Bakan Şimşek’in Açıklamaları (3)

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İzmir Limanı operasyonunda kardeşinin isminin geçmesine ilişkin olarak, “İnternet sayfalarında veya...

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İzmir Limanı operasyonunda kardeşinin isminin geçmesine ilişkin olarak, “İnternet sayfalarında veya tapelerde adı geçen şahıslara veya firmaya uhdemizdeki birimler nezdinde en ufak bir ayrıcalık, menfaat veya kolaylık asla ve asla sağlanmamıştır” dedi.Maliye Bakanı Şimşek, “Makro Ekonomik Gelişmeler ve 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri” konulu bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmeler yapan Bakan Şimşek, toplantıda gazetecilerin sorularını da cevapladı. Bir gazetecinin, “Türkiye’nin dış ticaretinde altınla ilgili verilen rakamların altının dış ticarette kullanıyor olmasının nedeni ve altınla ilgili MASAK’ın çalışmaları oldu. Altının dış ticaret finansmanında kullanılmasında, altın ithalatı bunun ne kadarı kapsamındadır?” şeklindeki sorusu üzerine Şimşek, şunları söyledi:“Eğer dış ticaretin finansmanında kullanılıyor olsaydı altın, takdir edersiniz ki normalde net ithalatın değil, ihracatın yüksek olmasını beklerdiniz. Türkiye bu dönemde çok ciddi net, 10 milyar dolar üzerinde ithalat yapmıştır. Bu şu anlama gelebilir. Acaba altın fiyatı düştüğü için vatandaşlarımız bir miktar almışlardır veya bir önceki sene net altın ihracatı yanlış hatırlamıyorsam 5 milyar doların üzerindeydi. Özünde baktığımız zaman hiçbir yıl Türkiye bu anlamda bu büyüklükte açık vermemiştir. Dolayısıyla önümüzdeki yıl 2014 yılında muhtemelen bu anlamda cari dengede olumlu yansıma bekleyebiliriz. MASAK’ın herhangi bir olumsuz tespiti yok. Dönem dönem bir takım çalışmalar, değerlendirmeler yapılabilir ama burada önemli olan 32 sayılı karar kapsamında mevzuata uygun olmasıdır. Mevzuata uygun olduktan sonra bizim sermaye hesabımız liberal bir hesaptır. Hem dış ticarette aslında Türkiye oldukça liberal aynı zamanda sermayeye ilişkin de liberal bir uygulama var. Yeni bir uygulama değil, 1989’dan beri böyle bir uygulama söz konusu.”Aralık ayında harcamaların arttığı ve bir kısmının Ulaştırma Bakanlığı ve AFAD’a yapıldığı hatırlatarak, hangi kurumlara ne kadar harcama yapıldığının sorulması üzerine Şimşek, “Aralık ayında harcamalarda artış şöyle oluyor. Bu bu yıla özgü bir şey değil. Birçok harcama yapılıyor ama bunların muhasebeleştirilmesi Aralık’a yansıyor. Birçok yatırım yapılıyor, harcama yapılıyor ama yılın sonu olduğu için Aralık’ta birikiyor. Yanlış hatırlamıyorsam biz AFAD’a 900 milyon lira ilave para verdik. Ulaştırmaya 1.1 milyar lira civarında bir kaynak aktardık. Bu yılın sonunda diyorum. Belki diğer rakamlar var ama ben detaylara girmek istemiyorum” diye konuştu.“ÖTV artışı ve gelen vergi zamları ile vergi artışının olmayacağı istisnalar neler? Ne kadar bir kaynak sağlandı ve nereye harcanacak?” sorusuna ise Bakan Şimşek, “Ben hep şunu söylemişimdir. Şuan itibariyle bizim üzerinde çalıştığımız bir vergi tedbiri yoktur demişimdir. İkinci cümleye hemen eklemişimdir, ekonomi canlı bir organizmadır. Şartlar gerektirdiği zaman gerekli tedbiri de alırız demişimdir. Ben her zaman hem millete karşı hem size karşı dürüst olmuşumdur. Biz Ocak ayının başında birkaç tedbir açıkladık, bu tedbirlerin otomotiv ile ilgili kısmı cari açığa yöneliktir. Bu sektör tarafından takdir edilir edilmez, buna saygı duyarım ama bizim önceliğimiz şuanda finansal istikrardır, sürdürülebilirliktir. Bu ülkede satılan her 100 arabanın 80’i ithalse yerli üretiminde önemli bir girdisi ithal. Bunları dikkate almamız lazım. Oradan gelecek 900 milyon liranın hedefi bütçe değildir. Oradaki hedef cari açığı kontrol altına almaktır. Zaten biz oranlarda bir değişikliğe gitmedik, özel tüketim vergilerinde bir artışa gitmedik. Sigarada ilave bir artış öngörmemiştik, fakat son çeyrekte firmalar fiyatlarını aşağı çektiler. Aşağı çekmeleri demek bizim için vergi kaybı demek. Bizim vergi kaybına tahammülümüz yok, gereğini yaparız. 2014 yılında biz tedbirlerimizi almış durumdayız. Bütçe ayaklı bir tedbir gündemde değil. Şartlar çok değişir, yani vergiler şu veya bu sebeple aşağı veya yukarı oynayabilir” cevabını verdi.“2014 YILINDA BİZİM BÜTÇEYE AKTARMAYI HEDEFLEDİĞİMİZ TUTAR 6.8 MİLYAR LİRA”2014 yılı özelleştirmeden gelen gelir artışının bütçedeki payının ne kadar olduğunun sorulması üzerine Şimşek, “2013 yılında özelleştirmeden bütçeye ayrılan kısım 8.3 milyar lira olarak hedeflemiştik, 8.3 milyar olarak gerçekleşti. 2014 yılında bizim bütçeye aktarmayı hedeflediğimiz tutar 6.8 milyar lira. Biz bu çalışmayı yaparken elimizde kesinleşmiş 5 milyar liranın üzerinde zaten bir gelir söz konusuydu. 2014 yılına bir miktar belirsizlikle başladığımızı söylediniz, olabilir ama ben inanıyorum uygulamada bir sapma olmayacak. Yeni bir strateji değişikliğine de gerek yok” dedi.Bir gazetecinin Bakanlıktaki son dönemde yapılan atamaları sorması üzerine Şimşek, bunun bir idari karar olduğunu söyledi. Şimşek, İzmir'deki liman işletmesine yönelik operasyonda ağabeyinin de isminin geçtiğinin hatırlatılması üzerine, kendisinin de son birkaç gündür gerek internette, gerekse de bugün de bir gazetede bazı haberleri gördüğünü ifade etti. Bugüne kadar Bakanlığı ve ilgili kuruluşlarda mevzuata ve hakkaniyete aykırı kendisinin bilgisi dahilinde hiçbir işlemin yapılmadığını ve yapılmayacağını belirten Şimşek, "Ben Batman Milletvekili seçildim. İlk yaptığım kamuya açık konuşmamda, basının önünde yaptığım konuşmamda şunu demiştim; akrabalarımın üzerinden bana ulaşmaya çalışmayın, bana iş getirmeyin, getirirseniz yapmam. Daha önemlisi birçok çalışma arkadaşıma demişimdir ki mezardan babam dahi kalksa ve gelse, sizden talepte bulunsa yapmayın. Hatta bu yetmez beni bilgilendirin ki ben gereğini yapayım. Dolayısıyla benim pozisyonum açık ve nettir. Şimdi bu internet sayfalarında veya tapelerde adı geçen şahsa veya firmaya uhdemizdeki birimler nezdinde en ufak bir ayrıcalık, menfaat veya kolaylık asla ve asla sağlanmamıştır. Buna rağmen bu olayı öğrenir öğrenmez ilgili birimlere talimat verdim. Dedim ki bu şahısları inceleyin. Maliye Bakanlığı nezdinde herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Ben öğrenmek istiyorum. Bugüne kadar bu şirket ve şahıslar tarafından Gelir İdaresi nezdinde hiçbir uzlaşma yapılmamıştır, hiçbir özelge verilmemiştir. Hatta 2012'den kalma bir talepleri var, yerine getirilmemiştir, benim de haberim yok yeni öğreniyorum” ifadelerini kullandı.“BU ÜLKEDE BİR ÇAMUR POLİTİKASI SÖZ KONUSU SİYASİ OPERASYONLARLA”Operasyona ilişkin iddialarda ağabeyiyle ilgili adı geçen iki kişinin mükellef dahi olmadığını vurgulayan Şimşek, bakanlığının birimlerinin görev alanına giren hususlarda söz konusu şirket ve şahıslara ilişkin mevzuata ve hakkaniyete aykırı en ufak iş ve işlem yapılmadığını ifade etti. Bakan Şimşek, dolayısıyla kendisinin bir yakınının girişiminin de söz konusu olmadığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Gelelim oralarda geçen iddialara. Neymiş Malatya'daki İl Özel İdaresi’ne bir feribot satılmış da bunun tahsili için bizim ağabeyimiz buna yardımcı olacakmış. Bana verilen bilgiye göre oradaki ödeme de yapılmamıştır. Demek ki bizim akrabalarımızın bir nüfuz kullanımı söz konusu değildir. Zaten buna ben izin vermem. Buradan yarım yamalak bazı bilgileri, bir takım şeyleri bir araya getirip çamur atmak da alçaklıktır. Çünkü bu artık her türlü şeyi aşmış. Bu ülkede bir çamur politikası söz konusu siyasi operasyonlarla. Bizim de bunu kabul etmemiz söz konusu değil. Benim herhangi bir akrabam kamu vicdanını zedeleyecek yasa dışı iş ve eylem yaparsa ilgili makamlar nezdinde tabi ki cezasını görecektir ve görmelidir de. Dolayısıyla benim hiçbir şekilde bir nüfuz kullanmam söz konusu değildir. Biz buraya hizmet için geldik ve kimsenin mevzuata ve hakkaniyete aykırı bir şekilde bizim birimlerimiz ve bilgimiz dahilinde haksız kazanç elde etmesine biz asla müsaade etmeyiz. Bütün arkadaşlarım burada, tekrar ediyorum ve samimi olarak söylüyorum. Bundan sonraki süreçte de yani mezardan babam kalksa, gelse ve sizden bir şey talep etse yapmayın arkadaşlar. Bu kadar açık ve net."Türkiye'de son dönemde yaşanan siyasi gelişmelerin ekonomiye etkilerinin sorulması üzerine Şimşek, Türkiye'de son zamanda her gün siyasi amaçlı bir takım operasyonların gündeme geldiğini ifade etti. Bunların gerek içerideki, gerekse de dışarıdaki yatırımcıyı tedirgin ettiğini belirten Şimşek, şunları kaydetti:"Bu açık ve net. Bu tedirginlik tüketim kararlarına, yatırım kararlarına ve dolayısıyla bu anlamda büyümeye yansıyacak ama milli irade tecelli edecek. Halkımız bunun bir komplo olduğunu, bunun aslında yolsuzluk kılıfında bir siyasi darbe ve operasyon olduğunu görmeye başladı. Ben söylemiyorum bunu, anketler söylüyor. Yani ters tepmiştir. Hal böyleyken, milli irade güçlü bir şekilde inşallah mart ayı sonunda tecelli edecek ve bu sorunları bu şekilde aşacağız. Belirsizlik, o zaman ciddi bir şekilde azalacaktır ama bu anketler bile resmi ortaya koyuyor. Vatandaşımız aslında, oldukça bu konularda bilinçli, resmi görüyor, olup biteni çok iyi biliyor, bu da çok önemli. Detaya girmeyeceğim ama resim oldukça açık ve net. Yani yapılan işler, atılan çamurlar, dolayısıyla tutmayacak. Mesela bütçenin son haftasında, bu ilk olaylar çıktığında doğrusu hiçbirimiz bu kadar kapsamlı, bu kadar organize, bir siyasi operasyonu ben şahsen tahayyül edememiştim. Dolayısıyla benim o günkü değerlendirmelerim genel anlamda çok farklıydı. Bugün gelinen noktada ise çok açık ve net olarak bu iş tamamen siyasi operasyona dönüşmüştür. Bunu aşmanın tek yolu milletin güçlü desteğidir. Anketler, milletin güçlü desteğinin devam ettiğini göstermektedir. Biz de gerekeni yapacağız, milletimize hizmet noktasında üzerimize ne düşüyorsa yapacağız.""ÇÖZÜM SÜRECİNE İLİŞKİN BİR HAZIMSIZLIK VAR"Bunların yanı sıra tüm uluslararası göstergelerin son 10 yıl içinde Türkiye'de yolsuzluğun çok ciddi bir şekilde azaldığını ve yolsuzlukla mücadelede büyük bir başarı sağlandığını açık ve net olarak ortaya koyduğunu vurgulayan Şimşek, "Zaten olmasaydı Türkiye bu kadar güçlü bir kalkınmayı, bu kadar hızlı bir gelişmeyi küresel krize rağmen başaramazdı" diye konuştu.Küresel yatırımcı sayısının 3-4 binden 36 binlere, küresel doğrudan sermaye girişinin ise 130 milyar dolarların üzerine çıktığını belirten Şimşek, bu rakamların da ülkede reform yapıldığını, şeffaflığın ve öngörülebilirliğin arttığını, Türkiye'nin iyileştiğini gösterdiğini ifade etti. Bakan Şimşek, "Buna karşın Türkiye'nin başarısı içeride de, dışarıda da dikkat ve tepki çekiyor. O da anlaşılabilir bir şeydir. Çözüm sürecine ilişkin bir hazımsızlık var. Halbuki çözüm süreci bu ülkenin bekası için çok kritiktir. Vatandaş aslında bunu görüyor ama şu veya bu şekilde başka kılıflar altında bu tür gelişmelere yönelik bir takım tepkiler söz konusu, milletimiz bunu görüyor. Bunu aşmanın şu anda ilave bir makro tepki için çok erken. Önümüzdeki 2-2,5 ayı bu şekilde götüreceğiz ama sonrasında oturup resme bakılacak" ifadelerini kullandı.Dershanelerin kapatılmasına ilişkin bir soru üzerine Şimşek, Milli Eğitim Bakanlığı'na bir öneride bulunduklarını kaydederek, "Dedik ki, bir öğrencinin ilkokulda, ortaokulda, lisede devlete maliyetinin ne olduğunu ortalama biliyoruz. Eğer arzu ediyorsanız, özel sektörün payı eğitimde çok düşüktü. Gelin bunu artırmak, atıl kapasiteyi kullanmak için gelin biz bu anlamda da teşvik vermeye razıyız dedik. Yeni bir husus da değil. O çalışmalar 2009 yılında falan yapıldı. Dolayısıyla bizim önerimiz hala böyledir ve bu çerçevede destek vereceğiz. Yani bir öğrenci devlet okullarında olsa maliyeti bellidir, o maliyeti biz karşılayacağız, işin özü bu. Bu dershanelerin okula dönüştürülmesine ilişkin de bir takım ilave teşvikler var. O teşvikler de zaten yatırımın bir parçasıdır” diye konuştu.Yabancı sermaye girişini artırmak için faiz desteğine ihtiyaç olup olmadığının sorulması üzerine de Şimşek, makroihtiyati tedbirlerin işlediğini, işleyeceğini söyleyerek, "Başkaları istiyor diye illa para politikamızı ortodoks yaklaşımlar içinde götürmek zorunda değiliz" dedi.Merkez Bankası'nın başarılı olduğunu ve zor dönemde iyi işler ortaya koyduğunu ifade eden Şimşek, "KOBİ'lere kredi ver, ihracatçıya kredi ver ama tüketiciye kredi verirsen daha çok sermaye isteriz dedik. Bu sayede hem kredi hacmini kontrol altına aldık hem de arzuladığımız kalkınmaya yönelik kaynakları kanalize ettik” dedi.Bireysel Emeklilik Sistemi'ne ilişkin rakamları da açıklayan Şimşek, şunları söyledi:"Yanlış hatırlamıyorsam, 1 milyon 24 bin kişi ilave sisteme girdi. Bu bayağı ciddi bir rakam. Fon miktarında da 4,7 milyar liralık bir artış söz konusu. Bunlar çok önemli. Bu kadar kurumsal fon birikti ve bu finansal piyasaların derinleşmesine yardımcı olacak. Bu, şirketlerimizin yatırım yapmak için ilave kaynağa erişimi, hazinenin daha rahat borçlanabilmesi demek. 3 Ocak itibarıyla toplam katılımcı sayısı 4 milyon 160 bine çıkmış ama bunun 1 milyondan fazlası son 1 yıl içinde olmuş. Toplam fon miktarı da 25 milyar 128 milyon liraya çıkmıştır. Bu da önemli bir başarıdır."Aldıkları tedbirlerin Merkez Bankası için sürpriz olmamış olması gerektiğini söyleyen Şimşek, bu tedbirlerin dar kapsamda ama ilgililerin tamamıyla müzakere edilerek alındığını ifade ederek, "Yani hazinemizle, Kalkınmayla ve Merkezle bunları istişare ettik. Niye? Çünkü bizim hedefimiz sadece bütçe değil. Hedefimiz makro istikrarı, finansal istikrarı sürdürmek, cari açığı, enflasyonu kontrol altında tutabilmek ve bu arada sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlamaktır. Dolayısıyla otomotiv sektörü veya diğer alanlarda aldığımız tedbirlerin hiçbirisinin bu anlamda ilgilileri açısından sürpriz olmaması lazım. Hatta etki analizini de beraber ortaklaşa yaptık desek yanlış olmaz" değerlendirmesini yaptı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: