Bakan Dinçer Adana'da

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Şanlıurfa'da bir derslikte 133 öğrencinin bulunmasıyla ilgili olarak Şanlıurfa'nın İstanbul ile birlikte alt yapı sorunu olan illerin başında geldiğini ve Şanlıurfa'da sadece geçen yıl 1. sınıfa 89 bin öğrencinin başladığını belirterek, "Derslik sorununu prefabrik derslik yaparak çözeceğiz" dedi.

Bakan Dinçer, biz dizi açılış ve ziyaretlerde bulunmak için geldiği Adana'da Vali Hüseyin Avni Coş'u makamında ziyaret etti. Dinçer, valilik makamında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir basın mensubunun Şanlıurfa Çıkrık Köyü İlköğretim Okulu'nda derslik yetersizliğinden 1'inci sınıfa giden 133 öğrencinin bir sınıfta eğitim görüp, sıralarda 4 ve 5'er kişinin oturduğunu sorması üzerine Bakan Dinçer, "Eğitimde Şanlıurfa alt yapı sorununun en çok olduğu iller arasında yer alıyor. Bir sınıfta 130 kişinin olması tekil bir hadise ancak Şanlıurfa'da derslik başına öğrenci sayısının çok yüksek olduğu doğrudur. Geçen yıl Şanlıurfa'da sadece 1. sınıfa 89 bin öğrenci kayıt yaptırdı. 2.5 ay önce Şanlıurfa ziyaretim sırasında bu sorunlar gündeme geldi ve biz çözüm olarak geçici prefabrik derslikler açmayı düşünüyoruz. Şanlıurfa, İstanbul’la birlikte alt yapı sorunu ne yüksek olan illerin başında geliyor" dedi.

Bakan Dinçer, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün "Fareler ve İnsanlar" romanını sakıncalı bulduğu yönündeki haberlerin sorulması üzerine ise şunları söyledi:

"Kamuoyunda işin aslı astarı araştırılmadan yapılan tartışmaların hem bizi üzdüğünü hem de bu tartışmayı yapanlara bir itibar kaybettirdiğini düşünüyorum. Hem Şeker Portakalı hem de Fareler ve İnsanlar kitabıyla alakalı bakanlığımızın yaptığı herhangi bir işlem yok. Normal şartlarda bir vatandaş kendi için uygun görmediği bir şikayeti bize yapabilir. Nitekim bize Alo 147’ye, bir günde yaklaşık 8-10 bin civarı telefon gelir. Bunların bir kısmı şikayet telefonu. Akşama kadar yüzlerce, binlerce mektup geliyor. Bunların birkaç tanesi şikayetle alakalı. Normal bürokrasi kendi mekanizması içerisinde gelen şikayeti ilgili birimlere aktarır. Nitekim ‘Fareler ve İnsanlar’la ilgili İzmir İl Müdürlüğü yapılan şikayeti bize aktarmıştır, Şeker Portakalı kitabıyla alakalı şikayeti okul müdürüne aktarmıştır. Okul müdürü öğretmenden bilgiyi aldıktan sonra herhangi bir işlem yapmamıştır. İzmir'den gelen şikayet mektubu bakanlığa geldiği zaman bizde herhangi bir işlem yapmamışız. Şimdi size soruyorum, şimdi bunun üzerine bir sansür tartışması yapmak ne kadar ahlaki olur. O zaman hemen şunu söylemek lazım; Milli Eğitim Bakanlığı bir taraftan Fareler ve İnsanlar kitabını 100 Temel Eser arasında gösterecek, kendi eliyle dağıtacak, öbür taraftan da farklı bir işlem yapacak. Bu mantıklı bir tartışma meselesi haline getirilebilir mi? O zaman ben bir soru sormak istiyorum. Hatırlayacak olursanız bu iki mesele veli şikayetiyle ilgili gelişmiştir. Ama bundan önce de Yunus Emre'nin şiirinin sansür edildiğine dair, Orhan Kemal'in kitabının sansür edildiğine dair, Pir Sultan Abdal'ın kitabının sansür edildiğine dair dedikodular çıkartıldı. Bugünlerden sonra da çıkabilir, yani birileri benzer şeyleri gündeme getirebilir. Ben sadece sizlerin ve kamuoyunun dikkatine bir hususu söylemek istiyorum. O da şu, bütün bu tartışmalar bizim Talim Terbiye Kurulu'nda kitap inceleme ve değerlendirme sürecini değiştirmemizle başladı. Orada uzun yıllardan beri var olan bir değerlendirme sistemini biz değiştirdik, onun yerine son derece modern dünyanın kullandığı yeni bir yöntemi uygulamaya koyduk. Bu sistemin uygulamaya konulmasıyla birlikte orada görevli olan öğretmenler okullara geri döndü. Acaba tam bu süreçte sansürle ilgili tartışmaların yapılması ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın bunun üzerinden yıpratılmaya çalışılması sizce tesadüf müdür? Bana göre çok anlamlı bir süreçten geçiyoruz."

Dinçer, 28 Şubat soruşturması kapsamında eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın gözaltına alınıp adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasıyla ilgili soruya ise, "Ben sadece milli eğitimle ilgili sorulara yanıt vereceğim" karşılığını verdi.