Çubukçu, çeşitli programlara katılmak için geldiği Konya'da, Mevlana Üniversitesi'nde söyleşiye katıldı. Mevlana'nın adını taşıyan üniversitenin çatısı altında gençlerle bir arada bulunmaktan çok büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Çubukçu, henüz bir yıllık geçmişi olan üniversitenin, Mevlana'dan aldığı ilhamla önümüzdeki yıllarda topluma ve insanlığa çok değerli katkılarda bulunacağına inandığını söyledi.
21. yüzyılın değişen koşullarının üniversitelere yeni görevler ve sorumluluklar yüklediğini bildiren Çubukçu, dünya üzerindeki gelişmelere bakıldığında bilginin ve teknolojinin sürekli olarak kendini yenilediğini belirtti.
DEĞİŞİM ŞART
Çubukçu, büyük değişimlerin yaşandığı dünyada kişileri hayata hazırlama görevini yüklenen eğitim sistemlerinin ve eğitimin anahtarı olan öğretmenlerin değişmeden olduğu gibi kalmalarının mümkün olmadığını anlatarak şunları kaydetti:“Geleceğin nesillerini yetiştirmeye aday Eğitim Fakültesi öğrencilerinin bu yüzden kendilerini her bakımdan yetiştirmeleri çok büyük önem arz ediyor. Toplumsal, ekonomik ve teknolojik gelişmeler ile eğitimde yeni yaklaşımlar öğretmenlerin geleneksel rol ve işlevlerini önemli ölçüde değiştirmiştir. Elbette değişmeyen tek şey iyi eğitilmiş ve yüksek düzeyde motive edilmiş öğretmenlerin kaliteli eğitimin en önemli unsuru olduğu gerçeğidir.”
Her şeyin hızla eskidiği, değerlerin ve alışkanlıkların baş döndürücü bir hızla değiştiği bir çağda yaşadığımızı belirten Çubukçu, değişimi sağlıklı yaşayabilmek için geleneğe ve toplumu bir arada tutan ortak değerlere ihtiyaç olduğunu vurguladı.
EN BÜYÜK YATIRIM EĞİTİME
Hükümetleri döneminde en büyük yatırımı eğitime yaptıklarını anlatan Çubukçu, “Okul öncesinden yüksek öğretime, eğitimin tüm basamaklarında geçmişle kıyaslanmayacak kadar önemli ilerlemeler sağlandı. Cumhuriyetin 100. yılına doğru yaklaşırken her ile bir üniversite kurma hayalini sayın Başbakanımız önderliğinde 7 yıl gibi kısa bir sürede gerçekleştirdik. 2001 yılında ülkemizde toplam 76 üniversite bulunurken, bu gün bu sayı 102'si devlet, 52'si vakıf olmak üzere 154'e yükselmiştir. Bu gün ülkemizin her bölgesinde gençlerimizin önünde geçmişle kıyaslanamayacak kadar yaygın imkanlar bulunuyor” diye konuştu.
MEB OLARAK ÖĞRETMENLERİN YETERLİLİKLERİNİ ÖLÇMEK İSTİYORUZ
Bakan Çubukçu, daha sonra öğrencilerin KPSS ve eğitim sistemiyle ilgili sorularını cevaplandırdı.Bir öğrencinin KPSS'de öğretmen adaylarının kendi alanları ile ilgili olmayan soruları cevaplamak zorunda kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz” şeklindeki sorusunu Çubukçu, şöyle yanıtladı: “Kamu Personeli Seçme Sınavı bence de öğretmen yeterliliklerini ölçme ve değerlendirme açısından yeterli değil. Bir öğretmenin yeterliliği kendi alanında başarılı olmasıyla ölçülmelidir. Ama her öğretmenin de asgari düzeyde pedagojik formasyona, genel kültüre ve matematik de dahil olmak üzere belli bilim dallarına vakıf olması gerekir. Çünkü öğrencilerle baş başa kaldığı zaman belli bir birikime sahip olması gerekir.
Bu konuda çalışmalarımız var. ÖSYM'nin yeni yasa tasarısı hazır. Milli Eğitim Bakanlığı olarak hangi öğretmene ihtiyacımız olduğu konusunda ölçme ve yeterlikleri belirleme konusunda aktif rol oynamak istiyoruz. İnşallah siz de mezun olana kadar bu çalışmaları sonuçlandırmış oluruz” dedi.
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN
Öğrencilere sadece kamu modelini kafalarına yerleştirmelerinin gelecekleri açısından kısıtlayıcı olacağını ifade eden Çubukçu, “Zaten bütün öğretmen adaylarının alınması söz konusu değil. Eğitim Fakültesi mezunu adayların sayısı 350 bin” diye konuştu.
