Bakan Kılıç: Dört parti imza koydu; değişiklik kuvvetli karine

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, TBMM’de grubu bulunan dört siyasi partinin ortak imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan Sporda Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Teklifi’nin hükümet tasarısı olmadığını, kararın komisyonlar ve milletvekillerinde olduğunu söyledi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2012 yılı bütçesinin Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesi devam ediyor. Komisyonun çalışmalara öğle yemeği için ara vermesinin ardından Bakan Kılıç basın mensuplarının Sporda Şiddet Yasası’nın değişiklik teklifi ve Milli Futbol Takımı’nın yeni teknik direktörünün kim olacağı ile ilgili soruları cevapladı.
Bakan Kılıç, değişiklik teklifinin altında dört parti grubunun imzasının olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: Kulüpler Birliği dört gruba kanun teklifi götürdü. Gruplar kanun teklifi üzerinde mutabık kaldı. Kanun teklifi TBMM Başkanlığı'na verildi. Şu anda Milli Eğitim Gençlik ve Spor Komisyonu’nda, önümüzdeki hafta salı günü Adalet Komisyonu’nda gündeme alınması bekleniyor. Adalet Komisyonu üyelerinin tavrı ne olur, TBMM Genel Kurulu’nda tavır ne olur. Bunları bu aşamada bilmiyoruz. Kesin bir yasalaşma takvimi içerisine girip girmeyeceği konusunda kesin bir hüküm ifade edemeyiz. 4 parti grubunun değişiklik konusunda hem fikir olması, değişikliklerin altına imzaların atılmış olması, bu yönde bir değişiklik yapılacağına dair kuvvetli bir karine olarak ortada durmaktadır."

"FAZLA İTİRAZLA KARŞI KARŞIYA GELMEZ"
Kanunda yer alan 5-12 yıl hapis cezasının genel hukuk normları, Türk ceza sistemi ve diğer Avrupa ülkelerinde benzer cezai yaptırımlarla bağdaşmadığı, onlara göre çok ileri derece bir yaptırım olduğunun pek çok kişi ve kurum tarafından dile getirildiğini kaydeden Bakan Kılıç, yapılan değişiklikle Türk ceza sisteminin genel normlarına ve AB normlarına paralellik sağlanırsa fazla itiraza uğramayacağını söyledi.

"HAPİS CEZASI, PARAYA VE SEÇENEK YAPTIRIMLARA ÇEVRİLMEMESİ GEREKİR"
Değişiklik sonrası yasada yer alacak hapis cezasının kesinlikle paraya ve seçenek yaptırımlara dönüştürülememesi gerektiğini vurgulayan Bakan Kılıç, ‘Benim şahsen gözettiğim iki husus var. Hapis cezası 5-12 yıl sınırından aşağı çekilecek olsa bile, bu hapis cezasının kesinlikle paraya çevrilememesi, seçenek yaptırmalara dönüştürülememesi gerekir. Yani mahkeme tarafından verilecek hapis cezası ne olursa olsun, bu paraya dönüştürülmeksizin, ertelenmeksizin açıklanması geriye bırakılmaksızın hükmün o süre ile birlikte infaz edilmesi gerekir. İkincisi, 20 bin gün adli para cezası var. Durumu uygun olanlar için bir günlük adli para cezasının karşılığı 100 bin TL’dir. 20 bin gün üzerinden gidildiği zaman rakamın geleceği yer bellidir. 20 bin gün adli para cezasının muhafaza edilmesi gerektiğini ifade ettik. Diğer bir husus, şike suçundan kesin hüküm giyenlerin, Futbol Federasyonu, spor kulüpleri futbol kulüpleri benzeri spor aktivitelerde tekrardan mahkumiyetleri sonrasında görev alamayacaklarının hükmü bağlanması gerektiğini de bizler beyan ettik. Tahmin ediyorum hazırlanmış olan kanunu bu hususları içerir vaziyettedir." şeklinde konuştu.
Hükümet olarak bir kanunun tasarısıyla değişmesinden yana tavır içinde olmayacaklarını daha önce dile getirdiği belirten Bakan Kılıç, nihai karar TBMM Genel Kurulu’ndadır. Milletvekilleri, Kulüpler Birliği’nin 18 imzası ve dört parti grubun ortak teklifi konusunda değişiklik ihtiyacı görürse, değişikliği yapar. Milletvekilleri geçen yıl çıkarılan kanunun değiştirilmesinde fayda görmezse, değişmenin daha doğru olacağı kanaatini gösterirse genel kurul kanunu değiştirmez." diye konuştu.
Sporda şiddet yasası çıktığında, değişik kesimlerden gelen değişiklik teklifine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın tepki gösterdiği hatırlatılan Bakan Kılıç, şöyle konuştu: "Başından itibaren hükümet olarak değişiklik tasarısı gündeme getirmedik. Söz konusu olan bir kanun teklifi. Milletvekilleri tarafından verilmiş olan kanun teklifinin hükümet olarak engellenmesi söz konusu değildir. TBMM kendi gündemine hakimdir. Dört siyasi parti grubu böyle bir değişiklik noktasında ikna olabilmiş, değişikliklerin Türk hukuk sistemi ve sporu açısından fayda sağlayacağına kanaat getirmişse, takdiri komisyonlar ve genel kurul ortaya koyacaktır. Bu andan itibaren mesele hükümet meselesi değil, TBMM Genel Kurulu’nun meselesidir. Ortaya çıkacak kararı biz saygı ile karşılıyoruz.

"YENİ TEKNİK DİREKTÖR TÜRK FUTBOLUNA YENİ İVME KAZANDIRIR"
Milli Futbol Takımı’nın yeni teknik direktörünün Türk olması konusunu daha önce dile getirdiğini anlatan Bakan Kılıç, Gençlik ve Spor Bakanı olarak gönlümden geçen bir isim olmayacağını, olsa da bunu paylaşmayacağını söyledi.
"Yeni dönüm hocasının mutlak surette aynı dili konuşan, yaşam yeri Türkiye olan, milli takım futbolcuların hafta sonlarında kendi takımlarının maçlarında izleyecek durumda olan bir Türk hoca olması gerektiğini başından itibaren ifade ediyorum." diyen Kılıç, "Türk hoca olması gereği gündeme getirildiği andan itibaren seçeneklerin neler olabileceği kamuoyunun takdirindedir. Birbirinden genç hocalarımız var. Hangisinden yana takdirde bulunulacak olursa olsun yardımcısı diğer alternatif isimler olacaktır. Her biri diğerine destek verecek mertebededir. Her biri rüştünü değişik zeminlerde ispat etmiş olan genç, dinamik antrenörlerimiz, teknik direktörlerimiz var. İnşaallah bu genç teknik direktörlerimizden biri yeni dönemde milli takımın sorumluluğunu üstlenir. Genç ve dinamik, marka değeri, performansı yüksek bir takımla Türk futbolunu yeniden ivme bir heyecanı ortaya koyar. Türkiye’nin milli takımdan kaynaklı morale ihtiyacı var. Umarım kamuoyunun beklentilerine cevap verecek karar alınır." ifadelerini kullandı.