Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Üniversiteye giriş sistemi yeniden yapılandırılacak. Yeni üniversiteye giriş sistemi 2014 sonuna kadar devreye girecek" dedi.
Bakan Ergün, Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu'nun 24. Toplantısı'nda alınan kararları açıkladı. Türkiye'nin son yıllarda ekonomiden sosyal politikaya, demokratikleşmeden dış politikaya kadar hayatın her alanında geniş bir ivme kazandığını belirten Ergün, "Bu hız öyle bir seviyeye ulaştık ki artık Türkiye çok uzun vadeli hedefler ortaya koyabilen ve o hedeflere gerçekleştirmek için politikalar geliştiren bir ülke oldu" dedi.
2023 hedeflerinin sadece hükümetin, siyasi vaatli olmanın ötesine geçtiğini anlatan Ergün, toplumun her kesimi tarafından kabul edildiğini kaydetti. Türkiye'nin ekonomide geldiği noktaya ilişkin bilgi veren Ergün, "10 yıl içerisinde bu gelişmeler oldu. Önümüzdeki 10 yılda bu gelişmelerin çok daha fevkinde olması gerekiyor. Geldiğimiz yer bizi orta gelir tuzağı tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu da gösteriyor. Geldiğimiz bu seviye bizi tatmin edebilir. Buralarda ürettiğimiz zenginlik, ticaret erbabımız ve sanayicimiz açısından yeterli görülebilir. İşte tam da bu bizi orta gelir tuzağına düşürüyor. 10 bin dolarlarda tırmalayıp dururuz" şeklinde konuştu.
"Türkiye lider ülke olmayı hedefliyorsa hiç şüphesiz bunu gerçekleştirme için en çok önem vermemiz gereken konu bilim ve teknoloji alanıdır" diyen Ergün, bu alanda atılacak adımların başka alanlarda ciddi sıçramalar yapmaya imkan vereceğini dile getirdi.
"HAYATINI ARAŞTIRMA-GELİŞTİRMEYE ADAYAN İNSAN SAYISINI ARTIRMAMIZ LAZIM"
Bakan Ergün, hükümet olarak bilim ve teknoloji kapasitesini artırmaya, Ar-Ge'ye, markalaşmaya, inovasyona, tasarıma önem verdiklerini ve bu alanlarda büyük gelişme kaydettiklerine dikkat çekti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın Türkiye'ye 2023 hedefleri bakımından en çok katkıyı sağlayacak bakanlıklardan birisi olacağını vurgulayan Ergün, "Son yıllarda gerek üniversitelere gerek akademisyenlere ve reel kesime sağlanan Ar-Ge destekleri çok büyük oranda arttırılmıştır. Çünkü işin temelinde bu vardır. Araştırma-geliştirme yapan bir Türkiye, araştırma-geliştirmeye kaynak ayıran bir Türkiye ve özel sektör. O olmazsa arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamayız" dedi.
2002 yılında 2,5 milyar dolar olan Türkiye'nin Ar-Ge harcamalarının bugün itibariyle 10 milyar dolara yaklaştığının altını çizen Ergün, "Yani 4 kat civarında Ar-Ge harcamalarında artış oldu Türkiye'de. Yine aynı dönemde özel sektördeki Ar-Ge harcamaları da 4 kat arttı. Ayrıca tam zaman eşdeğer Ar-Ge personel sayısı da 3 kat arttı. Özel sektörün eşdeğer Ar-Ge personel sayısı ise 6 kat artış gösterdi. İşin gücü Ar-Ge olan adam bunlar. İşi, gücü Ar-Ge olan tamamen hayatını araştırma-geliştirmeye adayan insan sayısını artırmamız lazım" diye konuştu.
"ÜNİVERSİTELERE YÖNELİK İLK KEZ HAZIRLANAN GİRİŞİMCİLİK VE YENİLİKÇİLİK ENDEKSİ EYLÜL AYINDA AÇIKLANACAK"
Dün gerçekleştirilen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun 24. Toplantısı'nda yoğun bir gündem olduğunu belirten Ergün, "Bu toplantı da alınan kararlardan önce daha önceki gelişmeleri de gözden geçirme imkanımız oldu. O kararlar kapsamında TÜBİTAK bünyesinde çok yeni destek programları hazırladığımızı toplantıda ifade ettik" dedi.
Ergün, üniversitelere yönelik ilk kez hazırlanan girişimcilik ve yenilikçilik endeksi Eylül ayında açıklanacağını bildirerek, şunları kaydetti:
"Artık hangi üniversitemiz daha yenilikçi, hangi üniversite daha girişimci sıralayacağız. Şimdi sıralayabilirdik aslında ancak üniversite tercih dönemi olması sebebiyle 'öğrencilerin kafalarını karıştırmayalım' düşüncesiyle bu sıralamayı biraz erteledik. Rakamları daha da netleştireceğiz. Her sene bu sıralamadaki veriler yenilenerek, bu sıralamalar ilan edilecek. Öğrenciler de bundan sonra tercih yaparken hangi üniversite daha yenilikçi, hangi üniversite daha girişimci diye etkilenecekler. Üniversiteler de yarışacaklar."
"81 İLDE BİLİM MERKEZLERİNİN KURULMASI AMACIYLA 1 MİLYAR TL BÜTÇE AYIRDIK"
81 ilde bilim merkezlerinin kurulması amacıyla 1 milyar TL bütçe ayırdıklarına dikkat çeken Ergün, "Şu anda büyükşehirlerimizin çoğuyla protokol yaptık. Onlar bina yapacaklar bilimsel ve teknolojik donanımlarını gerçekleştireceğiz. 2013 yılı sonunda 2 büyük bilim merkezi hayata geçecek. Birisi Konya diğeri Kocaeli'nde inşaatı bitmek üzere devam ediyor. Bursa, Kayseri, Gaziantep, Ankara ile protokol yapıldı. İstanbul ile de protokol yapacağız ve en büyük bilim merkezini burada gerçekleştirmiş olacağız" dedi.
"2023 YILINDA 60 MİLYAR DOLAR AR-GEYE PAY AYRILACAK"
Bakan Ergün, gerçekleştirilen toplantıda alınan 9 kararı ağırlıklı olarak eğitim sistemiyle ilgili olduğunu açıklayarak, "Çünkü insan kaynağının merkezi orası. İnsan kaynaklarımızı güçlendirmemiz lazım. Bu da eğitim sisteminde güçlü değişiklikler yapmayı gerektiriyor" dedi.
Ergün, 2023 yılında 60 milyar dolar Ar-Ge’ye pay ayrılacağını bildirdi. Türkiye'nin daha yenilikçi hale gelmesi için ayrılan payı kullanacak insan kaynağının da oluşturulması gerektiğinin altını çizen Ergün, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin insan kaynağı da var, sanayi altyapısı da var. Onun için insan kaynağının Türkiye'ye kazandıracağı çok şey var... Bu insan kaynağının içinde araştırmacı sayısı ne kadar buna dikkat etmek lazım. Para halledilebilir bir şekilde. Milli gelirden siyasi bir kararla daha fazla bir kaynağı Ar-Ge'ye ayırırsınız ve Amerika'ya yetişebilirsiniz mesela. Bir siyasi karar veririz, 'bütçenin belli bir kısmı Ar-Ge'ye ayrılır' deriz, deriz de bunu hangi insan kaynağıyla yaparız. İşte temel nokta bu. Amerika'da her bin kişiye düşen araştırmacı sayısı 5. Kore'de 5.4, Almanya'da bu sayı 4 ama bizde sadece 0.9. Bizim bu sayıyı mutlaka artırmamız gerekiyor."
"NİCE ZEKİ ÇOCUKLARIMIZ VAR 'HAYLAZIN BİRİ' DİYE HEDER OLUP GİDİYORLAR"
"Bilim ve teknoloji meselesine aslında bir kültür ve ekosistem meselesi olarak bakmak gerekiyor" diyen Ergün, "Zeki adam meselesi değil. Çok zeki adamlarınız olabilir ama o zeki adamı anlayacak adam lazım. Zeki olduğunu anlayacak bir sistem lazım. Nice zeki çocuklarımız var 'haylazın biri' diye heder olup gidiyorlar. Çünkü kimse onun zeki olduğunu anlamıyor. Onun için ekosistem dediğimiz şey çok önemli. Amerika'daki gençler bizimkilerden çok zeki değiller" şeklinde konuştu.
