Bakan Kılıç: Yasayla ilgili yapılan açıklamalar demokrasinin çok sesliliğidir

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, sporda şiddet yasası için yapılan bazı itirazları demokrasinin çok sesliliği olarak değerlendirdi.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Kick Boks ve Muay Thai branşlarında dünya şampiyonu olan sporcuları kabul etti. Bakanlık makamında gerçekleştirilen kabulde konuşan Kılıç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilen sporda şiddet yasasının aynen gönderileceğini söyledi.
Çıkarılan yasaların uygulanabilirliği noktasında özenli olunması gerektiğini dile getiren Spor ve Gençlik Bakanı Kılıç, “Sporda şiddete yönelik düzenlenen kanun bu yılın ilk yarısında seçim kararı alınan bir takvim içerisinde hızlıca TBMM’de görüşüldü. Bu kanunda bir takım eksiklik ve yanlışlık varsa herkesin ortak kabahatidir. O dönem Türkiye’de spor camiası, TFF ve Süper Lig'de mücadele eden kulüpler ve önde gelen isimler bu tasarının biran önce yasalaşmasını talep etti. O tasarı yasalaşırken TBMM’de gurubu bulunan dört parti Meclis çatısında ittifak sağladı. Spor kamuoyundan, spor medyasından, spor camiası ve taraftar derneklerinden sunulan tasarının yasalaşmasına yönelik bir itiraz, eleştiri ve karşı koyma düşüncesi seslendirilmedi ve kanun çıkmış oldu. Uygulama sırasında bu kanunun Türkiye gerçeklerine ve sporun realitesine parelel düşmediği noktasında itirazlar oluştu. İtirazın sahipler Kulüpler Birliği, süper lig kulüpleri, TFF’dir ve sporun diğer paydaşlarıdır. Hem çıkan kanunun varsa yanlışlıkların hem de şimdiki düzenlemelerin şimdiki müsebbibi ve sorumlusu TBMM’de gurubu bulunan siyasi partiler değildir. Gelinen noktada dört siyasi parti gurubu tarafından kanunun değiştirilmesine yönelik TMBB Başkanlığı’na sunulan ortak bir kanun teklifi vardır. Bu kanunun çıkması için ittifak sağlayan dört parti bu kanunun değiştirilmesi içinde ittifak sağlamıştır.” dedi.
Bir basın mensubunun Ak Parti Gurubu içerisinde farklı görüşlerin olması ve parti içerisinde bir çatlak söz konusu mu şeklindeki soruya, herhangi bir çatlağın söz konusu olmadığını söyleyen Bakan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Konu bir kanun teklifi olarak gelmiştir. Hükümet olarak milletvekillerimiz ayrıca ve detaylı bilgilendirme ihtiyacı hissetmedik. Çünkü dört partiden birer grup başkanvekilinin bu teklifin altında imzası var. Böyle olunca bazı milletvekili arkadaşlarımızın kendi kişisel görüşlerini açıklaması normaldir. Münferiden yapılan görüş ve açıklamaları demokrasinin çok sesliliği içerisinde değerlendirmek lazım. Çok fazla ve daha zorlu süreçlerden geçen Ak Parti’de o zor dönemlerde yaşanmayan tartışmanın bugün bu konu vesilesiyle yaşanması söz konusu değildir.”
Cumhurbaşkanı’nın veto gerekçelerini göz önüne alınıp alınmayacağı ile ilgili soruya ise Kılıç, bu kanunun çıkması halinde belli şahısların tahliye edileceği gibi yorumlar yapıladığının altını çizerek, “Ben yapılan yorumlara saygı duyuyorum ama katılmıyorum. Bu süreçte hukukçuların dahi yapacağı yorumları bir kenara bırakmak lazım. Devam eden yargılama süreci var. Mühim olan kanun koyucunun iradesini nasıl değerlendireceği meselesidir. Medyadaki değerlendirmeler, siyasilerin görüşleri ve açıklamaları olayın adli boyutunu etkilemez. Siyaset alanında, Meclis kürsüsünde, basın açıklamalarında gündeme getirilen hassasiyetler hukukun gerekleri ve hakimlerin yorumlarıyla örtüşmeyebilir. Kimin ne kadar yatacağı, kinim ne zaman tahliye olacağı, kimin ne kadar ceza alacağı hesaplar var. Yargılama sürecini etkileme bakımından sergilenen sakıncalı davranışlardır. Cezalarla ilgili süreci ve kanundan kimin nasıl etkileneceğini mahkeme belirleyecektir. “ ifadelerini kullandı.
Hükümet olarak bu kanun üzerinde yeni bir değişiklik yapılmasına yönelik öneri ve cümlelerinin olmayacağını kaydeden Bakan Kılıç, konuşmasını şöyle tamamladı, “CHP, MHP ve Ak Parti guruplarında Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen metnin yasalaşmasını istiyor. Demek ki kanun Adalet Komisyonu’nda aynen yasalaşacak. Burada siyasi polemik arayışına girmek haksız yaklaşımdır. Çankaya Köşkü’nü yıpratmaya çalışmak yanlıştır. Hükümet ile Çankaya Köşkü arasında itilaf varmış gibi görüntü oluşturulması manidardır.