Bakan Gül: "ak Parti Ve Cumhurbaşkanımıza Büyük Bir Desteğin Arttığını Görüyoruz"

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, seçimlere ilişkin, "Özellikle son 10 günde bambaşka bir hava var. AK...

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, seçimlere ilişkin, "Özellikle son 10 günde bambaşka bir hava var. AK Parti ve Cumhurbaşkanımıza yönelik büyük bir desteğin arttığını görüyoruz. CHP’li de geliyor ’ben oyumu bu sefer AK Parti’ye vereceğim’ diyor. Çünkü istikrarsızlığın ne olduğunu 7 Haziran’da milletimiz gördü" dedi.Adalet Bakanı Gül, TGRT Haber televizyonunda “Gündem Özel” programında İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularına cevap verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bütün siyasi hayatında milletle beraber yürüdüğünü kaydeden Gül, milletin de Erdoğan’ı hiç yalnız bırakmadığını ifade etti. Gaziantep’in de Erdoğan’ın hep destekçisi olduğunu kaydeden Gül, bugün Gaziantep’te yapılacak olan mitinge de halkın büyük destek vereceğini, vatandaşların Erdoğan’ı coşkulu bir şekilde karşılayacağını dile getirdi. Gül, Gaziantep’te baklava tadında, fıstık tadında seçim sonucu beklediklerini söyledi."Özellikle son 10 günde bambaşka bir hava var"Gül, vatandaşların "memlekete bir çivi bile çakmamış, bir başarı hikayesi, devlet yönetiminde deneyimi olmamış bir kişiye ülke yönetimi vermeyeceğim" dediğine dikkat çekerek, "Bizim sahada gördüğümüz tablo bu. İlk başta böyle bir trajedi devam eder, sonra komediye döner. İlk başlarda şovlar ilgi çekiyordu ama iş sandığa geldiğinde bu ülkenin geleceğini kimse maceraya atamayız diyor. İstikrarı sağlayan bir yönetim, tecrübeli bir lider var. Bu liderin arkasında istikrarın devamı için oy kullanacağız yönünde söylemler var. Özellikle son 10 günde bambaşka bir hava var. AK Parti ve Cumhurbaşkanımıza yönelik büyük bir desteğin arttığını görüyoruz. Elbette bir takım talepler oluyor ama ’bunu yapacaksa yine de siz yapacaksınız, bunları iyice not alın, bunları da bekliyoruz’ diyorlar. Muhalefet partisinin söylediği hiçbir şeyin karşılığı yok. CHP’li de geliyor ’ben oyumu bu sefer AK Parti’ye vereceğim’ diyor. Çünkü istikrarsızlığın ne olduğunu 7 Haziran’da milletimiz gördü" diye konuştu."Bu bir parti tercihinden ziyade ülkenin geleceğine yönelik bir tercih"CHP, HDP, Saadet Parti ve diğer partilerin tabanlarından da oy alacaklarına inandığını, bunu sahada gördüğünü vurgulayan Gül, "Çünkü, bu bir parti tercihinden ziyade ülkenin geleceği, büyümesine yönelik bir tercih. Karşı tarafta ’yıkacağız, durduracağız, engelleyeceğiz, AFAD’ı, TİKA’yı kapatacağız’ diye bir söylem var. Peki, bu kurumlar ne yaptı? Bu kurumlar ay yıldızlı bayrağı dünyanın her yerinde gururla taşıyan, oraya hizmet götüren kurumlar. Bu kurumlardan FETÖ rahatsız. Siz neden rahatsız oluyorsunuz? Neden bunları kapatacağınızı söylüyorsunuz? Millet bütün bunları görüyor" şeklinde konuştu."Parlamenter sisteme İnce, oturup da ’döneceğim’ deyince dönmüyor"Gül, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin parlamenter sisteme geri getireceği yönündeki vaadine ilişkin şunları kaydetti:"Muharrem İnce ne söylediğinin farkında değil. Türkiye’de tek adam yönetimi yok. Parlamenter sisteme İnce, oturup da ’döneceğim’ deyince dönmüyor. Bunun kararını İnce değil, millet karar verir. 16 Nisan’da 81 milyon vatandaşımız sandığa gitti, bu ülkenin hükümet sistemini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak belirledi. İnce’nin bundan haberi yok. Milletimizin evet oyunun daha mürekkebi kurumadan kalkıp ’Sen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni getirdin ama sen anlamazsın, sen cahilsin’ yaklaşımıdır bu. Bu, millete saygısızlıktır, böyle bir şey kabul edilemez. İnce dediği için değil, millet dediği için bu olmuştur. Dolayısıyla teknik olarak da ancak anayasa değişikliğiyle mümkün böyle bir şey. Mecliste çoğunluğu alırsınız, anayasa değişikliğini yaparsınız ve referandum olur. Burada da millet zaten referandum da anayasayı değiştirmiş, tercihini de bu yönde kullanmış. Genel başkanların iki dudağının arasında değil, milletin tercihiyle olacak.""Seçim sonrası ilk işlerden biri"OHAL’in seçimlerden sonra kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin konuşan Gül, "OHAL, bir zorunluluk gereği devletin aldığı, TBMM’nin onayladığı bir süreç. Özellikle FETÖ, PKK ve DEAŞ ile etkin mücadele için, demokrasinin korunması için alınan bir tedbirdi. Zaman içinde bu mücadeledeki etkin başarılar ve bu konudaki gelinen süreç itibariyle bunun tekrardan gözden geçirilmesi hususunda bir ihtiyaç ortaya çıkmıştır. Bu konunun tekrar masaya yatırılması seçim sonrası ilk işlerden biri. Tedbirler alınıp artık OHAL’e son verme imkanı var, son verilecektir" dedi."Bunların destekçilerine hiçbir Kürt kardeşim destek vermeyecektir"Gül, Kürt seçmenlerin iradesinin hiç kimsenin cebinde olmadığının, ipotek altında olmadığının altını çizerek şu ifadeleri kullandı:"Kürt kardeşlerimizden en fazla oy alan parti AK Parti’dir. Bu seçimde de öyle olacak. Bugün barajı aşalım diye oy alıp ve bölge halkının da ’bunlar sırtını teröre değil de demokrasiye dayasın’ diye 7 Haziran’da bunu denedi ve güçlü bir destek verdi. Ama 7 Haziran’dan sonra, seçim bittikten sonra demokrasi nutukları atanların yine özlerine döndüklerini, sırtlarını yine terör örgütlerine dayadıklarını bütün millet gördü. Oy aldıkları bölge halkına en fazla eziyeti, zulmü yine bu terör örgütü ve bunun siyasi uzantıları yapmıştır. Oy aldığı kişinin evinin önüne çukur kazan bir anlayışa, bunların destekçilerine hiçbir Kürt kardeşim destek vermeyecektir. Kürt kardeşlerim dindar oldukları için bir dayak yedi, kimliklerini inkar ederek bir dayak daha yedi. Bazı dönemleri hariç tutmak üzere AK Parti öncesine kadar böyle oldu. İnkar politikaları, asimilasyon politikalarına maruz kaldı. ’Türkiye’de Kürt sorunu vardır’ diyen Cumhurbaşkanımızdır. Ama bu sorunları tek tek çöze çöze nihayete erdiren de Cumhurbaşkanımızdır. Bunu bütün kardeşlerimiz, bölge halkı biliyor. Bugün Kürt kardeşlerimizi tehdit eden PKK sorunu vardır, onunla da mücadele ediyoruz. Bunu yaparken de Kürt kardeşlerimizle terör örgütünü birbirinden ayırıyoruz. Esasen onlara bir baskı yapılmaması için mücadele veriyoruz."Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk turda büyük bir destekle seçileceğini vurgulayarak, "Bakıyorsunuz, Kandil, ’Tayyip Erdoğan giderse helva dağıtacağım’ diyor. FETÖ ’Tayyip Erdoğan gitsin’ diyor. Türkiye düşmanı belli çevreler ’Tayyip Erdoğan gitsin’ diyor. Bakıyorsunuz muhalefetin belli bir kesimi de ’Tayyip Erdoğan gitsin’ diyor. Peki millet ne diyor? Sandığa gidecek olan milletin kendisi. Bunlar, algı operasyonuyla Cumhurbaşkanımızı farklı bir şekilde anlatmaya çalışıyorlar. ’Yok, ikinci tura kalacak.’ Bunların hiçbir realitesi yok. Burada gerçek olan durum şu; Tayyip Erdoğan daha güzel bir Türkiye, daha güçlü bir Türkiye, refahtan pay almış bir ekonomi ve vatandaşımızın cebine girecek paranın artacağını, ekonominin daha güçleneceğini, Türkiye’nin terörle mücadelesinin kararlı olarak süreceğini, huzurun, kardeşliğin artacağını vaad ediyor. Diğerlerinin ki sadece ’Tayyip Erdoğan gitsin’ vaadi. Evet, AK Parti 7 Haziran’da hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamadı. Ne odu? CHP’lisi, Saadet Partilisi, HDP’lisi yine AK Parti’ye destek verdi. Dolayısıyla milletimiz her şeyi görüyor" diye konuştu."Asansörde yer bulamayan kişi 81 milyondan nasıl oy alacak?"Gül, "Bugün CHP Genel Merkezinde asansör için yer bulamayan, CHP Genel Başkanlığı için delegesinden oy alamayan kişi, 81 milyondan nasıl oy alacak? Buradaki mesele Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce’nin derdi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, milletin derdi değil. CHP Genel Başkanlığını ben korur muyum, o da CHP Genel Başkanı olur muyum? Mesele bu. Çünkü İnce, ’giriyorsun kaybediyorsun, giriyorsun kaybediyorsun, bu kafayla düzelemeyiz’ diyor. Doğru söylüyor, millet de bunu görüyor zaten" dedi."Bunların hepsi bir takım makyajlar"İnce’nin ’Akrabalarım başörtülü’ dediğini ama AK Parti başörtü yasağını kaldırdığında bunu CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğünü, Muharrem İnce’nin de buna imza attığını söyleyen Gül, "Bu, milletin değerlerini en azından şu sebeple, bu sebeple de olsa dile getiriyor olması, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği kuşatıcı olmak zorundasının tezahürü. Çünkü 50+1’i alacaksınız ve bu her kesimden oy alacaksınız. Ama sırıtıyor, neyin ne olduğu belli. ’Akrabalarım başörtülü’ diyorsun ama söylediğin sözler var. AK Parti, başörtü yasağını kaldırmış, Anayasa Mahkemesi’ne CHP götürüyor, imza atanlardan biri Muharrem İnce. Sen, bir defa başörtüsüne ’özgürlük’ deseydin bu kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne neden gidiyorsun? Bütün bunları milletimiz görüyor. Kimse milletimiz bir şeyler anlamaz sanmasın. Bunların milleti kandıramayacaklarını bilmeleri lazım. Başörtüsü ile ilgili söyledikleri ortada. Milletimiz CHP’nin mazisini de, İnce’nin açıklamaları ve tavırlarını da çok iyi biliyor. Bunların hepsi bir takım makyajlar" şeklinde konuştu."Seçimde suç işleyenler en ağır şekilde cezalandırılır"Seçim güvenliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Türkiye’de seçimler büyük bir güvenlik içinde hep yapıldı, şimdi de yapılan kanun değişiklikleriyle birlikte seçmenin hukuksuzluk görmesi halinde, siyasi partilerinin denetiminin daha da belirleyici olduğu düzenlemeler de yapıldı. Kimse silahla, tehditle bir başka kişinin iradesini ortadan kaldıramayacak. Buna asla müsamaha edilmeyecek. Buna kalkışanlarda yargı önünde en ağır şekilde cezasını alacaktır. Sandıkların hepsinde tüm partilerin sandık görevlileri var. Cumhur İttifakı’nda AK Parti ile MHP’nin var ama karşıda daha fazla bir parti var ve onların da temsilcileri var. Bir eksiklik, bir usulsüzlük varsa bunu anında savcılıklara intikal ettirip, suç işleyenler de en ağır şekilde de cezalarını görürler. Bu konuda hiçbir kimsenin başkasının yerine oy kullanma, oy sahteciliği yapma hususlarına da girmemeleri gerekir. Eğer böyle bir yola gidenler olursa emniyet, yargı da gerekeni yapacaktır."Gül, iki kez oy kullandığı iddiasıyla gözaltına alınan Şengül E. hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma başlattığını anımsatarak, yapılan ilk incelemelerde mükerrer oy kullanmadığının anlaşılmasıyla birlikte şahsın serbest bırakıldığını, ancak soruşturmanın devam ettiğini söyledi.Boşanmalar ve ödenen nafakalarla ilgili soru üzerine Bakan Gül, “O konuda bir düzenleme ihtiyacını bizlerde hükümet olarak görüyoruz. Bakanlığımızda birkaç aydır bir çalışma yaptı. Aile Bakanlığı ilgili paydaşlarında mutabık kaldığı bir metini TBMM’de gündemimize alacağız. Orada da özellikle kadını koruyarak kadının nafakasını geçimini sağlamak üzere koşuluyla ana ilkemiz o. Kadın ya da erkek, kadın çalışıyor erkek nafaka ödüyor. Diyelim ki 1 yıl evli kaldı boşandı. Ölene kadar nafaka ödemek zorunda kalması bir başkasının 1 yıl beraber olduğu bir kişi için bu adil adaletli değil. Burada Avrupa örneğinden yola çıkarak çok güzel bir çalışma ortaya koyduk. Bu konudaki haksızlığı ortadan kaldıracak düzenlemeyi yapacağız. Ama bir tarafa da yine haksızlık yapmamak mağdur etmemek üzere çalışıyoruz. Bunu inşallah yasalaştıracağız” ifadelerini kullandı.“Bir kişi çocuğunu görmek için devlete para yatırmayacak”Mağdur haklarıyla ilgili ise Gül, “Suçun faili ile mağdurun temasını, aynı mahallede oturuyorlar ve tekrar aynı suça yine yönelebilir bu konularla ilgili tedbirleri ya da suça uğradığı için bir takım mağduriyetler ortaya çıkıyor. İstihdam gibi tazminat gibi ne gibi hususlar olabilir bu konuda taslağımızın ilgili bakanlıklarla son halini getirdik. Avrupa örneklerine baktık. Türkiye’de çocuklarını diğer tarafa göstermeyen kişi görmek için bir para yatırıyor. Çocuğunu görmek için bir baba ya da anne para yatıyor. Biz bunu asla doğru bulmuyoruz. Bu konuda da çalışmalarımızı yaptık. Maliye Bakanımızla mutabık kaldık. Bir kişi çocuğunu görmek için devlete para yatırmayacak. Çocuğunu istediği zaman mahkemenin vermiş olduğu haklara bağlı olarak o zaman içerisinde ücret para ödemeksizin görüşebilecek. Bunlarla ilgili hazırlığımızı yaptık. İlk fırsatta en kısa zamanda onları da çıkaracağız” açıklamasında bulundu.“Para cezası değil, hapis cezası getiren düzenlemeler getirdik”Sakarya’nın Sapanca ilçesinde ormanlık alanda patileri kesilmiş halde bulunan ve tedavi altına alındıktan sonra ölen yavru köpekle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında bir kişinin tutuklandığı hatırlatılarak, Hayvanları Koruma Kanunu ile ilgili soru üzerine Gül, şöyle konuştu:“Bu olaylardan bağımsız olarak 2004’te de Hayvanları Koruma Kanunu hükümetimiz çıkardı. Ama uygulamadaki cezaların caydırıcı olmaması, özellikle bazı fiillerin para cezasıyla kalmasının caydırıcılıktan uzak olduğunu değerlendirerek biz 5-6 aydır bu çalışmamızı Bakanlık olarak yaptık. İlgili kurumlara, üniversitelere, STK’lara bu önerimizi de gönderdik. Bakanlar Kurulumuza da sunumumuzu yaptık. Bazı hususlar Çevre ve Şehircilik ve Orman Bakanlığını ilgilendiren hususlar elbette yine STK’lardan hayvanseverlerden gelen bir takım talepler oldu. Biz mal gibi gören zihniyetten hayvanları bir can olarak gören Allah’ın emaneti bir yaratılmış insan gibi bir canlı yaşamın insanın en büyük dostu olarak daha koruyucu bir takım müeyyideler getirdik. Para cezası değil, hapis cezası getiren düzenlemeler getirdik. Bunlarla daha etkin bir mücadele, hayvanlara karşı yapılan saldırıyı engelleyeceğimizi en azından önemli bir mesafe alacağımızı düşünüyoruz. Bu konuda da en kısa zamanda yasalaştırmayı çalışacağız.”“Vatandaşımız davasını açınca 3-5-10 yıl bekliyor, artık böyle olmayacak”“Tüm bunlarla biz güven veren adaleti sağlayacağız” diyen Bakan Gül, “Yargıya güven duyacak vatandaşlarımız, yargının iş yükünü azaltacağız. Geç gelen adalet adalet değildir. İstinafları kurduk. Yargıtaya giden dosyaları azalttı. Ama vatandaşımız davasını açınca 3-5-10 yıl bekliyor. Artık böyle olmayacak. Biz bunun çalışmalarını yaptık. Bir dava iş davası, tazminat davası ne kadarda biter? 8 ayda. 8 ay 1 günü geçerse o mahkeme uzattı diye sistem bir sinyal verecek. Teftişte ya da daha farklı eğitimde ya da puanlamada bu mahkeme konu olacak. Vatandaşın eline davasını açtığında ‘senin davan en geç 6 ay,8 ay sonra bitecek’ diye davayı ne zaman bitireceğimizi de biz vatandaşımıza dava açarken bildireceğiz. Bunun gerçekleşmesi için çalışıyoruz. En kısa zamanda olması gereken zamanda bitecek” şeklinde konuştu.“OHAL kalksa da yine daha kararlı bir şekilde devam edilecek”FETÖ ile mücadelede yıl sonuna kadar bütün davalarda ilk aşamanın bitip bitmeyeceği sorusuna Bakan Gül, “Doğru. 20 Temmuz’da OHAL ilan edildi. Ama darbeden öncede FETÖ’nün iadesiyle ilgili Amerika’ya talepnameler gitti. FETÖ iddianamesi yargılaması vardı. FETÖ ile mücadele OHAL öncesinde de oldu. OHAL kalksa da yine daha kararlı bir şekilde devam edilecek. PKK ile DEAŞ ile de diğer terör örgütleriyle de. OHAL’in getirmiş olduğu bir takım acil kararlarla ilgili durumlar vardı. Bunlarla ilgili ihtiyaçlar zaten giderilecek mekanizma kurulunca artık OHAL sonu erecektir. Ama mücadele sona ermeyecektir. Daha kararlı bir şekilde sürecektir” yanıtını verdi.“Dünyanın neresinde olursa olsun hiçbir suç örgütü ilanihaye yaşayamaz”Adil Öksüz’ün Almanya’da kaldığı evin tespit edilmesine ilişkin bazı görüntülerin yayınlandığının hatırlatılması üzerine Bakan Gül, “Biz bu konuda müracaatlarımızı yaptık. Temaslarımızı yaptık. İlgili girişimlerde bulunduk. Tekraren müracaatlarımızı da hatırlatmalarımızı yaptık. Bu konuda Almanya’dan olumlu netice bekliyoruz. Olumsuz bir dönüş olmadı. Ama evraklarımız ulaştı. Taleplerimiz ulaştı ve bu konuyla ilgili de bir kendi prosedürlerini başlattıklarını biliyoruz. Ama bir netice henüz alınmış değil. Türkiye’de ve dünyada firariler var. Türkiye’de de çok başarılı operasyonlar oldu bunlar yakalandı. Dünyanın neresinde olursa olsun hiçbir suç örgütü ilanihaye yaşayamaz. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir, enselerindedir. Hukuk çerçevesinde bu iadeler, Türk yargısının önüne çıkarılmalar elbette sağlanacaktır” değerlendirmesinde bulundu.Adil Öksüz’ün eşi ve kayınbiraderiyle ilgili ABD’de yayınlanan yeni görüntülerden sonra o kişilere yönelik ABD ile yeni temasın olup olmadığı sorusu üzerine Gül, “Bu konuda da bizim bakanlığımız ve mahkemelerin bu konudaki süreçleri de oldu, devam ediyor. Arkadaşlarımız gelen bilgiler üzerine eğer nerede olduğu biliniyorsa Interpol kırmızı bülten için başvuruda bulunuyor ama kırmızı bültene de siyasi bir tutum var. Bu konuyla ilgili mesafe alınıyor. Nerede olduğu belli olunca da bu konuda lokal somut bir bilgi olduğunda da mahkemeler ve bakanlık ilgili makamlarla gerekli temasta bulunuyor” ifadelerini kullandı.“Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti’ne itibar edilmemesi bir siyaset adamına yakışmayacak bir tutumdur”FETÖ elebaşı Gülen’in iadesiyle ilgili CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin iddialarının üzerine CHP heyetinin Adalet Bakanlığında yaptığı incelemelerle ilgili soru üzerine Adalet Bakanı Gül, şunları kaydetti:“Amerika’dan gelen telefon üzerine oraya itibar edilen tavır içerisine girildi. Oysa Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığıyla ilgili kurumlarla yetkililerle görüşüldüğünde durumun ne olduğuyla ilgili çok rahatlıkla bilgi alınabilirdi. Ama demek ki Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine değil de Amerika’dan gelen bir telefona itibar edildi. Oradan kim aradı, arayan Türk müydü, firari miydi, orada bir kamu görevlisi mi, yabancı mıydı bunu izahını bekledik. ‘Washington’dan mı aradılar sizi Pensilvanya’dan mı?’ diye sorduk. Bir şey gelmedi. Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti’ne itibar edilmemesi bir siyaset adamına yakışmayacak bir tutumdur. Bu elbette tarihe olumsuz bir not olarak yazılmıştır. Biz tüm belgeleri göstermeye hazırız dedik. Elbette siyasi bir şeye de çekilebilir, ne söylerlerse söylesinler ama öğrenmek istedikleri bir konu varsa biz tüm belgelerimizi ki bunları süreci yargı makamları yapıyor. Savcılar mahkemeler Adalet Bakanlığı bunun çevirisini yapar ilgili yere ulaştırır onu yapanlarda yine hakimlerimizdir. Müracaatları yapıldı son tahlilde Sayın Kılıçdaroğlu’da Sayın İnce’nin iddialarının tersini söyleyecek şekilde usule aykırılık hususunda bir şey söylememiştir. Kim ne derse desin önemli olan realitedir. Bu konuda tüm müracaatlar usule uygun yapılmıştır. Burada beklediğimiz Türkiye Cumhuriyeti eksiklik yapmıştır diyen bir dil değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu talebine rağmen Türkiye’yi tehdit eden birisini niye orada tutuyorsunuz diye bugün ana muhalefetten böyle bir şey beklerdik. Ama 250 şehidimiz olan bir darbe girişimine darbe diyemeyen, tiyatro diyen bir anlayıştan da başka bir şey beklenemezdi.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: