Bakan Dinçer: TTK'nın Sansür Kurumu Gibi Çalıştığını Iddia Etmek Insafsızlık

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Talim ve Terbiye Kurulu(TTK)'nun bir sansür kurumu gibi çalıştığını iddia etmenin insafsızlık olduğunu ifade etti.

Bakan Dinçer, Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen ‘Ders Kitapları ve Öğretim Materyalleri İnceleme ve Değerlendirme Sürecinin Yeni Tasarımı’ bilgilendirme toplantısına katıldı. Toplantının açılışında bir konuşma yapan Bakan Dinçer, son günlerde gündeme gelen sansür iddialarıyla ilgili de açıklama yaptı. Bakanlık olarak Türk ve dünya edebiyatının seçkin örneklerini sansürlemek gibi bir tutum içine girmelerinin söz konusu olamayacağını belirten Dinçer, "Son zamanlarda yazılı ve görsel basında yer alan yanlış, maksatlı ve haksız eleştiriler içeren haberleri esefle karşıladığımızı da buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Yunus Emre'ye sansür koymak kimsenin haddi değil. Belki burada eleştirilmesi gereken husus, kitabı yayımlayan yayınevinin şiirin bütünlüğünü korumak konusunda gerekli hassasiyeti göstermemiş olmasıdır. Buradan hareketle TTK'nın bir sansür kurumu gibi çalıştığını iddia etmek, apaçık insafsızlıktır." dedi. Bakan Dinçer, bakanlığın misyonunun çocuklara öğrenme, düşünme, eleştiri ve yorumlamanın temeli olan okuma alışkanlığını kazandırmak olduğunu kaydetti.

ÖĞRETİM PROGRAMLARI YENİLENİYOR

Gelecek eğitim öğretim yılında; beşinci sınıfta matematik ve fen bilimleri derslerinin, dokuzuncu sınıfta ise matematik, fizik, kimya ve biyoloji derslerinin öğretim programlarının yenileneceğini aktaran Bakan Dinçer, bu derslerle ilgili eğitim öğretim programlarının kısa bir sürede karara bağlanacağını dile getirdi. Dinçer, öğretim programlarının daha özgün ve kaliteli ders kitapları hazırlamaya imkan verecek esneklikte olması gerektiğini bildirdi.

Eğitimin yaygınlığı kadar kalitesinin de önemli olduğunu söyleyen Dinçer, son 10 yılda eğitimin fiziki altyapısına ilişkin sorunların büyük ölçüde çözüldüğünü kaydetti. Fırsat eşitliği ve kaliteli eğitime erişimi gündeme aldıklarını hatırlatan Dinçer, Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği'nin değişmesiyle önemli bir adım atıldığını vurguladı. Artık herhangi bir yayınevinin hazırladığı ders kitabıyla bakanlığın bir genel müdürlüğünce hazırlanan ders kitabının aynı süreçlerle ve aynı ölçütlerle inceleneceğini dile getiren Dinçer, ders kitaplarını inceleme kriterlerinin ise içeriğin anayasa ve kanunlara uygunluğu, bilimsel yeterliliği, eğitim ve öğretim programının kazanımlarını gerçekleştirme yeterliliği, görsel ve içerik tasarımının öğrenmeyi destekleyecek nitelikte olması ve öğrencilerin gelişim özelliklerine uygunluğu olduğunu ifade etti.