Tarım ve Orman Bakanlığı, 28 Temmuz- 2 Ağustos arasındaki orman yangınları detay durumunu açıkladı. Buna göre; Adana’nın Karaisalı ilçesinde 23 yangından 1’i, Antalya’nın Manavgat, Gündoğmuş ve Demre ilçelerinde 18 yangından 3’ü, Muğla’nın Marmaris, Köyceğiz, Kavaklıdere, Milas ve Seydikemer ilçelerinde 12 yangından 6’sı, İzmir’in Buca ilçesinde 11 yangından 1’i, Isparta’nın Sütçüler ilçesinde 2 yangından 1’i, Denizli’nin Güney ilçesinde 2 yangından 1’i devam ediyor. Ayrıca, son 6 günde 32 ilde 137 yangın kontrol altına alınırken, 6 ilde 13 yangın devam ediyor.
Pakdemirli, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Ormanın kahramanlarının 6 ilde, 13 farklı yangınla olan mücadelesi devam ediyor. An itibarıyla devam eden yangınlarda toplam 16 uçak, 9 İHA, 51 helikopter, 1 insansız helikopter, 805 arazöz ve su tankeri, 150 iş makinası ile 5 bin 200 personelimiz görev yapıyor" dedi.
MSB, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ülkedeki yangınların söndürme çalışmalarına destek verdiğini belirterek Twitter hesabından açıklama yaptı. Yapılan açıklamada "Türk Silahlı Kuvvetleri, pek çok bölgede yangın söndürme ve tahliye çalışmalarına desteği sürdürüyor. 400'den fazla Mehmetçik; 3 İHA 4 helikopter 2 çıkarma gemisi 50'den fazla itfaiye, arazöz ve iş makinasıyla görev yapıyor. TSK verilecek her türlü ilave göreve hazırdır" ifadeleri kaydedildi.
Denizli Valiliği, Buldan ilçesinde bugün öğle saatlerinde meydana gelen yangın ile ilgili yazılı açıklamada bulundu. Valilik tarafından yayımlanan yazılı açıklamada Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan 40 ton su taşıma kapasiteli yangın söndürme uçağı talep edildiğini belirterek, kamuoyunun bilgilendirilmesi valilik tarafından yapılacağını belirtti.
Denizli Valiliği tarafından yayımlanan açıklama şu şekilde:
“2 Ağustos 2021 Pazartesi günü saat 12.45 sıralarında Denizli Buldan İlçesi Türlübey Mahallesinde bulunan ormanlık alanda henüz belirlenemeyen bir nedenle orman yangını çıkmıştır.
Çıkan orman yangını ile ilgili olarak, Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi’nden 16 adet arazöz, 6 adet ilk müdahale aracı, 25 adet tanker, 3 adet dozer ile 2 adet kepçe, Orman Bölge Müdürlüğü’nden 25 adet arazöz, İl Sağlık Müdürlüğü’nden 6 adet ambulans, 1 adet UMKE aracı ile 20 sağlık personeli, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı ve 11. Tugay Komutanlığı’ndan yeterli sayıda personel ile birlikte özel sektörün de desteğiyle 12 adet iş makinası, su taşıma amaçlı 12 adet beton mikseri bölgede görev almıştır.
Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan 40 ton su taşıma kapasiteli yangın söndürme uçağı talep edilmiş ve uçak yangın söndürme çalışmalarına destek vermiştir. Yangın bölgesine orman yangınını söndürme amaçlı sevk edilen itfaiye, iş makinası, personel ile birlikte yöre halkının ve gönüllülerin de desteği ile orman yangını büyük oranda kontrol altına alınmış olup söndürme çalışmaları devam etmekte ve yangın tamamen kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır.
Sosyal medyada bir takım gerçek dışı paylaşımlar yapıldığı, bu paylaşımların halkımızda tedirginlik oluşturduğu üzülerek müşahede edilmiştir. Böyle zamanlar birlik günüdür ve yüreğimize düşen yangını el ele verip birlikte söndürme gayreti içerisine olma günüdür. Buldan İlçemiz Türlübey Mahallesi’nde çıkan ve büyük oranda söndürülüp tamamen kontrol altına alınmaya çalışılan orman yangını ile ilgili olarak; kamuoyunun bilgilendirilmesi Valiliğimizce yapılacaktır.
Vatandaşlarımızdan resmi makamlar dışında yapılan hiçbir açıklamaya itibar etmemeleri önemle rica olunur” denildi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik de, Çukurova ve Karaisalı ilçe sınırlarındaki tarlada başlayıp ormanlık alana sıçrayan yangın bölgesinde Vali Süleyman Elban, AK Parti İl Başkanı Mehmet Ay ve Orman Bölge Müdürü Mahmut Yılmaz ile incelemelerde bulundu.
Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Çelik, kahraman Orman Teşkilatının yangına anında müdahale etmeye başladığını söyledi.
Orman Teşkilatındaki görevlileri Kozan'da, Aladağ'da ve Osmaniye'deki yangınlarda da gördüğünü belirten Çelik, şöyle konuştu:
"İçlerinde hiç uyumayanlar vardı, bugün de buradalar, biz bu arkadaşların hakkını asla ödeyemeyiz. Orman Teşkilatından, bölge müdüründen şube müdürüne, emekçi kardeşlerimin hangisine teşekkür etsem tek bir cümle söylüyorlar: 'Biz vazifemizi yapıyoruz'. Bakın bu alevlerin içerisinde bu şekilde kahramanca bu mücadeleyi veriyorlar. İnsanımızın canına bir zarar gelmesin, ağaçların, bitkilerin, hayvanların, toprağın, havanın canına bir zarar gelmesin, 'Yeşil Vatan'a bir zarar gelmesin diye ellerinden gelen mücadeleyi veriyorlar. Hepsine şükran duyuyoruz. Onların da çoluk çocuğu, ailesi var. Her şeyi bırakmışlar, insanımızın canını, toprağın, havanın, bitkilerin canını kurtarmak için bu mücadeleyi veriyorlar."
Çelik, orman yangınlarını söndürmenin teknik kapasite ve tecrübe gerektiren bir iş olduğunu vurguladı.
"Biz ancak onlara, işlerinde de herhangi bir aksaklık oluşmasın diye yangın söndükten sonra geliyoruz, destek vermeye çalışıyoruz." ifadesini kullanan Çelik, şunları dile getirdi:
"Bu arada Vali Bey'in koordinasyonunda bütün ekipler yol boyunca Orman Teşkilatının yanı sıra AFAD, Kızılay, jandarma, polis, herkes burada. Devlet milletin devleti, devlet vatandaşımızın emrinde. Herkesin canının korunması için, kimseye bir zarar gelmemesi için vazife başında. Türkiye'mizin çeşitli yerlerinde bu yangınları izliyoruz. Arkadaşlarımız mücadele ediyorlar, kulağımız her yerde. Adana Kozan'da ve Aladağ'da, Osmaniye'mizde, Mersin'imizde bu yangınlar çıktı. Şimdi yapılması gereken, bu arkadaşlarımıza vereceğimiz en büyük destek, çok sayıda yalan haber yayılıyor, gerek Orman Teşkilatının yangınlara kapasite gücüyle ilgili, Orman Teşkilatının mücadelesiyle ilgili, itfaiyenin mücadelesiyle ilgili... Burada bu mücadeleyi verirken siyasi parti falan yok, hepimiz milletin emrindeyiz, bu mücadeleyi onun için veriyoruz. Ne kadar imkan varsa devlete ait, belediyeye ait ne kadar imkan varsa buraya seferber edilecek, yangın bölgelerine seferber ediliyor, herkes burada."
Çelik, doğru olmayan haberlerin, yangınları söndürmede görevli insanların moralini bozduğunu söyledi.
Bu yalan haberleri yaymanın, hele de bu yalan haberleri bazı siyasilerin yaymasının son derece ayıp olduğunu belirten Çelik, "Bu kahramanca mücadeleyi veren, canını riske atan arkadaşlarımızın da sadece moralini bozuyor. 'Efendim, bu ormanlar yandıktan sonra bunlar yapılaşmaya açılacak.', bunların hepsi yalan. Ne için yapılıyor bu mücadele? İnsanımızın canını, 'Yeşil Vatan'ı korumak için yapılıyor. Hayvanların, bitkilerin, ağaçların canını, toprağı, suyu korumak için yapılıyor. Şu anda arkadaşlarımız bir yandan yangın ateşiyle mücadele ederken diğer yandan da fitne ateşiyle mücadele ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yangınlarla ilgili yalan haberlere tepki gösteren Çelik, "Allah'a şükür ki çok sayıda arkadaşımız, farklı gruplardan, partilerden bu mücadeleye destek veriyor ama maalesef zaman zaman birileri çıkıyor, genel başkan sıfatı da taşısa bu yalanı söylüyor. Bunu yapmamak, sorumlu davranmak lazım. Burada canla başla bir mücadele veriliyor. Bütün bu arazi, bakın bu yangının ortasında en büyük mutlulukları ne? Şuradaki evi kurtardıkları, o yangın buraya gelmediği için mutlu oluyorlar." dedi.
Helikopterlerin havadan soğutma çalışmalarına devam ettiğini dile getiren Çelik, ekiplerin bir insanın canına zarar gelmemesi ve bütün canlıları korumak için mücadeleyi sürdürdüğünü bildirdi.
Çelik, yangınla mücadelede eden ekiplerin günlerce uyumadığını dile getirdi. "Her seferinde geliyoruz. Anında, birkaç dakika içerisinde yangına müdahale etmişler." diyen Çelik, şunları kaydetti:
"Bunu başarıyla gerçekleştirmişler ama tutup da onların bu mücadelesi sürerken yalan haber yaymak, toplum içerisinde fitne çıkarmak... Hepimiz beraberiz, hepimiz bu ülkenin çocuğuyuz, hepimiz 'Yeşil Vatan'ı korumak istiyoruz. Bu köylerde Allah korusun bir kişiye zarar gelse, bir cana zarar gelse kahroluyoruz. Aynı şekilde bitkiye, hayvana, toprağa, suya, 'Yeşil Vatan'a zarar geldiğinde de hepimiz kahroluyoruz. Dolayısıyla hepimizin sorumlu davranması gerekiyor. Bu ormanlar niçin kurtarılıyor? Yine aynı şekilde, 'Yeşil Vatan' yeşil olarak kalsın diye. Yanan alanların inşaata açılması gibi şeyler asla söz konusu değil. Yangınla mücadele eden ekiplere destek verilmesi gerekiyor.
Arkadaşlarımızı Kozan yangınında soğutma sırasında gördüm. Orada brifing verdiklerinde sordum. Kaç gündür uyumamışlardı. Aladağ'da brifing vermişlerdi, yine uyumamışlardı. Aynı arkadaşlarımızı Osmaniye'de gördüm. Bölge müdürümüz, şube müdürümüz, bütün emekçi arkadaşlarımız hepsi buradalar. Kızılay'ımız, AFAD'ımız. Bu arkadaşlar günlerden beri uyumuyorlar. 7 gün 24 saat esasına göre çalışıyorlar. Yapacağımız şey onlara şükranlarımızı sunmak. Ailelerinden ayrılar ama sorduğumuzda tek bir şey söylüyorlar: 'Biz vazifemizi yapıyoruz' diyorlar. Karadan, havadan, elde bütün imkanlarla bu mücadele veriliyor. Allah milletimizi muhafaza etsin. Allah beterinden saklasın. İnşallah bu yangın ateşini söndüreceğiz, fitne ateşiyle de mücadeleye devam edeceğiz."
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise afetten etkilenenlere okulların pansiyonlarının açıldığı duyuruldu.
Yapılan açıklamada, “Her zaman doğa bizi teselli etmişti. Şimdi doğayı teselli etme görevi bizim. Sevgiyle, bilgiyle, eğitimle hep birlikte saracağız yaralarımızı. Okullarımızın pansiyonlarını, afetten etkilenen vatandaşlarımıza açtık. Okul müdürlüklerimize ulaşmanız yeterli, bekliyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Bodrum'da devam eden yangınla ilgili konuşan Belediye Başkanı Ahmet Aras ise, "Artık ne yapacağımızı şaşırdık, bölge cayır cayır yanıyor, bizim şu anda yapabileceğimiz tek şey meskun mahalleri korumak. Ağaçları, ormanları koruyamıyoruz" dedi.
Sosyal medyadan video paylaşan Aras şunları ifade etti:
"Bugün güne yine yangınla başladık. Bütün gün bölgeyi dolaştık, birçok tespit yaptık. Bugünün en talihsiz olayı Çökertme'nin yaşadıklarıydı. Çökertme bugün çok kötü bir gün geçirdi ve tahliye edildi. Çökertme'deki yangının boyutları büyüdü ve bu bölgenin belki de en önemli olayıydı diyebilirim. Ben de bizzat işin içindeydim, yaşadım.
Bütün insanlar, çalışan arkadaşlar, desteğe gelenler canla başla çalıştı. Ben Aşağı Mazı'dayım, dün akşam boşaltmıştık. Çok isabetli bir karar olduğunu hepimiz gördük. Ancak meskun mahallere yani en azından evlere işletmelere çok fazla zarar vermeden durduruldu. Yine İnceyalı'da iki işletmemiz büyük oranda yangından etkilendi. Yine birkaç ev yangından etkilendi. Hurma sahilinde de, restoranlardan pansiyonlardan birkaçı etkilendi.
Yine bugün en büyük tesellilerden bir tanesi özellikle yaralı ve can kaybı olmaması noktasındaydı. Her zaman söylediğimiz gibi orman yaşayan bir sistemdir, yaşayan sistemde kaybettiklerimize çok üzülüyoruz. Birçok bitki ve yangını kaybettik.
Şu anda bu bölge stabil, Yukarı Mazı stabil. Bu bölgede yine her şey sakin durumda. Yukarı Mazı'ya bugün elektrik verildi ama Aşağı Mazı'da elektrik hala yok. Bütün müşteriler zaten tesisleri boşaltmıştı. Şimdi işletmeciler de şimdi yoklar, onları da tahliye etmiştik.
Yarından itibaren, belki işler biraz daha düzene girince artık işletmelerimiz de tekrar yerlerine dönüp faaliyetlerini sürdürürler diye düşünüyoruz.
Çocuk mezarlığı ve Armutçuk bölgesindeki yangınlar devam ediyor. Zaman zaman Bayır'da, Yeniköy'ün tepelerinde yangın ihbarları aldık. Bundan sonra artık bizim yapacağımız bölgedeki hasarı tespit etmek olacaktır. Buradaki tahribatı öğrenmek olacaktır.
Birçok yeri söndürdük diye bakarken bu sabah baktık ki tekrar alevlenmiş. Her şey sakin kalırsa bizde hasar tespite başlayacağız. Bu yangından zarar gören vatandaşlarımızın bütün ihtiyaçlarını karşılayacağız.
Bana bugün o kadar ulaşım oldu ki; bütün bu dostlarımı, iyi kalpli insanları, Bodrum aşıklarını hep birlikte bir araya getireceğiz. Ve bu insanlarımızın ihtiyaçlarına yönlendireceğiz. Herkes yardım etmek istiyor, biz orada vesile olacağız. Geçim kaynaklarını kaybeden, ağaçlarını kaybeden, büyük ve küçükbaş hayvanlarını kaybeden bütün insanlarımızın ihtiyaçlarını el birliğiyle bir an önce yerli yerine tekrar koyacağız."
Antalya genelinde devam eden yangınlarla ilgili açıklama yapan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise şu an itibarıyla Manavgat, Gündoğmuş, Alanya ve Akseki olmak üzere 4 ilçede, 13 mahallede yangınların devam ettiğini açıkladı.
Çarşamba günü saat 12.00 sıralarında başlayan yangının söndürülemediğini belirten Başkan Böcek, "Bunun üzüntüsünü yaşıyoruz. Tabi ki canlarımızı kaybettik, 7 vatandaşımız oldu kaybettiğimiz, onlara Allah'tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum. Manavgatlı hemşehrilerime başsağlığı diliyorum. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak 646 araç ve bin 767 personelimizle vatandaşlarımızın dertlerine derman olmak için 7/24 çalışıyoruz. Bunun yanında Orman Bölge Müdürlüğü ve yangın söndürme ekipleriyle iş birliğiyle devam ediyoruz. Ayrıca bakanlarımız burada. Manavgat siyaset üstü bir yer, içimiz yanıyor, geleceğimiz yanıyor, can kayıplarımız var ve binlerce ormanda yaşayan canlılarımız da yanıyor. Bu bakımdan gerçekten çok üzgünüz" dedi.
Su konusunda 69 mahallenin etkilendiğini, 73 jeneratörle halka su verebilmek için Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin gece gündüz çalıştığını kaydeden Başkan Böcek, "Şu anda sayı 2'ye düştü ancak tabi artmaz anlamına gelmez. Önümüzdeki süreci en iyi şekliyle değerlendiriyoruz. Muhtarlar Derneği aracılığıyla bütün muhtarlardan gelen talepleri de yerine getirmeye hızla devam ediyoruz. Can kayıpları dedik; vatandaşlarımız ineklerini, küçükbaş hayvanlarını kaybetti. Onlarla ilgili bir taraftan tespitler yapılıyor, tespitleri yapılanları gömme işlemlerini gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.
Yangınların Gündoğmuş'ta çok hızlandığını açıklayan Başkan Böcek, şunları söyledi:
"Bunların da önleminin alınması için gereğini yapıyoruz ama uçaklar, helikopterler onlar da yardımcı olmaya çalışıyor. Hava şartları çok sıcak Antalya'mızda, bir taraftan da rüzgar dezavantaj ve hızla yangın devam ediyor. Bu süreçte 30 bin dekar faydalı-ekili alanlar da zarar gördü. Ayrıca 2 bin 800 yapı yandı. Geçmişte hayvancılıkla uğraşan vatandaşların ağılları, 3-5 köy evi yanardı ama burada merkez de yandı. O bakımdan kurum kuruluş iş birliği içinde gereğini yapıyoruz. Hiçbir zaman buralarla ilgili de siyaset yapılmasını istemem zaten yapmadım, yapanları da istemem ama biz yanıyoruz, ciğerimiz yanıyor, Manavgat'ımız yanıyor. Artık bunu söndürelim, diye uğraşıyoruz. İnşallah Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın."