Bakan İpek, “12. Ürün Ve El Sanatları Fuarı” Nın Açılışını Yaptı

Adalet Bakanı Kenan İpek, “Bu bölücü hain terör örgütünün önünde sonunda net bir şekilde ortadan...

Adalet Bakanı Kenan İpek, “Bu bölücü hain terör örgütünün önünde sonunda net bir şekilde ortadan kaldıracak bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Terörü demokrasiyle, hukukla, insan haklarıyla, özgürlükle aşacağız, gerektiği zaman da silah kullanarak” dedi.Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu tarafından düzenlenen “12. Ürün ve El Sanatları Fuarı”nın açılışını Adalet Bakanı Kenan İpek yaptı. Atatürk Kültür Merkezi Tören Alanında gerçekleşen açılışa Bakan İpek’in eşi Nilüfer İpek, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek, Ceza Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ve çok sayıda davetli katıldı. Törende yaptığı konuşmasına dün Ankara’da bir otobüs durağında bekleyen vatandaşların üzerine gelmesi ve çarpması sonucu hayatını kaybeden 12 vatandaşa Allah’tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı dileyerek başladı.Gazeteci Ahmet Hakan’a saldırıya da değinen İpek, “Buradan Sayın Ahmet Hakan Coşkun’a da geçmiş olsun diliyorum. Terörle, şiddetle, saldırıyla bir yere varılamayacağını artık birilerinin net olarak anlaması gerekiyor. Sayın gazetecimize yapılan saldırıyla ilgili olarak ben dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcımızdan da bilgi aldım. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımızın bu konuda çok titiz bir çalışma yaptığını müşahede ettim. Yapılan saldırıyla ilgili bir örgüt bağlantısının olup olmadığı konusunda da titizlikle çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.“BU BÖLÜCÜ HAİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÖNÜNDE SONUNDA NET BİR ŞEKİLDE ORTADAN KALDIRACAK BUNDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMAMALIDIR”İpek, konuşmasını şöyle sürdürdü:“Son haftalarda millet olarak hüznümüz ve üzüntümüz ne yazık ki yoğunlaşmış durumda. Yıllardır bu güzel ülkenin ve bu büyük milletin ayağına bağ olan terör yine sahneye çıkmış durumda. Terör nedeniyle hayatlarını kaybeden kahraman şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyorum. Kimden gelirse gelsin, kime yönelmiş olursa olsun her türlü şiddete ve terörizme karşı olduğumuzu buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Özellikle basın organlarına ve mensuplarına yönelen şiddeti ve saldırıları da kabul edilir görmüyorum. Hiçbir düşünce ve gerekçe terörü meşru gösteremez. Türkiye Cumhuriyeti yıllardır belli uluslar arası güçlerinde desteklediği bu bölücü hain terör örgütünün önünde sonunda net bir şekilde ortadan kaldıracak bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Terörü demokrasiyle, hukukla, insan haklarıyla, özgürlükle aşacağız, gerektiği zaman da silah kullanarak.”“KİM NEREDE VE NE ŞEKİLDE BİR PARALEL DEVLET TASARIMINA GİRİŞİYORSA SUÇ İŞLİYOR DEMEKTİR”Ülke olarak demokrasi, özgürlükler ve diğer haklar konusunda atılan her adımın zaman zaman sabote edildiğini ve belli çıkar ve gizli hedef gözeten çevrelerce istismar edildiğini ifade eden İpek, “Demokrasiyi ve özgürlükleri kısıtlayacağı, ihlal edeceği hatta ortadan kaldıracağı bilinen belli olan bir yapıya karşı mücadelenin hukuk içinde formülasyonu son dönemde büyük ihtiyaç göstermektedir. Legal görünüm sergileyen ama illegal çalışan ve illegal hedefler belirleyen yapıların genel olarak değerlendirilmesinde halkımızın geniş sağduyusu, feraseti ve devletimizin de dayanacağı en büyük güç olacaktır. Terör sorunu nedeniyle bunları amirinden emir almayan kamu görevlilerinin ihmali veya kasti fiillerinde de aramak gerekiyor. Dolayısıyla kim nerede ve ne şekilde bir paralel devlet tasarımına girişiyorsa suç işliyor demektir. Kim devletin mevcut hiyerarşisinin meşruiyetini sorguluyor ve buna alternatif hiyerarşi kurmaya çalışıyorsa yine suç işliyor demektir” değerlendirmesinde bulundu.Ceza infaz kurumlarının aynı anda farklı misyonları yerine getirdiğini bildiren İpek, “Cezalandırılmakta güdülen asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlamanın yanında bireyin tekrar topluma kazandırılmasıdır. Bu doğrultuda ceza infaz kurumlarımızda bulunan hükümlü ve tutukluların evrensel insan hakları prensipleri çerçevesinde çalışmaların ve üretmeleri teşvik edilmektedir” dedi.“1997 YILINDA 3 BİN 214 HÜKÜMLÜNÜN ÇALIŞTIĞI, 156 OLAN İŞ YURDU SAYISI GEÇEN YIL 242’YE ÇALIŞAN HÜKÜMLÜ SAYISI DA 37 BİN 90’A ULAŞMIŞTIR”Tutukevleri İşyurtları Kurumu’nun 1997 yılında kurulduğunu kaydeden Bakan İpek, şunları kaydetti:“1997 yılında 3 bin 214 hükümlünün çalıştığı, 156 olan iş yurdu sayısı geçen yıl 242’ye çalışan hükümlü sayısı da 37 bin 90’a ulaşmıştır. Çalışan hükümlü sayısındaki artışın son derece önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Gururla söyleyebilirim ki bugün İş Yurtları tecrübe kazanmak, kendini geliştirmek amacıyla çalışan hükümlü sayısı hükümlülere sunulan meslek çeşitliliği ürünlerin kalitesi dikkate alındığında dünyaya model oluşturmaktadır. Tarım ve hayvancılık alanında yaptığı yatırımlar ile ülke ekonomisine katkı vermektedir. Açılan yüzlerce çeşit meslek kursu ile sanayi ve hizmet sektörünün duyduğu ara eleman ihtiyaçlarını gidermektedir. Bugün açılışını yaptığımız fuarda 111 ceza infaz kurumundan meslek eğitimi çalışmaları kapsamında üretilen yüzlerce çeşit ürünü görme olanağına hep birlikte sahip olacağız. Katılan ceza infaz kurumu sayısı, üretilen ürün çeşitliliğine bakıldığında bu fuarın ülkemizde ve dünyada bir ilk olduğunu ifade etmek istiyorum.”Konuşmaların ardından Bakan İpek, protokoldekilerle birlikte serginin açılış kurdelesini kesti. İpek, çeşitli illerde bulunan ceza evlerindeki mahkûmların yaptığı ürünlerin bulunduğu stantları da gezerek, ürünleri inceledi.“HEM ÇALIŞIYORLAR HEM PARA KAZANIYORLAR”Stantlarda mahkumların yaptığı ürünlerin satışını ise ceza infaz koruma memurları ve ceza evlerindeki çalışanlar yaptı. Fuarda el sanatlarından, hediyelik eşyalara, mobilyadan, süt ürünlere kadar birçok ürün bulunuyor. Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi standında da mahkumlar tarafından üretilen askerlerin ve köy korucularının giydiği giysiler yer alıyor.Kalecik Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda infaz koruma memuru olarak görevli olan bir personel, “Ceza evimizde kalan hükümlü ve tutuklular üretimde bize yardımcı oluyor. Birlikte bu ürünleri üretmeye çalışıyoruz. Kalecik Açık Ceza İnfaz Kurumu olarak biz süt ve süt ürünleri ve yumurta üzerine üretim yapmaktayız. Belli başlı kurumlarımıza da dağıtıp bunun pazarlamasını yapmaktayız” dedi.Mahkumların hafta bir gün izinleri olduğunu onun haricinde sabah 08.00’de çalışmaya başladıklarını öğleden sonra 3-4 gibi üretim durumuna göre üretimin durumuna göre çalışmayı sonlandırdıklarını söyleyen İnfaz Koruma Memuru, “Belli bir ücret alıyorlar. Sigortaları yapılıyor aynı zamanda. İş yerinde kazaya karşı. Ayrıca kurumun yaptığı kardan da yılda bir kez orada çalışan hükümlülere kar payı verilmekte. Hem çalışıyorlar hem para kazanıyorlar” diye konuştu.Kalecik Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda görevli Gıda Mühendisi ise kontrollü bir şekilde üretim gerçekleştiğini belirterek, “Hiçbir şekilde katkı maddesi yoktur. Koruyucu kullanmıyoruz. Her şey doğal bir şekilde hijyenik şartlarda üretiliyor” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: