Bakan Işık’tan Avusturya’nın Silah Ambargosu Kararına Yanıt

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık "Benim Avusturya’nın koyduğu bu silah satışından Türkiye’nin pratikte etkilenmeyeceğini size söylemem gerekiyor ama böyle bir kararın varlığı bile Avusturya’nın Türkiye’ye karşı tutumunun bir göstergesi. Ancak bunlar bizim kulağımıza küpe olmalı" dedi.Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, ASELSAN Dinamik RF ve Anten Test Laboratuvar Açılış Töreni’nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Işık, ASELSAN’ın bütün alanlarda Türkiye’nin amiral gemisi olduğunu ve çok önemli çalışmaları olduğunu belirterek, "Bugün bu çalışmaları hem arkadaşlarımızdan dinledik hem de öğleden sonra da bu çalışmaların yapıldığı yerleri de ziyaret edeceğiz. ASELSAN’ın bu konumunu daha da güçlendirmesi için yapılması gereken çalışmaları da birlikte değerlendirdik. Bu sektörde, savunma sanayiinde daha fazla özel sektör kuruluşunun olması ve bütün bu özel sektöre de ASELSAN’ın liderlik etmesi, vakıf şirketlerimizin liderlik etmesi bu ekosistemin geliştirilmesinde ASELSAN’ın daha çok sistem entegrasyonuna yoğunlaşması, tam bir mühendislik ve tasarım şirketi vazifesini en iyi şekilde yerine getirmesi için ne yapılması gerektiğini arkadaşlarımızla birlikte çalıştık, değerlendirdik. Bundan sonraki yapacağımız çalışmaları da birlikte ele almış olduk" diye konuştu."Saldırı ile ilgili konu tam bir dikkat, teeni ama kararlılık içerisinde sürdürülüyor"Bakan Işık, bir gazetecinin, Fırat Kalkanı Harekatı’nda Özgür Suriye Ordusu birliklerine (ÖSO) destek veren TSK askerlerine yapılan saldırıya ilişkin değerlendirme istemesi üzerine, "Saldırı ile ilgili konu tam bir dikkat, teeni ama kararlılık içerisinde sürdürülüyor, konu bütün detaylarıyla değerlendiriliyor. Bu değerlendirmeler tamamlanana kadar bir açıklama yapmayı uygun görmüyoruz" diye konuştu."Temel prensibimiz ’Yurtta sulh cihanda sulh’ prensibidir"Avusturya Parlamentosu’nun Türkiye’ye silah ambargosu ile ilgili sorulan soru üzerine ise Bakan Işık, "Tabii bu çok talihsiz bir karar, Türkiye hiçbir zaman bölgesinde de dünyada da çatışmayı, gerilimi savunan bir ülke değildir. Bu konuda çatışmanın ve gerilimin tarafı olmama noktasında da elinden gelen tüm gayreti bugüne kadar göstermiş bir ülkedir. Bizim temel prensibimiz ’Yurtta sulh cihanda sulh’ prensibidir. Ancak bölgedeki gelişmelere karşı da Türkiye’nin hazırlıklı olması kaçınılmazdır. Bu açıdan baktığımızda işte şu anda ASELSAN’da bulunuyoruz. Bugün alınan kararın çok daha şiddetlisi Avusturya tarafından alınan kararın 74 Barış Harekatı’nda Türkiye’ye karşı uygulanmıştı ama o uygulama ASELSAN’ı doğurdu. Ben eminim ki bu tip uygulamalar Türkiye’nin savunma sanayiinde milli ve yerli silahlarını geliştirmesinde bize daha ciddi bir motivasyon sağlayacak. Avusturya’nın aldığı bu kararı kesinlikle kınıyoruz ama asıl olanın da kendi kritik teknolojileri geliştirmek için millet olarak, devlet olarak, bütün kamu ve özel sektör olarak el birliği içerisinde çalışmayı arttırmamızdır. Benim Avusturya’nın koyduğu bu silah satışından Türkiye’nin pratikte etkilenmeyeceğini size söylemem gerekiyor ama böyle bir kararın varlığı bile Avusturya’nın Türkiye’ye karşı tutumunun bir göstergesi ancak bunlar bizim kulağımıza küpe olmalı, kritik teknolojilerin geliştirilmesinde gece gündüz çalışmaya devam etmeliyiz" ifadelerini kullandı.TSK’ya yapılan başvurularBakan Işık, TSK’ya yapılan başvurularla ilgili ise şunları kaydetti:"Başvurular son derece iyi. Özellikle uzman çavuş sözleşmeli er ve erbaşla ilgili 19 bin kişilik kadroya şu ana kadar 134 bin müracaat oldu. Yine subay, astsubay ve askeri okul öğrencileri için 11 bin kadroya da şu ana kadar 152 bin başvuru oldu. Bu Türk Silahlı Kuvvetlerine halkımızın gösterdiği teveccühün çok güzel bir göstergesi. Biz istiyoruz ki TSK bu noktada en nitelikli insan kaynağına ulaşsın. Özellikle harp okullarımıza yapılan müracaattan memnunuz ve bu müracaatların daha da artması önemli. TSK hiç kuşkusuz dünyanın en güçlü ordularından biri. Bu TSK’yı en güçlü kılan en önemli unsursa insan kaynağı. Bu insan kaynağını daha da arttırmak, daha da zenginleştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu ordu peygamber ocağıdır. Bu ordunun mensubu olmakta her Türk gencinin hayalini süsleyen güzel bir olgudur. Bu açıdan da gençlerimizi Türk ordusuna katılma noktasında özellikle bir kez daha davet ediyorum. Başvuruların daha da artacağına yürekten inanıyorum."