Bakan Günay’dan ‘sulukule’ Yorumu

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Sulukule ile ilgili olarak yargı sürecinin çok geç sonuçlandığını belirterek, “Yargının bu saatten sonra durdurması çok zor. Herhalde duruma uygun bir yeni plan çalışması, yeni karar süreci yaşayacağız” dedi. Günay, Çamlıca’ya cami yapılacağı iddialarıyla ilgili de, “Bize ulaşmış bir düşünce yok” dedi.

Bakan Günay, sinema temsilcileriyle buluştuğu Kadir Has Üniversitesi’ndeki çalıştayda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Sinemanın, 2005’te çıkarılan yasadan sonra hızlı bir gelişme göstermeye başladığını aktaran Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Türkiye sınırlarını aşarak dünyada da tanınmaya başladı. Şimdi biz sinemayı emekleme döneminden yürüme dönemine geçirmeyi, kurumsal alt yapısını güçlendirmeye çalışıyoruz. Yaptığımız bütün çalışmalarda sektörün temsilcileriyle birlikte çalışılarak yapılıyor. O yüzden sektörle aramızda hiçbir ihtilaf yok, tam tersine tam bir mutabakatla arkadaşlarımız görüşlerini bildiriyorlar ve mutabakatla yasa çalışması yapmaya çalışıyoruz. Bir kere Destekleme Yasası yerine Türkiye Sinema Yasası yani daha geniş kapsamlı bir yasa yapmaya çalışıyoruz. Desteklemenin kalemlerini geliştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

Önceden senaryo, yapım ve yapım sonrası desteğin sağlandığını, şimdi ise başka alanlar açmaya çalıştıklarını dile getiren Bakan Günay, şunları söyledi:

“Yabancı yapımlarla işbirliğinin önünü açmaya çalışıyoruz. Örneğin benim masamda Japonlarla ve Azerilerle 2 tane proje var. Ertuğrul Firkateyni’nin batması ve sonra kazazedelerin İstanbul’a getirilişiyle ilgili bir proje. Çok güzel bir proje. 120. yılıydı birkaç sene önce. Ama biz o projeye kaynak ayırmadık. Çünkü mevzuatımız buna izin vermiyor. Bu yıl, gelecek Polonya’yla diplomatik ilişkilerimizin 600. yılı. Polonya bir dönem tarihinde 120 yıl parçalanmış, bunu bir tek Osmanlı imparatorluğu kabul etmemiş ve Polonya sokaklarında bu hala biliniyor. O dönemle ilgili bir ortak film çalışması yapmaya şu anda mevzuatımız uygun değil. Halbuki sinema hem toplumun bugünkü yapısının, hem tarihinin belgelenmesi, geleceğe taşınması konusunda çok önemli kurumsal ve kültürel hafıza konusunda çok önemli. İkincisi de dünyaya ülkenin, toplumun, kültürün tanıtılması konusunda en etkili araçlardan birisi. 100 yıl önce, 50 yıl önce yapılmış sinema filmleri, şimdi yeni teknikle yenileniyor ve hala inanılmaz bir ilgi görebiliyor.”

Bakan Ertuğrul Günay, İstanbul ve Türkiye’nin tarihinde inanılmaz hazineler olduğunu ifade ederek, bunların sinema aracılığıyla dünyaya duyurulabileceğini, bunun aynı zamanda turizme de katkı sağlayabileceğini söyledi. Kurumsal alt yapıları geliştirecek olan yasa çalışmalarının son derece önemli olduğunu belirten Günay, “Bugün sinemayla ilgili bir çalıştay yapıyoruz. 27 Haziran’da bütün telif haklarıyla ilgili çalışma yapacağız. Umuyorum ki gelecek yasama döneminin başında bu yeni yasaları inşallah parlamentodan da çıkaracağız” dedi.

“ÇOK GECİKMİŞ BİR YARGI SÜRECİ”

Sulukule projesiyle ilgili mahkemenin vermiş olduğu kararı da değerlendiren Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Ben mahkeme kararını bugün gazetelerden gördüm. Arkadaşlarımın verdiği bilgiye göre 2007 yılında alınmış olan bir kurul kararını iptal etmiş mahkeme. Tabii çok gecikmiş bir yargı süreci. Gecikmiş adalet, adalet değildir. Arada bir süreç işlemiş, belediyenin yaptığı planlar ve uygulama ve 15 gün sonra kura çekecek olan vatandaşlarımız var. Yargının bu saatten sonra durdurması çok zor. Herhalde duruma uygun bir yeni plan çalışması, yeni karar süreci yaşayacağız. Ben Sulukule’nin şu anda eskisinden daha yaşanılabilir, hem geleneğin yaşatılabileceği ama hem de modern hayatın imkanlarından insanların yararlanabileceği bir konuma kavuştuğunu düşünüyorum. O yüzden biz projeyi arkalamaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Günay, Çamlıca’ya cami yapılacağı iddialarıyla ilgili de sorulara yanıt verdi. Ne belediyeye, ne de kendilerine ulaşmış bir proje ve düşünce olmadığını dile getiren Bakan Günay, “Ben İstanbul’da camilerimizle ilgili yapacağımız çok şey olduğuna inanıyorum” dedi.

“Süleymaniye Camii’nin çevresi bence ne İstanbul’a, ne Süleymaniye’ye, ne Mimar Sinan’ın hatırasına, ne muhafazakar, modern ne derseniz deyin bir yönetim anlayışına yakışmıyor” diyen Bakan Günay, cami çevresinde inanılmaz bir eskimişlik olduğunu söyledi. Günay, “Yeni camiler yapmayı saygıyla karşılıyorum. İhtiyaç olan yerlerde elbette bunları yaparız. Şu anda Ataşehir’de çok güzel örnek geliştiriliyor. Ama tarihi camilerin, medreselerimizin, külliyelerimizin etrafının açılması, temizlenmesi, tarihsel dokusuna uygun bir hale getirilmesi bence öncelik taşıyor. Bu konuda sanıyorum isim vermeyeyim ama çok mütedeyyin çevrelerin çok dikkatli takip ettikleri yayın organlarında da bu tür görüşler ileri sürdü. Bizim zaten cami insanlarının toplandığı bir yerdir. İnsanların olmadığı, insanların zorla taşınacağı veya özel bir biçimde taşınacağı bir yer cami ihtiyacı olan bir yer değildir. Cami cemaatin, cumhurun, ahalinin toplandığı, bir çatı altında buluştuğu yerdir ki insanın ihtiyacından doğar. Cami cemaati toplamaz, cemaatin olduğu yere cami yapılır” şeklinde konuştu.

Tiyatroların özelleştirilmesiyle ilgili bir soruya da karşılık veren Günay, “Şu anda acil bir şey yok. Bu konuda eskiden beri süren bir çalışmamız vardı. Derdimiz daha performansa dayalı, daha yeteneğe dayalı bir yeni tiyatro düzeni kuralım. Mademki biz kamu olarak bir kaynak ayırıyoruz; o kaynağın halka sanatı ulaştırmak açısından en iyi biçimde değerlendirilmesi lazım. Ben bu konudaki eleştirilerimi 2009’dan beri söylüyordum. O çerçevede bir çalışma yapıyoruz. Yani hem sanatı koruyacağız, hem sanatçıyı koruyacağız, hem de asıl hedefimiz kamunun ayırdığı kaynağın halka sanatı en fazla götürecek biçimde değerlendirilmesini sağlamaktır. O çerçevede bir hazırlığı sanıyorum birkaç ay içinde kamuoyuyla paylaşmış olacağız” dedi.