Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatı ile ilgili, “Son kez Pazartesi günü Bakanlığımda saat 11.00’de üçlü danışma çerçevesi içerisinde bir araya geleceğiz. Tazminatla ilgili çıkan uzlaşma çerçevesi içerisinde sizleri bilgilendiririz” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ankara İl Müftüsü Prof. Dr. Mefail Hızlı’yı makamında ziyaret etti. Ziyaret öncesi gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan Çelik, "Kamu Denetçiliği Kurumu 2000 yılından sonra emekli olanlar için de intibak uygulanmalı diye bir karar aldı. SGK’ya bildirilmiş, SGK’nın bu konuda nasıl bir çalışması olacak ve Çalışma Bakanlığı olarak bir çalışma yapılacak mı?" sorusu üzerine, "Kamu Baş Denetçiliği’nin bu konudaki kararı kurumumuza iletildi. 2000 öncesinde SGK’lar üç kurum olarak hizmet veriyordu. Form bunları kapsadı ve 3 kurumu tek çatı altına hizmet sunar duruma taşıdık. Ağırlıklı olarak 2000 öncesinde emekli sistemimizdeki çok yoğun müdahaleler neticesinde farklı ücret alan, farklı emekli maaşı alan emeklilerimiz maalesef ortaya çıkmış bulundu. Bunları giderme konusunda intibak düzenlemesini yaptık. 2000 yılına kadar çalışmalar konusunda düzenlemeyi parlamentodan geçirdik. 2000 öncesi yoğun yaşanan sorunlar ortadan kaldırılmış oldu. Bugün vatandaşlarımızın 2000 yılı sonrası taleplerini Kamu Denetçiliği Kurumu’ndan bir tavsiye olarak kurumumuza gelir gelmez biz ilgili hukuk birimine gönderdik. Şu anda 1 aylık süre var, bu süre zarfında çalışmaları tamamlayıp bize ulaştıracaklar ve yapacağımız değerlendirmeyi ilgili kuruma iletmiş olacağız. O noktadayız şu anda" dedi.
Kıdem tazminatında ilgili taraflara 10 Kasım’a kadar süre tanınması hatırlatılan bir soru üzerine ise Bakan Çelik, “Kıdem tazminatı önemli bir konu. Bu konuda sağlıklı bir bilgilendirme sağlanamadığı için ve farklı kaynaklardan bilgilendirme sağlandığı için herkes kendi dünyasına göre değerlendirme yapıyor. Kıdem tazminatı işverenler açısından özellikle alt işveren yüklenicileri çok ciddi sorun oluşturmakta. Taşeron çalışanlarda çok ciddi sorun oluşturmakta ve memnun olan kesim kamuda çalışan işçilerin kıdem tazminatı ile ilgili sorun yaşamadığını hepimiz biliyoruz. Ayrıca daha kurumsal firmalarda kıdem tazminatı ile ilgili bir sorun yaşanmıyor ama bizim işletmelerimizin çoğunun KOBİ düzeyinde olduğu dikkate alınırsa birçok işçinin kıdem tazminatı alamama sorunu ile karşı karşıya olduğunu, bazılarının hak edememe sorunuyla karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Bundan dolayı hükümet programımızda son uygulamamızla işçi işveren arasındaki sorunu ortadan kaldıralım, direkt olarak aylık ücretine alıyorsa fon hesabına, bireysel hesabına da tazminat her ay düzenli yatsın. Böylece işçi işveren arasında tazminat kavgaları kalksın anlayışıyla fon hesabına geçelim diye taraflara teklifimiz oldu. Bu konuya farklı değerlendirmeler var biz nihai olarak kasım ayının ilk haftasında bu işin bitmesini istedik, taraflar defalarca bir araya geldiler.
Son kez Pazartesi günü Bakanlığımda saat 11.00’de üçlü danışma çerçevesi içerisinde bir araya geleceğiz. Bir uzlaşma çıkar ise tazminatla ilgili çıkan uzlaşma çerçevesi içerisinde sizleri bilgilendiririz. Eğer bir uzlaşma çıkmayacak ise Başbakanımızın talimatı bu istikamette bir uzlaşma olmuyor ise uzlaşıncaya kadar çalışmalara devam edin dediler. Pazartesi günü arayacağız uzlaşma var mı yok mu bunu hep birlikte göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Ankara İl Müftüsü Prof. Dr. Mefail Hızlı ise, Başbakan’ın öğrenci evlerine ilişkin açıklamalarıyla ilgili sorulan soruya, “Biz geleneklerimizle yaşayan bir milletiz. Bu sorunun cevabı önce bireysel olarak aile içerisinde aranmalı ama toplumun değerleri asla saf dışı edilmemeli. Ben şuan da resmen fiilen yapılan bir şey olduğunu bilmiyorum. Bundan sonra belki yasal düzenlemeler olacaktır. Dini bakımdan bizim toplumsal değerlerimizin gözardı edilemeyecek önemli içeriklere sahip olduğunu ve bu toplumun bu konuda kolay kolay toplumun değerlerini hep birlikte ayakta tutmamız gerektiği kanaatindeyim” yanıtını verdi.