Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Fatih Üniversitesi'nin 2011-2012 Akademik Yılı açılışına katıldı.
Üniversitenin Büyükçekmece kampüsünde yapılan törene İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, belediye başkanları, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, bürokratlar, Fatih Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeleri, öğretim üyeleri, öğrenciler ve veliler katıldı.
2011-2012 Akademik Yılı açılışı için düzenlenen törende Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ömer Dinçer, Mütevelli Heyet Başkanı Sadık Kesmeci, Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan birer konuşma yaptı. Akademik yılın ilk dersini ise Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Kaşıkçı vererek son dönemlerin tartışılan ‘Başkanlık sistemi ve Türkiye’de uygulanabilirliği’ konusunu anlattı.
Törende konuşan Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan “1996 yılında küçücük bir binada eğitime başlayan Üniversitemiz bugün bir dünya üniversitesi haline gelmiştir. İlk kuruluşta eğitim dilimiz nasıl olsun diye tartışırken bugün İngilizce ve Türkçe eğitim veriyoruz. 90 ülkeden 863 yabancı öğrencimiz, 38 ülkeden 70 tane akademisyenimiz ve ilk 1000’den 121 öğrencimizle bir dünya üniversitesi haline geldik. Taban puan sıralamasında Tıp fakültesinde birinci İlahiyat ve Hukukta fakültesinde ise Türkiye genelinde ikinci sıradayız.” dedi.
“ESAS OLAN İNSAN VE ÇEVRE”
Müfredatların değişmesi ve öğrencilere ikinci bir dil öğretmenin gerekli olduğuna dikkat çeken Prof. Tekalan, “Ülke olarak transdisipliner bir eğitim anlayışımızın olması lazım. Yani, hem dünyayı takip edip diğer bilimleri bilen hem de kültüründen ve maneviyatından haberdar insan yetiştirmek gereklidir." diye konuştu.
Mütevelli Heyet Başkanı Sadık Kesmeci ise Fatih Üniversitesi’nin bilginin üretiminde insana ve çevreye faydayı esas alarak hareket ettiğine vurgu yaparak, misyonlarının temelinde hizmet aşkının olduğunu söyledi. Kesmeci, “eğitim ve öğretim yaşam boyunca devam eden bir süreçtir” diyerek toplumların refah düzeyine ulaşmasının eğitimle yakından ilişkili olduğunu belirtti.
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Kaşıkçı, Başkanlık sisteminin Türkiye’de uygulanabilirliği üzerine verdiği ‘ilk ders’te, hukukçular olarak anayasa tartışmalarının başkanlık sistemine dayandırılmasından rahatsız olduklarını ifade etti. Hukukun ideolojik uygulamalara en açık alanlardan biri olduğuna vurgu yapan Kaşıkçı, “Şu an meclisin anayasa yapabilmesi için her hangi bir hukuki engel yoktur. Eğer yapılamıyorsa bu ideolojik bir tavırdan kaynaklanıyordur. Diğer bir konu ise yeni anayasa ile Başkanlık sisteminin birbirine karıştırılarak değerlendirilmesidir” dedi.
Dekan Kaşıkçı sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İnsanoğlu iki yönetim sistemi geliştirmiştir. Birisi ‘Parlamenter’ diğeri ise ‘Başkanlık’ sistemidir. Her ülke bu sistemlere kendi rengini ve kokusunu işlemektedir. Başkanlık sistemi denince ABD, parlamenter sistem de ise İngiltere akla gelir. Nitekim ülkemiz İngiltere’nin parlamenter sistemini almış durumdadır. Her sistem özünde iyi ve kötüyü barındırabilir.”
Asıl önemli olanın özgürlükler ve demokrasi kültürünün yerleşmesi olduğuna dikkat çeken Osman Kaşıkçı, Başkanlık sisteminin uygulanabilirliği konusunda ise parlamenter sistemin bazı eksikliklerinin varlığına; ancak bunların aşılabilir şeyler olduğunu vurguladı. Başkanlık sistemini savunanlara da hak vermek gerektiğini, “hukukta tek bir doğru yoktur” ifadeleri ile özetledi. Kaşıkçı, “Asıl acı olan Başkanlık sistemini taklit etmek değil kendi sistemimizi oluşturamamış olmamızdır. Kendi sistemimizi oluşturabilmiş olsaydık başka sistemleri transfer etme özlemi ile yanıp tutuşmayacaktık. Mesele zihniyet meselesidir” dedi.
Bakan’dan öğrencilere: “Bilgi başınızdaki taç olsun”
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de konuşmasına hayatının çoğunu üniversitede geçiren biri olarak bu çatı altında bulunmaktan ve aynı duyguları paylaşmaktan mutluluk duyduğunu söyleyerek başladı. Bakan Dinçer, "Hiçbir hiçbir makam ve mevki, hiçbir kurum, üniversite hayatı kadar insanı zenginleştiremez. Üniversite, sadece öğrenci için değil aynı zamanda hoca için de öğrenme sürecinin devam ettiği bir mekândır. Üniversiteler, evrensel bilginin üretildiği evlerdir. Üniversiteler bilgiyi toplumla paylaşmak zorundadır." dedi.
Üniversitelerin yurt çapında yaygınlaştırıp kalitesini artırdıklarını belirten Bakan Dinçer, vakıf üniversitelerinin artırılması ve desteklenmesini bu yüzden arzuladıklarını ifade etti. Ömer Dinçer, “Vakıf Üniversiteleri eğitime ayrı bir renk ve kalite getirmektedirler. Bu değerli bilim yuvalarının bölge ve dünya ülkeleri için cazibe merkezi haline getirmek için hiçbir zaman durmayacağız.” ifadelerine yer verdi.
Bakan Dinçer, “Toplumsal refah, ekonomik büyüme ve mutluluk için üniversitelerin önemi fazladır. Aslında bu alanda binlerce yıllık birikime sahibiz. Bu topraklar bilime, sanata ve aydınlara değer verilen topraklar olmuştur. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul’u fethettikten sonra yaptığı ilk iş dünyanın farklı yerlerinde bulunan bilim adamlarını ve sanatçıları İstanbul’a davet etmek olmuştur. İşte bizim anlayışımız ve kültürümüz budur” dedi.
Milli Eğitim Bakanı öğrencilere hitaben de, “Sevgili öğrenciler, bilginin her gün sınanması ve sorgulanması gerektiğini akılda tutmak şarttır. Ülkemizin her alanda yetişen insan gücünü karşılamak üzere çeşitli projeler geliştiriyor, eğitim ve üniversite kuruluşlarını destekliyoruz. Tarihi yarım adamızı bir kültür ve bir üniversite şehrine çevirmek niyetindeyiz. Böylesine bir çalışmanın getireceği değişim ve sinerji büyük gelişmeleri beraberinde getirecektir. Beşeri sermayeye yapılan yatırımları her şeyden daha önemli görüyoruz. Her biriniz kendinizi bir dünya vatandaşı olacak şekilde yetiştiriniz ve niteliklerinizi artırınız. Hepiniz bu ülkenin en değerli insanlarısınız. ‘Bilgi başınızdaki taç; idrak ise elimizdeki asa olsun’. Topluma faydalı bireyler olmanızı diliyor, Fatih Üniversitesi’ne ve eğitim camiamıza başarılar diliyorum.” dedi.
BAKAN DİNÇER’DEN AYŞEGÜL’E JEST
Geçtiğimiz yıl Fatih Üniversitesinin mezuniyet törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Bakan Ömer Dinçer katılmıştı. Gecede şarkı söylemekte olan Coğrafya bölümü öğrencisi Ayşegül Çakır, Başbakanın salona girmesinin ardından şarkısına ara vermek zorunda kalmıştı. Bakan Dinçer yaşadığı bu durumu unutmadı ve salondakilerle paylaştı. Daha sonra şarkıyı seslendiren Ayşegül Çakır’ı sahneye davet ederek kendisine hediye verdi. Bu jest salondakilerce büyük alkış topladı.
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’e ise Üniversite yönetimi tarafından eğitime yaptığı katkılardan dolayı ödül verildi. Açılış programında ayrıca ‘2010 yılında en çok akademik yayın’ yapan akademisyenlere Milli Eğitim Bakanı plaket verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz