Bakan Şahin, Öğrencilerle Buluştu

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için zihniyetin değişiminin önemli olduğuna dikkat çekerek, "İlk kez kadına yönelik şiddetin toplumsal bir sorun olduğunu ve bu sorunun çözümü için hangi kurumun ne yapması gerekiyorsa yapması için bir genelge çıktı" dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Turgut Özal Üniversitesi Münazara ve Diplomasi Kulübü'nün düzenlediği 'Kadına Şidet' konulu konferansa katıldı. Bakan Fatma Şahin, konuşmasına eski Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'dan bahsederek başladı. Özal'ın "Bizim gelecek adına petrolümüz yok, madenimiz yok. Bizim en büyük sermayemiz beşeri insanımız" dediğini anlatan Bakan Fatma Şahin, "Biz yola çıkarken her şey insan için dediğimiz de, 74 milyon insanın, nerede doğarsa doğsun, dili, dini, cinsi ne olursa olsun eşrefi mahlukat olmasının önemli olduğunu, insanı yaşat ki, devlet yaşasın anlayışının önemli olduğuna inandık" ifadelerini kullandı.

Konuşması sırasında bakanlığın yeni yapısından bahseden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, geçmişte birkaç bakanlığın içinde ilgilinilen bazı konuların şimdi ise bir bakanlık çatısı altında ele alındığını söyledi. "Sosyal yardımlaşmalar ve sosyal hizmetler tek bir çatı altında birleştirildi" diyen Bakan Fatma Şahin, artık kızların ve erkeklerin temel eğitimde eşitliği yakaladığı bir Türkiye'nin olduğunu söyledi.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET

Şehirlerin suç haritalarını çıkarttıklarını ifade eden Bakan Fatma Şahin, kadına yönelik şiddet konusunda zihniyetin değişmesi gerektiğini söyledi. "İlk kez kadına yönelik şiddetin toplumsal bir sorun olduğunu ve bu sorunun çözümü için hangi kurumun ne yapması gerekiyorsa yapması için bir genelge çıktı" diyen Bakan Şahin, kadına yönelik şiddet konusunun sadece tek bir bakanlığın çözeceği bir konu olmadığını, kendilerinin en az 5 bakanlıkla birlikte koordinasyon içinde çalışmaları gerektiğini ifade etti.

236 sivil toplum kuruluşu ile, baro başkanlarıyla, akademisyenlerle görüşerek kadına yönelik şiddet konusunda çok önemli bir alt yapı oluşturduklarını söyleyen Bakan Fatma Şahin, kadına şiddet uygulayan erkeğin evden uzaklaştırılmasını sağlayacak olan teknik takip sisteminin alt yapısını oluşturduklarını belirtti. Bakan Şahin, şiddetten dolayı mağdur olan ve kadın sığınma evlerine sığınan kadınlara mali yönden destek olacaklarını ve bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'yla anlaşmaya vardıklarını

söyledi.

"4+4+4" DÜZENLEMESİ

Konferasın sonunda öğrencilerin sorularını cevaplandıran Bakan Fatma Şahin, bir soru üzerine psikolojik mağduriyet konusunda erkeklerin şiddet gördüğü noktasında şikayetler geldiğini belirterek, "Bu konuda beraber çalışalım" dedi.

Yine bir soru üzerine "4+4+4" düzenlemesini değerlendiren Bakan Fatma Şahin, "4+4+4 komisyona geldiği zamanki süreçte ikinci 4 ile ilgili kısımda, 'evde de devam edebilir' şeklinde gelmişti ama komisyonda sayın Başbakanımızın da talimatıyla zorunlu eğitim, yani 4+4 sonuna kadar olan süreçte şu andaki 8 yılın sonuna kadar olan yerde temel eğitim gibi, şu andaki 8 yıllık eğitim gibi takip etme zorunluluğu geldi" dedi. Bakan Şahin, 4+4+4 düzenlemesiyle ilgili olarak şunları kaydetti:

"Bizim sorunumuz şu, biz algıyla olguyu karıştırıyoruz. İçeriği tam okumuyoruz. Oradan kendimiz farklı bir şekilde yorumlayarak, süreci farklı noktalarda değerlendirebiliyoruz. Bu, toplumumuzun en büyük sorunu. Yani tartışabilme kültürü bilgi üzerinde olması lazım. Modellerimizi koyarken, 'biz niçin bunu koyuyoruz' dediğimizde yeni bir esnek model, çocuğun kabiliyeti ve kapasitesine göre yönlendirebilen tercih hakkı koyan modeller ortaya koymak zorundayız. Bugün ben sanayi şehrinin bir milletvekiliyim.

Organize Sanayi Bölgesi Başkanımızın açıp bana söylediği en önemli şey; 'Nitelikli insan, ara eleman bulamıyoruz. Bizi mahvettiniz' diyorlar. Biz bu modellerle neye ihtiyacımız varsa onun üzerinden koymamız gerekiyor. Ama getirip, 'yasayla imam hatipleri çoğaltacaklar' diye tartışma bütün hepsini yok eden ve onun içinde kendini üreten bir pozisyona dönüşüyor. Oysa baktığımız zaman bir ailenin evladına din eğitimi aldırmak istemesi kadar doğal bir şey de yok. Burada tercih hakkı aldırmak istiyorsa aldıracak,

şartları, kimin verdiği belli, nasıl verdiği belli. Bunları siz temel eğitimin içine tercih hakkı koyarak koymadığınız zaman bu sefer şikayet ettiğiniz bir çık merdiven altı sistemleri hayata geçiriliyor. İlmi ve aklı kullanacağız, tercihlere saygı duyacağız. Tek tipçi, tepeden indirmeci bir anlayışla olmaz bu. Biz burada bir eksiğimiz varsa da, komisyonda çok ciddi manada doğru gelen talepler değerlendirildi. Komisyondan Genel Kurul'a gelirken bir çok düzenlemeler yapıldı. Genel Kurul'da da tartışmayı,

kavgaya dönüştürmeden, fikirleri çarpıştırarak, doğruyu bulmak gibi bir şeye ihtiyacımız var. Bunu yapabildiğimiz zaman her türlü sorunu çözeceğimize inanıyorum. Olmazlarla başlıyoruz, niyet okuyarak yolumuza devam ediyoruz, olurlarımızı çoğaltıp, olmazlarda da birbirimize saygı duyacağımız bunun bir fikir, bir görüş olduğunu, öyle düşünebilir anlayışının iç demokrasimiz adına önemli olduğunu düşünüyorum."