesi ve barışın sağlanmasındaki çalışmalarda önemli rolleri vardır. Barış ve güvenliğin korunması ve geliştirilmesine yönelik çabalara kadınların tam olarak dahil edilmelerinin ve eşit katılımlarının sağlanması şarttır” denildiğini anımsattı. Çolak, bu çerçevede, 50 yılı aşkın süredir devam eden ve büyük ölçüde erkekler tarafından yürütülen Kıbrıs çözüm çabalarında son aylarda BM zemininde iki toplumlu ‘Cinsiyet Eşitliği Komitesi’ kurulduğunu aktararak, “Bu, önemli bir yenilik ve hep o ‘kadının adı yok’, ‘kadın radarda yok’ şeklindeki ortamda, henüz büyük ve somut neticeler getirmiş olmasa da önemli bir başlangıçtır” dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: