Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Şehitlerimiz hiçbir zaman boş bir hedef için şehit düşmediler. Onların emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız” dedi.
Ramazan Bayramı'nı memleketi Konya'da geçiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Valilik Konağı’nda şehit aileleri ve gazilerle sabah kahvaltısında bir araya geldi. Bakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, programa katılan şehit aileleri ve gazilerle tek tek bayramlaştı, yakından ilgilendi. Programa Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya Garnizon Komutanı Tümgeneral Yılmaz Özkaya, AK Parti Konya Milletvekilleri İlhan Yerlikaya, Mustafa Akış, Hüseyin Üzülmez, Mustafa Kabakcı, Harun Tüfekçi ve Ayşe Türkmenoğlu, MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı da katıldı.
ŞEHİT ANNESİ: "SANA BAKAN DEĞİL OĞLUM DİYECEĞİM"
Masaları dolaşarak konuklarla sohbet eden Bakan Davutoğlu, Siirt’in Pervari ilçesinde çatışmada şehit düşen Piyade Komando Üsteğmen Mustafa Çuhadar’ın kızı Havzanur Çuhadar’ı kucağına alarak öpüp sevdi. Daha sonra Bakan Davutoğlu, kendisine şehit babasını hiç görmediğini söyleyince manevi kızı olarak kabul ettiği 10 yaşındaki Gülnisa Alkış ve kardeşiyle bayramlaşıp bir süre sohbet etti. Bakan Davutoğlu yakından ilgilendiği çocuklara da bayram harçlığı verdi. Selamlaşma sırasında Bakan Davutoğlu ile aynı masada bulunan ve oğlu 1994 yılında şehit olan Asteğmen İsmail Kaya’nın annesi Makbule Kaya arasında duygusal anlar yaşandı. Şehit annesi Makbule Kaya, Bakan Davutoğlu’na sarılarak, “Sana Bakan değil, oğlum diyeceğim. Sen benim oğlumsun” diyerek gözyaşı döktü.
"BU BULUŞMALAR MANEVİ BULUŞMALARDIR"
Kahvaltının ardından açılış konuşmasını yapan Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, buradaki tablonun milletin büyüklüğünü gösteren bir tablo olduğunu ifade etti. Bu ülke için canlarını feda eden şehitleri hiçbir zaman unutmadıklarını ve unutmayacaklarını vurgulayan Bakan Davutoğlu, “Biz burada bu buluşmayı gerçekleştirirken şehit yakınlarımızla diz dize oturup halleşirken aslında fiziken burada olmayan ama bizim inancımıza göre de hiçbir zaman ölmemiş olan şehitlerimizin de burada olduklarını hep hissederiz. Belki burada birkaç yüz kişiyiz ama buna şehitlerimizi de kattığımızda sayı çok daha büyüktür. Çünkü bizim inancımıza göre şehitlerimiz ölü değillerdir. Her zaman gerçek hayatı yaşıyormuşçasına Cenab-ı Hakk'ın rahmetini tatmış olarak aramızdadırlar. Onları hep hissederiz onlarda bizi hissederler, dualarımızda onlara ulaştığımızda onu hissederler. Çocuklarının başlarını okşadığımızda kendi elleriyle okşanmış gibi onu da hissederler. Annelerinin elini öptüğümüzde onu da hissederler. Ben kendi çocuğumun başını okşadığımda hissettiğim neyse inanıyorum ki, bir çocuğumuzun başını okşadığımızda da şehidimiz onu hisseder mutlaka. Biz bayramı bugün burada neşe içinde kutlayabilmişsek asırlardır gelen o şehitlerin kanları üzerinde özgür bir vatanda bayramı kutluyorsak onlara minneti hiçbir zaman unutmamalıyız. Allah onların mekanlarını cennet eylesin. Onları hiçbir zaman unutmadık unutmayız. Onun için bu buluşmalar manevi buluşmalardır. Sadece fiziki ve fiili buluşmalar değil. Şuan da emin olun ki, her birinizin eşi, çocuğu, babası, dedesi şu anda bu buluşmaya şahitlik ediyor. Biz onları rahmetle anıyoruz. Onlara minnetimizi ifade edecek her hangi bir kelimede bulamıyoruz. Ve onların bu manevi mevcudiyetleri bayramımıza derinlik kazandırıyor. Biz eğer bu bayramı burada bu neşe içinde kutlayabilmişsek asırlardır gelen o şehitlerin kanları üzerinde özgür bir vatanda kutlayabiliyorsak onlara minnetimizi hiçbir zaman unutmamalıyız” diye konuştu.
"ARAKAN'DAKİ ŞEHİTLERİN VARLIĞINI YÜREĞİMDE HİSSETTİM"
Yaklaşık 2 hafta önce Arakan’ı ziyaret ettiğini anımsatan Bakan Davutoğlu, o bölgeye gitmelerinin ayrı bir önemi olduğunu vurgulayarak, 1917 yılında Osmanlı’nın değişik cephelerinden 12 bin esir oraya götürüldüğünü ve bunların birçoğunun orada şehit düştüğünü ifade etti. O askerlerin şehit düştükleri yerlerin kaba olarak bilindiğini ancak herhangi bir imardan geçmediğini dile getiren Bakan Davutoğlu, "Büyükelçimizle oraya gittiğimizde şehitlerimizin mezar taşlarının oradaki Müslümanlar tarafından toplanıp bir caminin bahçesinde istif edildiklerini gördük. Anadolu topraklarından giden o insanlar, orada yaşıyor. Orada hitap ederken, sanki o şehitlerin her birini karşımda görüyormuşçasına, onların varlığını yüreğimde hissettim. Sadece orada 700 şehidimiz vardı. Türkiye'den 12 bin kilometre uzakta, sanki o 700 şehit ayağa kalktı ve bizi kabul etti. Onların huzuruna çıkmış gibi hissettik kendimizi. Bu vatandan 10 bin kilometre öteye götüren savaş esirimiz dahi öylesine ulvi öylesine onurlu bir hayat sürdü ve öylesine vakur bir şekilde toprağa düştü ki, o miras bizi hala büyük kılıyor. Nasıl orada o şehitlikte boş bir mekana bakarken 700 şehidimizin bir an sanki toprağın altından çıkıp da bizi karşıladığı kapılmışsam buna inanmışsam bundan bir an bile tereddüt etmemişsem emin olunuz ki, sizlerin çocuklarınız, eşleriniz, kardeşleriniz, babalarınız, dedeleriniz de şu anda burada bizimle birlikteler. Bizimle birlikte bu büyük aileyi seyrediyorlar. Her biriniz bir ailesiniz ama biz hep beraber büyük bir aileyiz. Onun için herhangi bir şehidimizin yakınıyla konuştuğumuzda uzaktan birisiyle bir komşuyla bir tanıdıkla konuşuyor gibi konuşmuyoruz, bir aile olarak konuşuyoruz. Aynı ızdırapları hissetmiş yaşamış onları yüreğinde hisseden büyük bir aile olarak oturup konuşuyoruz" şeklinde konuştu.
"ALLAH BU BAYRAMLARI MİLLETE ZEHİR ETMEK İSTEYENLERE FIRSAT VERMESİN"
Şehit ailelerinin duaları, tavsiyeleri ve muhabbetleriyle kendilerine enerji verildiğini kaydeden Bakan Davutoğlu, "Allah milletimizin birliğini, beraberliğini, devletimizin gücünü daim eylesin. Devlete ve millete zeval vermesin. Hiçbir zaman, hiçbir zeminde namerde muhtaç eylemesin. Bu bayramları millete zehir etmek isteyenlere fırsat vermesin. Hep beraber onlara karşı verdiğimiz mücadelede, etnik ve mezhebi kökenimiz ne olursa olsun, omuz omuza olmayı bize nasip eylesin. Bu beraberliği kimse bozamayacak, bundan emin olunuz. Nasıl 100 yıl önce cephede 10 binlerce dedemiz, o onurlu mücadeleyi verdiler ve bu toprakları hiçbir zaman namerde terk etmedilerse, biz de bugün sadece bu toprakların birliği ve beraberliğini muhafaza konusunda değil, bu devletin inşallah güçlü bir küresel güç halinde geleceğe yürümesi konusunda da üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız'' dedi.
Konuşmanın ardından Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Konya Şube Başkanı Mustafa Işık, Bakan Davutoğlu’na Türk Bayrağı hediye etti. Son olarak sahneye oğlu 1995 yılında Hakkari’deki çatışmada şehit olan 80 yaşındaki Fahriye Turan çıkarak şiir okudu. Fahriye Turan’ın okuduğu şiir alkış alırken, duygulu anların yaşanmasına da neden oldu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz