Bakan Şahin'den "çocuk İstismarı" Açıklaması

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Çocuk istismarı konusunda cezalar nasıl arttırılabilir, affedilmeden nasıl daha güçlü bir caydırıcılık sistemi getirilebilir, bunların çalışmaları tamamlandı. Ekim ayında Meclisimiz başladığında ilk çıkarılacak yasalarımızdan birisi olacak" dedi. Şahin, Bakanlığın müdahil olduğu 128 davadan 6'sında zanlıların en üst düzeyde ceza aldıklarını belirtti.

İstanbul, Ankara ve Diyarbakır internet kafe oda başkanlarını makamında kabul eden Bakan Şahin, kabulün ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin Balıkesir ve Siirt'te yaşanan çocuk istismarı olaylarını hatırlatarak, "Yaşanan olayların hepsinde zanlıların tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yargılama konusunda sizin bir serzenişiniz var mı? Bakanlık olarak davalara müdahilsiniz ama bu yeterli mi, daha aktif bir rol almayı düşünüyor musunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Şahin, "2 yıl önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulduğunda bu davaların hiçbirine müdahil olamıyorduk. Çıkardığımız 6284 Sayılı yasada hatta ondan önce de başvuruyorduk ancak hakimin inisiyatifine kalmıştı. Ama 6284'te davalara müdahil olma hakkını elde ettikten sonra şu anda biz yaklaşık 128 davaya müdahil olduk ve 6 davadan da en üst düzeyde zanlıların ceza almalarını sağladık" cevabını verdi.

35 yıl sonra çocuk istismarı konusunda kapsamlı bir düzenlemeyi 2002 yılında Türkiye Ceza Kanunu'nda çıkardıklarını belirten Şahin, "En büyük kazanım ise kadınların ve çocukların ihmal ve istismarı, taciz ve tecavüzle ilgili cezaların artırılmasında oldu" dedi.

"MECLİS AÇILDIĞINDA ÇIKARILACAK İLK YASALARIMIZDAN BİRİ OLACAK"

Şahin, bir dönem TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu Başkanlığı yaptığını hatırlatarak, üzerinde çalışılan en önemli konuların kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı olduğunu dile getirdi. Yapılan komisyon çalışmalarının ardından Başbakanlık Genelgesi çıkarıldığına dikkat çeken Şahin, şunları kaydetti: "Bu konular sorun olarak görülüp devletin bütün kademesinde neler yapılmasıyla ilgili çok ciddi bir alt yapı oluşturuldu, hukuki düzenlemeler yapıldı. Önümüzde bu hukuki düzenlemeleri daha da güçlendireceğimiz Adalet Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın içinde olduğu komisyonda da bunların cezalarının dünya örneklerindeki durumu nedir ve cezalar daha ne kadar arttırılabilir, özellikle çocuklarla ilgili kısımda bunlar affedilmeden daha güçlü bir caydırıcılık nasıl bir sisteme getirilebilir... Bunların çalışmaları tamamlandı. İnşallah Ekim ayında Meclis'imiz başladığında ilk çıkarılacak yasalarımızdan birisi olacak. En temel hukuki altyapıyla beraber toplumdaki bilincin aynen bu konuda olduğu gibi yükselmesi çok önemli biz bakanlık olarak bu işin birebir takipçiyiz."

"BU TÜR OLAYLARDA TOPLUMUN VİCDANI RAHATSIZ OLUYOR"

Şahin, tutuksuz yargılama konusunda ise Aile Mahkemesi hakimlerinin toplumun vicdanı üzerine karar verdiklerini söyleyerek, "Bu tür olaylarda toplumun vicdanı çok rahatsız oluyor. Biz de onların adına müdahil oluyoruz ve birçok davada tutuklu yargılanmaları kararını da çıkarmayı başardık. Eğer daha keskin bir hüküm gerekiyorsa; hükümetimiz, Başbakanımız ne yapılması gerekiyorsa talimatını vermiştir" diye konuştu. Türkiye'nin açık bir topluma gittiğini ifade eden Şahin, artık yerel, ulusal ve uluslararası basın yoluyla en küçük bir olaydan toplumun bütün kesimlerinin haberdar olduğuna dikkat çekti.

"TÜRKİYE'DE BİREYİN HAK VE HUKUKU HER GEÇEN GÜN ARTIYOR"

"Özgürlükler dünyasındayız. Türkiye'de bireyin hak ve hukuku her geçen gün artıyor" diye konuşan Şahin, şunları söyledi: "Bunlar çok hayırlı ve doğru gelişmeler. Çocuk istismarı ve kadına şiddet konusunda toplum algıda seçici davranıyor, basınımızın ilgisi çok daha fazla. Daha kapalı toplumlarda bunlar hiç görülmezken, hep kayıtdışı iken şu anda bunun görünür olması ve bu konuda gerekli müdahalenin hızlı bir şekilde yapılmış olması çok doğrudur. Ama bu incelikler ve bu farkındalığın artması bu sayıların 'eskisine göre çok daha fazla arttı' algısının oluşmasını da yönetmemiz gerekiyor. Toplumun açık bir toplumun açık bir toplum olmasından kaynaklı ve toplumun vicdanı olan konular olmasından dolayı biz de aynı hassasiyetle takip ediyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın hukuk bölümü çok güçlendirilmiştir, en üst düzey yöneticilerimizden müşavirlik bölümümüzde bireysel vaka takibine başlanmıştır. Daha konular olmadan, kamuoyuna yansımadan koruyucu ve önleyici tedbirleri artırıp bunların oluşmasını engelleyecek bir çok tedbiri aldık. Toplum rahat olsun, bu konuda en az onlar kadar duyarlıyız. Yapılması gereken ne varsa kurumsal ve hukuki altyapıyı yapabilecek bilinçteyiz, duyarlılıktayız. Bu konuda ailelerin bilinci çok önemli. Her bir vakaya şehir bazlı baktığınızda da olay bazlı baktığınızda da eğer anne ve babanın bilinci yüksekse bir çok olayda ön alıcı olabiliyor. Bunlar çok insani değerler ve çok vicdani olaylar herkesin bu konuda çok duyarlı olması ve toplumun her kesiminin birbirini uyarmasını çok önemsiyoruz. Şunu bilin ki Bakanlığımız bu konuda çok ciddi adımları atmıştır, aynı inanç ve kararlılıkla da bu adımları atmaya devam edecektir."