"ÇOCUKLARI BİLGİ BOMBARDIMANINA TUTUYORUZ"
Öğretme tekniklerini ve eğitim müfredatını da birleştirmek gerektiğini belirten Ergün, "Çocukları bilgi bombardımanına tabi tutuyoruz. Eğitim sistemimizin herkesin kabul ettiği bir yönü var. Çocuklara yoğun bilgi yüklüyor olmamız. İyide bu bilgiyi nasıl kullanacaksınız. Bir takım temel değerler çok önemli. Kişinin bir takım yetkinliklere sahip olması gerekiyor. Bunlar size bilgiyi nasıl kullanacağınızı gösteren yol haritaları... Artık sistemde değer temel yetkinliklere, değerlere veriliyor. 'Saygılı, fedakar, dürüst, çalışkan olmak' bunlar bir insanda bulunması gereken temel değerlerler. Yetişen çocukların bu temel değerlere sahip olması lazım" dedi.
BİLİM VE TEKNOLOJİ YÜKSEK KURULU'NDA ALINAN KARARLAR
Bakan Ergün, alınan kararları şöyle sıraladı:
"Eğitim-öğretim sisteminin niteliğini artırmak için mevcut durumun tespitine yönelik bilimsel çalışmalar yapmak. Eğitim sisteminin bütün unsurlarıyla resmi çekilecek. Diğer ülkelerle bizim hedeflerimiz kıyaslanacak. Sisteme temel değerleri kazandırıp ondan sonra bilgiyi bu değerlerin üzerine inşa eden bir sistem olacak.
TÜBİTAK'ın Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte geçireceği bu çalışmalar neticesinde eğitim müfredatına uygun dijital içerikler hazırlanacak. Bu dijital içeriklerde videolar, ses dosyaları, interaktif portallerle desteklenmiş 'z-kitaplar' (zenginleştirmiş kitaplar) hazırlanacak. Buna paralel olarak Türkiye'nin en iyi öğretmenleri tarafından verilen dersler video ortamında öğrencilere sunulacak. Ağrı'daki bir çocuk Ankara'daki bir çocukla aynı öğretmenden ders alabilecek.
Aynı sistem üniversite öğrencileri için de geçerli olacak. İster Hakkari, ister Boğaziçi, isterse ODTÜ'de okuyan öğrenciler için muhtelem bir fırsat eşitliği sağlanacak.
Kendini ifade edebilmenin, analitik düşünme için eğitim programlarında revizyon yapılacak ve ders içerikleri buna göre hazırlanacak. Bütün derslerin içerikleri ana çerçeveye uygun olacak.
Dil eğitimi konusunda sıkıntılı bir ülkeyiz. Çocuklarımıza çok erken yaşlardan itibaren dil eğitimi veriyoruz ama çok temel bazı şeyleri konuşmayı ve anlamayı beceremiyoruz. İngilizce dil eğitimi gramer eğitiminden pratik ve ortam İngilizcesi eğitimine dönüştürülecek.
Yurtdışında lisansüstü eğitim desteği sağlayan burs programları yeniden yapılandırılacak. İhtiyaca göre burs verilecek. Yurt dışında lisansüstü eğitim alan öğrenci için yıllık 50 bin TL harcama yapıyoruz. Milli öncelikler ve sektörel kıstaslar bundan sonra değerlendirilecek.
İlk ve orta öğretim öğrencileri için her yıl bilim fuarları düzenlenecek.
Üniversiteye giriş sistemi yeniden yapılandırılacak. Yeni üniversiteye giriş sistemi 2014 sonuna kadar devreye girecek. MEB, TÜBİTAK, ÖSYM ve YÖK 2014 yılına kadar sistem üzerinde çalışacak. TOEFL sınavlarında olduğu gibi birkaç sınav yapılması, öğrencinin istediği sınava girmesi, aldığı en yüksek puana göre yerleşmesi hedefleniyor. Amacımız bu sistemlerle sadece bilgiyi ölçmek değil, temel değer ve yetkinlikleri ölçen bir sistem."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz