Bakan İslam, Muharrem’in Ölümüyle İlgili Davaya Müdahil Olduklarını Belirtti

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Van'ın Gürpınar ilçesine bağlı Çalık mezrasında 1,5 yaşındaki Muharrem Taş'ın ölümüyle ilgili açılan kamu davasına bakanlığının müdahil olduğunu belirterek, Sağlık Bakanlığı’nın da gerekli soruşturmayı yaptığını söyledi.Bakan İslam, Sakarya Valiliği Toplantı Salonu’nda Sakarya Valisi Mustafa Büyük, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ve daire müdürlerinin de katıldığı bir basın toplantısı düzenledi. Bakan İslam, basın toplantısına 2014 yılında yatırım programına alınan okul projelerini anlatarak başladı. Asıl müjdenin ise eğitim kampüsü olduğunu kaydeden İslam, “Yer tahsisi yapan iki il eğitim kampüsleri için ellerini çabuk tuttu. Bunlardan biri Sakarya, diğeri de Kayseri. Sakarya’daki eğitim kampüsü 230 dönüm arazi üzerine Arifiye ilçesine kurulacak. 20 eğitim kurumunun olacağı kampüste yaklaşık 10 bin öğrencimizin eğitim öğretim görmesi planlanıyor. Bu kampüste A’dan Z’ye eğitimle ilgili her şey yer alacak” dedi.Van’da 1,5 yaşındaki Muharrem Taş'ın ölümüne de değinen Bakan İslam, yaşanan acı olay nedeniyle davaya müdahil olduklarını belirterek, “Bu tür davaların hepsine müdahil oluyoruz. O açıdan bu davaya müdahil olduk. Zaten Sağlık Bakanlığı kendi soruşturmasını başlattı. Bu olmaması geren bir şeydi. Bir soruşturmanın başlatılması çok doğru bir şey hemen arkasından. Bizde kendi alanımıza girdiği için müdahiliz” diye konuştu.İslam, daha önce iki defa öğretmeniyle birlikte kaçan ve daha sonra devlet koruması altına alınan A.A. ile ilgili de şunları söyledi:“Kendi yurtlarımıza aldık. Aile ile irtibata geçtik. Çocuğun sağlıklı yaşayabilmesi için bütün ortamı sağlamaya çalıştık aile ile irtibatlı olarak. Fakat her ikisinde de çocuk tekrar kendisini barındırdığımız evden kaçtı. Şimdi bizim evlerimiz çocukları mahkum gibi barındırdığımız parmaklıklar ardında tuttuğumuz, onların özgürlüklerini engellediğimiz evler değil. Giriş çıkış serbest, o açıdan bu tür girişimleri ne yazık ki engellememiz mümkün değil. Bir kız çocuğu kendi evinde nasıl yaşıyorsa bizim evlerimizde de öyle yaşıyor. Kendi evinde hangi sorunlarla, risklerle karşı karşıyaysa bizim evlerimizde öyle. Daha farklı yaşayış biçimi yok. Onun için bu tür olayları çocukları zapt ederek, zorlayarak engellememiz mümkün değil ancak arkasından müdahalelerimiz sürüyor. Çocuk tekrar arama çerçevesinde şuanda aranıyor.”