Bakan Ergin: Değişikliklerle Yüksek Yargının Ürettiği Hizmet 3 Katına Çıktı

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargının hızlandırılması ve makul sürede yargılama yapılabilmesi için yapılan değişikliklerle birlikte Türkiye’de yüksek yargının 1-1,5 yıl öncesine göre ürettiği hizmetin 3 katını yapmaya başladığını söyledi. Adalet Bakanı Ergin, “Burada vatandaşlarımız, yargılamada görev alan aktörler ve savunma makamlarının hepsinin olumlu katkıları sayesinde tünelin ucunda ışığın göründüğünü ifade etmeliyim.” dedi.

Yüksek yargının performansının artmış olması ile birlikte temyiz mahkemesine gelen dosyaların daha erken karara bağlanmasının sevindirici olduğunu anlatan Ergin, “Bu gelişme ceza infaz kurumlarına gelişin de artmasına etki ediyor. Bu artış, stoklardaki dosyalarını bitişine kadar devam edecek. Cezaevlerimizde 123 bine yakın kişi bulunuyor. Cezaevlerinde bulunan her 100 kişiden sadece 26’sı tutuklu, geri kalanı hükümlü. Yüksek yargıdaki hızlanma da bunda etkili. Türkiye’de tutuklu oranı yüzde 26. Bu oran Avrupa Konseyi üyesi ülkeler arasında kabul edilebilir bir oran ama bizi tatmin etmiyor. Bu oranın daha da aşağılara çekilmesi için yoğun bir gayret içindeyiz ve bu oranı yüzde 20’lere indirmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Marriott Otel'de Avrupa Birliği-Avrupa Konseyi'nin ortak programı olan Model Cezaevi Uygulamalarının Yaygınlaştırılması ve Cezaevi Reformunun Desteklenmesi Projesinin Kapanış Toplantısı'na katıldı. Toplantıya Bakan Ergin’in yanı sıra TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean Maurice Ripert, AB konseyi temsilcileri, yüksek mahkeme üyeleri ve ceza infaz kurumlarında çalışan personel iştirak etti.

Bakan Ergin, Model Cezaevi Uygulamalarının Yaygınlaştırılması ve Cezaevi Reformunun Desteklenmesi Projesinin bakanlıkları tarafından yürütülen en kapsamlı ve en yüksek bütçeli proje olduğunu ifade etti. Proje ile Türkiye’de ceza infaz sisteminin etkin ve verimli hale getirilmesinin amaçlandığını kaydeden Ergin, “Özellikle Avrupa cezaevi kuralları konusunda 90 ceza infaz kurumunda çalışan 18 bin personele seminer verildi. Çalışmalar sonunda elde edilen en büyük kazanç insan onuruna yakışır ve biçimde temel hak ve özgürlüklerin daha çok gözetildiği ceza infaz anlayışının yaygınlaştırılması bu konuda tüm tarafların ve ilgililerin farkındalığının arttırılması olmuştur. Böylece ceza infaz kurumlarının sadece cezayı uygulayan değil kişiyi yeniden topluma kazandıran kurumlar olması hedefini gerçekleştirmesi adına büyük bir adım atılmıştır.” şeklinde konuştu.

İşkenceye sıfır tolerans ilkesi doğrultusunda her türlü önlemi alarak cezaevlerinde işkenceyi sıfırladıklarını anlatan Ergin şunları söyledi; “Bu kapsamda ceza infaz kurumlarımızı ulusal ve uluslar arası denetimlere açtık. Bu kurumlar, ulusal düzeyde bağımsız izleme kurumları ve infaz hakimliklerinin uluslar arası düzeyde ise Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi ve Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklama ve İşkenceyi ve Aşağılayıcılığı Önleme Komitesi’nin denetimi altındadır. Tüm bu çalışmalarının TBMM İnsan Hakları Komisyonu tarafından 75 milyon insanımız adına denetlenmekte.” dedi.

10 YILDA STANDARTLARA UYMAYAN 210 CEZAEVİ KAPATILDI

Son 10 yılda yapılan önemli reformlar neticesinde büyük bir gelişim ve dönüşüm gerçekleştiğini belirten Sadullah Ergin, “Bu reform sürecinde ceza ve adalet işleri de kendi payına düşeni alarak uluslar arası standartları yakalama yolunda önemli yol kat etti. Birçok düzenleme ve yenileme faaliyetleri gerçekleştirdik. Önemli yasa değişiklikleri yaptık. Türk Ceza Yasası, Ceza Usul Yasası, Denetimli Serbestlik Yasası, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Uygulanması Kanunu, İnfaz Hakimliği Kanunu, Ceza İnfaz Kurumları ve Tutuklu Evleri İzleme Kanunu’nda değişiklikler yaptık." diye konuştu. Kanun değişiklikleri doğrultusunda mevzuat ve tüzüklerin bu paralel doğrultusunda yenilenerek güncellendiğini söyleyen Ergin, “İnfaz kurumlarının fiziki yapılarının düzenlenmesine verdiğimiz dikkatle 2002 yılından bu güne kadar uluslar arası standartlara uymayan 210 ceza infaz kurumunu kapattık. Bugünden itibaren de 2017 yılına kadar 196 ceza infaz kurumunun kapısına kilit vuracağız. Bunlar uluslar arası standartları içinde barındırmayan kurumlar." dedi. Uluslar arası standartları karşılayacak 70 yeni ceza infaz kurumu açtıklarını vurgulayan Ergin, “73 cezaevi de oda sistemine dönüştürülecek günün şartlarına uyarlandı. 29 ceza infaz kurumunun inşası devam ediyor. 66’sı da ihale aşamasında. Ceza ve infaz kurumlarındaki bu iyileştirmelerdeki amacımız mahkumların dört duvar arasında cezalarını infaz etmek değil onları rehabilite ederek topluma kazandırmaktır.” şeklinde konuştu.

DENETİMLİ SERBESTLİKTEN BUGÜNE KADAR 39 BİN KİŞİ YARARLANDI

Suça uygulanan yaptırım veya tedbirin ceza infaz kurumu dışında toplumun içinde yerine getirilmesini sağlayan Denetimli Serbestliğin kapsam ve etkinliğini arttırdıklarını belirten Ergin şunları söyledi; “Nisan 2002’de değiştirilerek uygulamaya başladığımız denetimli serbestlik yasası kapsamında 133 denetimli serbestlik müdürlüğümüze 31 Ağustos 2012 tarihi itibariyle 33 bin 976 kişi başvurdu ve başvurular kabul edildi. Bunlardan 7 bin 219 hükümlünün infazı tamamlandı. 233 hükümlü yeniden suç işlediği için cezaevine döndü. 610 hükümlü denetimli serbestlik hükümlerine uymadığı için yeniden cezaevine gönderildi. Tahliye edilen 33 bin 976 kişiden 610 kişinin ihlal yapmış olması oranlamaya bakıldığında sadece yüzde 1,7’lik bir ihlale işarettir. Denetimli serbestlik uygulamasında uygulamaya giren hükümlülerin yüzde 98’i kendilerine yüklenen hükümlülükleri uygun olarak cezalarını toplum içerisinde infaz ediyorlar bu oran sevindirici.