Bakan Ergün, Diyarbakır’da Stklar İle İftar Yemeği Yedi

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, hak ve özgürlüklerin ülkeyi bölmeyeceğini, Tübitak’ın bile ülkeyi...

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, hak ve özgürlüklerin ülkeyi bölmeyeceğini, Tübitak’ın bile ülkeyi bölmek için bir formül bulamayacağını belirtti.

Diyarbakır’a bir dizi incelemelerde bulunmak amacıyla gelen Bilim, Sanayi, ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün Sanayici, işadamları ve STK’lara verilen iftar yeneğine katıldı. Bakan Ergün’e AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Galip Ensarioğlu, Cuma İçten, Oya Eronat, Mine Lök Beyaz, Süleyman Hamzaoğulları, Vali Mustafa Toprak ve çok sayıda Mülki amir katıldı. Sanayici, yatırımcı ve işadamlarına yönelik konuşma yapan Bakan Ergün “Burada kandan yana değil candan yana olmak, ölümden yana değil yaşamaktan yana, hayatta kalmaktan var olmaktan yana olan bir siyasetten söz ediyorum. Kandan yana olmanın kimseye bir faydası yok candan yana olmak lazım” dedi.

Reklam
Reklam

“Uzun yıllar devlet millet kaynaşmasını sağlayamadık ülkemizde” diyen Bakan Ergün, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Devleti yönetenler bilinçli veya bilinçsiz korkular ürettiler, düşmanlar ürettiler. Türkiye’nin kendi kabuğuna çekilmesine, iddasız bir ülke olmasına neden oldular. Biz bu korkuların ne kadar yersiz olduğunu son sekiz dokuz yıl içerisinde cümle aleme gösterdik. Neydi korkular? demokrasi olursa hak ve özgürlükler alanı genişlerse, kürt vatandaşlarımız kürt olduklarını söylerlerse, kürtçe konuşurlarsa, çocuklarına kürtçe isim koyarlarsa, köyünün adı kürtçe olarak kalırsa bölünürüz, Türkiye bölünür. Şunu bir kere daha altını çizerek vurgulayalım; ülkeler bölünürse hak ve özgürlüklerden bölünmezler, ülkeler haksızlıklardan bölünür. Hakların özgürlüklerin böldüğü bir ülke yoktur, haksızlıkların böldüğü ülke çoktur. Hak ve özgürlükler bilakis ülkeleri bütünleştirirler, vatandaşları birbirine kaynaştırırlar. vatandaşları benim ülkem ne güzel bir ülke, ben bu ülkede özgürüm, kendi kimliğimin bütün farklılıklarını yaşayabiliyorum, mutluyum burada huzurluyum. ülkesine vatanına sahip çıkar insanlar. Bu konuda kendilerini özgür hissetmezlerse küserler, kırılırlar, içe kapanırlar başka yollar aramaya başlar insanlar. İnsanımıza bu haksızlığı yapmamalıydık, küstürmemeliydik insanları, gücendirmemeliydik. Maalesef Türkiye’de yanlış politikalar insanımızı, gücendirmiştir kalbini kırmıştır. Bu kırık kalplerin onarılması inşa edilmesi gerekir. Bir adamın bile gönlünü kırmak büyük bir vebalken bir milletin gönlünü kırmak, bir topluluğun, insanların kalbini kırmak gönlünü kırmak ne kadar büyük bir vebaldir. Kalbi kırılan o kadar çok insan var ki. O kadar çok insanın kalbini yeniden onarmamız yeniden imar etmemiz gerekiyor ki. Dindar kimlikli insanların bundan dolayı yaşadıkları kırıklıkları tamir etmek, kürt vatandaşlarımızın etnik kimlik sorunlarından dolayı yaşadıklarından dolayı kalbini tamir etmek, alevi vatandaşlarımızın kendi dini kimliklerinden dolayı yaşadıkları sorunları bundan dolayı yaşadıkları sorunların kalp kırıklığını tamir etmek gibi çok önemli, zor ama yapılması gereken bir işi yapmamız icap ediyor” dedi.

Reklam
Reklam

“DİYARBAKIR CEZA EVİNDE YAŞANANLARI KİM TASVİP EDEBİLİR”

“12 Eylül’de Ulucanlar'da yaşanan, Diyarbakır cezaevinde yaşananlar, Allah için Diyarbakır cezaevinde yaşanan olayları kim tasvip edebilir?” diyen Bakan Ergün, “Bugünkü yaşadığımız sorunların özünde Diyarbakır’da yaşanan olaylar vardır, Özüne inerseniz eğer son 30 yılda gelişen olayların özünde Diyarbakır cezaevindeki işkenceler vardır. Onun için bugün hesabı sorulan sorulması gereken işler arasında bulunuyor ve Türkiye bunları da aşan, bu konularda yanlış yapana hesap soran bir Türkiye haline gelmiş bulunuyor” diye konuştu.

“PERİHAN OLUNCA BÖLÜNMÜYORZUDA BERİVAN OLUNCA NİYE BÖLÜNÜYORUZ”

Bakan Ergün, bir dönem yasaklanan Kürtçe isimlerin bölünme kaygısı ile yasaklandığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bölünürüz bu ismi koyarsan çocuğuna, Berivan koyacak kızının adını, bölünürmüşüz Berivan koyunca. Kardeşim bir sürü Perihan var da bölünmüyoruz da Berivan olunca niye bölünüyoruz? Niye yasaklarsın Berivanı niye yasaklıyorsun be kardeşim, bırak koysun. Bir annenin babanın en tabii hakkı değil mi çocuğuna isim koymak? Bu hakkı onun elinden almak onu aşağılamak değil mi? Nasıl yaparsınız bunu? Böyle devlet yöneticiliği olabilir mi? Oldu bunlar, bu mantıkla devlet idare edilemez. edilemedi de zaten. Büyük problemler yaşandı, çok şükür şimdi bunlar büyük çapta ortadan kalktı. Yıllarca Zozan ismine yasak koydular, Suzan ismi serbest. Niye Zozan yasakta Suzan serbest. Türkiye’de vatandaşlarımızın inkar ve asimilasyon politikalarına uğraması bundan sonra mümkün değildir. Kürtleri olmayan bir Türkiye olamaz, Alevileri olmayan bir Türkiye olamaz, Dindarları olmayan bir Türkiye olamaz, Müslümanları, Hristiyanları, Musevileri olmayan bir Türkiye olamaz."

Reklam
Reklam

“BÖLÜNÜRÜZ DİYE KAYGI DUYANLARA ŞUNU SÖYLÜYORUM, TÜBİTAK’A GÖREV VERSEM DESEMKİ BUNUN BİR FORMÜLÜNÜ BULUN MİLLET BÖLÜNMEK İSTİYOR BUNUN BİR ÇARESİ VE FORMÜLÜ YOK, BULUNAMAZ”

“Bugün Türkiyenin hak ve özgürlükler açısından bir ileri adımı konuşarak hak ve özgürlükleri inşa etmemiz lazım. Haklar ve özgürlükler ülkeyi bölmez, haksızlıklar ile ülke bölünür” diyen Bakan Ergün sözlerini şöyle sürdürdü “ Ama Türkiye haksızlıklar ile de bölünemez o kadar ki iç içe geçmişiz, o kadar bir birimize kaynaşmışız ki bölünürüz diye kaygı duyanlara şunu söylüyorum bütün üniversiteleri bir araya getirsek bende Tübitak’a görev versem desemki bunun bir formülünü bulun millet bölünmek istiyor desek bunun bir çaresi ve formülü yok, bulunamaz. Formülü olmayan birşey için endişe etmeye gerek yoktur. Türkiye’yi şiddetle, terörle böleriz diye zannedenlerde onlarda formülü olmayan birşey için uğraşmaktadırlar. Türkiye bu uğraşlar ile bölünemez. Ama Türkiye haksızlıklar ile mücadele edecek kadar iç içe geçmiş bir ülkedir. Ama haksızlıklar sürerse bölünmeyiz ama yönetilemez duruma geliriz. Hani bazen ölmek istersin ölemessin ya o hale gelir. Onun için Türkiye Haksızlıkların hiç olmadığı bir ülke haline gelene kadar bizim mücadelemiz devam edecektir” dedi.

Reklam
Reklam

“Allah nasip ederse Diyarbakır Organize sanayi bölgesini daha da büyütüp Diyarbakır’ı bölgenin en iyi sanayi merkezlerinden biri haline getireceğiz” diyen Bakan Ergün, Teşvik sisteminden en çok Diyarbakır’ın yararlanması için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirterek şöyle konuştu “Biz elimizden geleni yapıyoruz ve el birliği ile Diyarbakır’da sanayi kültürünü, sanayileşmeyi ve ihracatı zirvelere çıkartmamız lazım. Diyarbakır’da bu potansiyel var ve imajını güçlendirmemiz lazım. Diyarbakır’da tahmin edilenden çok daha iyi bit potansiyelin olduğunu herkese göstermemiz lazım. Bazı yatırımcılar bunu bilmiyorlar, bir takım olaylar ile anıyorlar Diyarbakır’ı. Diyarbakır o olayların çok fevkinde bir yer olduğunu göstermemiz lazım. Üniversiteyi güçlendirerek aynı zamanda bölgenin çok geniş bir eğitim merkezi, bilim merkezi haline getirmemiz lazım” dedi.

“Bölgede bir huzurun ve sükunun olması için bir çaba içerisinde olmamız lazım” diyen Ergün, şöyle devam etti:

“STK’lar ile birlikte. İnanın siz huzura siz barışa sahip çıktıkça siz kazanacaksınız, Diyarbakır kazanacak. Sonunda doğru olan ve haklı olan kazanır, doğru olan, haklı olan sizsiniz. Bu ülkeye sahip çıkan ve bu ülkenin her karış toprağına sahip çıkan sizsiniz, onun için siz haklısızın siz kazanacaksınız. Yeterki el birliği ile bu konulara sahip çıkmaya devam edelim.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: