Pakdemirli, Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) ile Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) arasında birlik merkezinde düzenlenen iş birliği protokolü imza törenine katıldı.
Tarımın meteorolojisiz düşünülemeyeceğinin altını çizen Pakdemirli, imzalanacak protokolün binlerce çiftçiyi yakından ilgilendirdiğini söyledi. Pakdemirli, çiftçilere meteorolojik uyarılara ilişkin SMS gönderileceğine işaret ederek, "Can, mal ve ekonomik kayıpları önlüyor olacağız. Ben de ailesinden birini, ablasını bir sel ve taşkında kaybetmiş bir insanım. Bu nedenle çok önemsiyorum. Meteorolojik verilerle yarınki ürün fiyatlarını tahmin etmek dahi mümkün oluyor. Kaza yapacağınızı bilirseniz frene basarsınız, gazeteciyseniz yarının manşetlerini biliyorsanız, en iyi olan sizsiniz, çiftçiyseniz ve meteorolojik verileri biliyorsanız, donla karşılaşacağınızı biliyorsanız gider tedbirinizi alırsınız, ürünü kurtarmaya çalışırsınız." diye konuştu.
Pakdemirli, bu protokolle çiftçinin bir adım daha yanında olacaklarını vurgulayarak, "Çiftçimiz, sabah kalktığında bizi yanında görecek, bizden gelen mesajı görecek, buna göre tedbirini alacak. Zaten 5 günlük zirai raporlar da veriyoruz. Protokolle çiftçilere verilecek eğitimlerimiz olacak. Bu kapsamda uygun iklim şartlarında daha çok gelir getiren ürünlerin ekilmesi, gübreleme ve zirai ilaçlamanın bilinçli yapılması, sulamanın zamanında yapılması, meteorolojik verilerin daha etkin kullanılması, kuvvetli meteorolojik hadiselere karşı önceden alınacak tedbirler gibi eğitim zincirimiz olacak. Hava şartlarının bir adım ilerisinde olacağız." ifadesini kullandı.
Artık meteorolojik verilerin işlenmesi gerektiğini de bildiren Pakdemirli, yarınki hava durumu yanında, hava şartlarına bağlı olarak rekolte ve fiyat tahminine ilişkin de çalışmaların başlatılması gerektiğini söyledi.
Pakdemirli, bakanlığın iyi bir veri toplama sistemi olmasına rağmen ziraat odalarıyla birlikte sahadan da veri alabileceklerini belirtti.
'ÜRETİCİYE GELİR GARANTİSİ'
Tarım Sigortaları Havuzu'nun (TARSİM) kapsamının genişletilmesine ilişkin talepleri de değerlendiren Pakdemirli, şöyle devam etti:
"TARSİM'i çok önemsiyorum, çiftçimizin sigortası. Çiftçimiz, meteorolojik olay karşısında daha az hasat elde ediyorsa, gidecek karşılığında parasını alacak. Tarım sigortalarının kullanım oranı hala az. Bunu artırmamız gerek. Yeni yeni ürünler için de TARSİM'de çalışıyoruz. ABD'de olan gelir garantili emtia sigortası var. Çiftçimize diyebileceğiz ki, 'Malının fiyatı 10 lirayken, 8 liraya satılırsa, 10 lirayı sana garanti ediyorum. Gelip 2 lirayı TARSİM'den alacaksın.' Bu tarz, yurt dışı emtia borsaları üzerinden garanti edilecek, üreticimize gelir garantisi getirecek bir sigorta ürünü üzerinde de çalışıyoruz. Bununla ilgili epey ilerledik. Birkaç ufak testen sonra bunu ürün haline getirebileceğiz diye düşünüyorum."
Pakdemirli, gazetecilerin, iklim koşulları nedeniyle soğanların zarar gördüğü ve rekolte kaybı olduğu yönündeki sorusu üzerine, "Durumu hassasiyetle inceliyoruz. Soğanın depolarda çürüdüğüne dair emareler var ama bununla beraber bu fiyatların artışından faydalanmaya çalışan stokçular da var. Bu işi denge içinde götürmek zorundayız. Soğan, senede iki defa hasadı yapılan bir ürün, bahara doğru tekrar hasat olacak. Soğanla ilgili çok büyük kriz görmemekle beraber, fırsatçıları da takip ediyor olacağız." dedi.