Bir öğrencinin sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınıp alınmayacağı yönünde çelişkili açıklamalar olduğunu söylemesi üzerine Bakan Çubukçu, “Türkiye'de öğretmen bulundurmada güçlük çektiğimiz bölgelerde 2006 yılında sözleşmeli öğretmen modeli getirildi. Bir dönemde 23 öğretmen değiştiren öğrenciler vardı. Sözleşmeli öğretmen alınması, öğretmen olarak atanan kişilere farklı ve kötü muamele yapmak için değil, kamusal hizmeti en doğru şekilde yapma isteğinden kaynaklanıyor. Belli süre bu bölgelerde çalışmış öğretmenlerin kadrosu için çalışma yaptık. Bu kanuni düzenlemeyi başbakanlığa sevk ettik. Öğretmenlerimiz dışında çalışan sözleşmeli personel için de çalışmalar sürüyor. Bu çalışmalar tamamlandığında kamuoyuna duyurulacaktır.” Çubukçu, daha sonra üniversiteyi gezerek yetkililerden bilgi aldı.
KADRO AÇIĞI 130 BİN, MEZUN 350 BİN
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Ak Parti İl Başkanlığı’nı ziyaretinin ardından Merve Eğitim Kurumları Ali Küçüksucu Anaokulu’nun açılışını yaptı. Okuldaki sınıfları gezen Bakan Çubukçu, öğrencilerle tek tek ilgilendi. Sınıflarda öğrencileri seven Bakan Çubukçu, küçük semazenlerin gösterilerini de ilgiyle izledi.
Bakan Çubukçu, daha sonra Mevlana Üniversitesi’ne geçerek eğitim fakültesi öğrenci ve öğretim görevlileriyle sohbet etti. Bakan Çubukçu, öğretmen ve öğrencilerin sürekli kendisini yenilemesi gerektiğini vurguladı. Bakan Çubukçu, öğrencilerin çoğunlukla KPSS ve atamalarla ilgili sordukları soruları da cevaplandırdı. Bir öğrencinin alanları dışında soru sorulduğuna dikkat çekmesi üzerine Bakan Çubukçu, şunları söyledi:
“Kamu Personeli Seçme Sınavı, öğretmen yeterliklerini ölçme ve değerlendirmede yeterli değil. Bir öğretmenin yeterliliği için kendi branşında başarılı olması ile ölçülmelidir. Ama bunun yanında pedagojik formasyona, genel kültüre, matematikte ve belli bilim dallarında vakıf olması gerekir. Çünkü sınıfında öğrencilerle baş başa kaldığı zaman, belli bilgi birikimine sahip olması gerekir. Bu konuda bir çalışmamız var. ÖSYM’nin yeni yasa tasarısı hazır. Sınavları yine ÖSYM tarafından yapılmak üzere, bizde hangi öğretmen ihtiyacımız var olduğu konusunda ölçme ve değerlendirmede yeterlilikleri belirleme konusunda aktif rol oynamak istiyoruz. Sizler mezun olana kadar bunları düzenleyeceğiz.”
KPSS’nin ÖSS’nin önüne geçtiğinin hatırlatılması üzerine Bakan Çubukçu, “Sadece kamunun istihdam ettiği bir modeli kafanızda tamamen yerleşmesini, geleceğiniz açısından kısıtlayıcı görürüm. Zaten bütün öğretmen adayların alınması söz konusu değil. Norm kadro açığı 130 bin civarında. Eğitim fakültesinden mezun adayların sayısı yaklaşık 350 bin” dedi.
SÖZLEŞMELİLER İÇİN ÇALIŞMA YAPILIYOR
Sözleşmeli öğretmenlerin, kadroya alınıp alınmayacağı sorusuna da Bakan Çubukçu, şunları söyledi:“Türkiye’de öğretmen bulundurmada güçlük çektiğimiz bölgelerde 2006 yılında sözleşmeli öğretmen modeli getirildi. Bir dönemde 23 öğretmen değiştiren öğreciler vardı. Sözleşmeli öğretmen alınması öğretmen olarak atanan kişilere farklı ve kötü muamele yapmak için değil, kamusal hizmeti en doğru şekilde yapmaktan kaynaklanıyor. Belli süre bu bölgelerde çalışmış öğretmenlerin kadrosu için çalışma yaptık. Bu kanuni düzenlemeyi Başbakanlığa sevk ettik. Öğretmenlerimiz dışında çalışan sözleşmeli personel için de çalışmalar sürüyor. Bu hepsi birlikte tamamlandığı zaman kamuoyuna duyurulacak.”